- 17-10-2019 20:09
- 16214
Yüce dinimiz biz Müslümanlara, yeryüzünü mescid ilan etmiş, Hıristiyanlıktaki gibi ibadeti dört duvar arasına hapsetmemiştir.
Lakin bu rahatlık ve ruhsatı verirken de cami ve mescitlere çok büyük ihtimam göstermiştir.
Müslümanların, camilerde toplanması için çok büyük teşviklerde bulunan ayet ve hadisler mevcuttur. Camiler Allah’ın evi olarak adlandırılmış, ona hizmet, onda ibadet, ona istek özendirilmiştir.
Camiler sadece ibadet değil aynı zamanda meşveret yeridir. İnsanların bir araya gelip konuştuğu, tefekkür ettiği, fikir geliştirdiği ilim tahsil ettiği yerlerdir.
Cem olmak, yani toplanmak anlamı da vardır. İnsanları bir araya toplayıp, kaynaştırmak, arındırmak, paylaştırmak…
Tabi bunları yaparken de bazı kaidelere dikkat etmek gerekir.
Camilere giderken öncelikle temiz olmak gerekir.
İyi kokmak gerekir.
Cami adabını iyi bilmek gerekir.
Çocukları da camiye getirip onlara cami havası solutmak ama onlardan asla yetişkin havası beklememek gerekir.
Camide çocukluk yapan çocuklara asla ilişmemek gerekir.
Niçin diyorum bunları çünkü bu konularda ciddi sorunlar söz konusu.
En başta şu kilise usulü sandalyeler.
Camilere gidiyorsunuz, bakıyorsunuz, bir sıranın hepsi sandalye, bazıları arka sıra, bazıları yan saf, bazen de karışık nizam dağılıyorlar.
Görüntü hiç hoş değil. Ben şahsen rahatsız oluyorum.
Geçen gün biri yanımda namaz kılıyor, imam secdeye gitti ben gittim o gitmedi.
Çok tuhaf oldum. Her rekâtta aynı tuhaflığı hissettim.
Yanımdaki adamın secdeye gitmemesi özellikle dikkatimi dağıtıyor.
Dışarıdan da hiç şık durmuyor. İşin manevi havasını bozuyor.
Hâlbuki yüce dinimiz bu konuda çok net ruhsatlar vermiş.
Namazın fetvası yok ama ayağın ağrıyorsa oturarak, dizlerini altına çekerek veya sağa sola hatta kıbleye doğru uzatarak namaz kılabilirsiniz.
Oturamıyorsanız, uzanarak hatta hiçbir yeriniz hareket etmiyorsa gözlerinizle namaz kılabilirsiniz.
Yatalak olup sadece gözlerini oynatabilene bile farz olan namazın önemini, at gibi kuvvetli olup, namaz kılmayıp, “e benim kalbim temiz” diyenlere hatırlatmak istiyorum.
Camilerde sandalye ile ilgili Diyanet işleri başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu: "Namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan namazını oturarak kılmaktır. Böyle bir kişi namazını kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılar" şeklinde çok net bir açıklama yapmıştır.
Camiye kadar yürüyerek gelen amcaların sandalyeleri dizip namaz kılması bence caminin ruhunu da namazın huşusunu da bozmaktadır.
Sadece kendilerinin değil diğer şahıslarında namazına zarar vermektedir.
Ben kendi adıma konuşayım, çok rahatsız oluyorum.
O görüntüden, yanımda duran kişinin secdeye gitmemesinden, kilisede ki gibi sıra sıra sandalyelerden…
İnsanların camileri, cami adabına uyarak doldurdukları yarınlar dileğiyle, sağlıkçı ve mutlu kalın…