- 22-06-2023 00:01
- 21-06-2023 17:44
- 34
Dinî alandaki cehaletin boyutu öyle büyük ki haddi hesabı yoktur.
Bilinmesi gerekenler "mavece âleyhi" yani üzerimize vacip olanları dahi bilenlerimiz çok az durumda.
Dünya için kafa yorup gereksiz birçok bilgiyi öğrenme çabası içinde olanların bir kısmı imanın ve de İslam'ın şartlarını dahi bilmemekte.
Hatta İslam'ın miftahi, imanın temel şartı olan "Kelime-i şehadet"i söyleyememekte ve manasını öğrenme gereğini duymamakta.
Tuttuğu futbol takımının, siyasi partisinin, sanatçısının ve sempati kurduğu şeyler hakkında en ince detayına kadar merak edip öğrenme gayreti içinde olanlar çoğunlukla. Ancak sıra dinin direği Namaz konusuna geldiğinde tembellik edilmektedir.
Bilgiyle ulaşmanın bu kadar kolay olduğu günümüzde dini cehaletin bu kadar büyük olması düşündürücü ve de üzücüdür.
"Ölüm öldürülebilir ve Kabir kapasi kapana bilir ise" dinini bilmeyen ve yaşamayan için proplem yok.
Yok eğer Ölüm devam eder ve bir gün sıra bize de gelecekse (ki gelecek) işte o zaman son pişmanlık fayda etmez ve hapı yuttuk demektir.
Yaptıklarımız "eksiksiz ve tam" olarak kayıt altına alınır ve kıyamette başta peygamberler olmak üzere tüm insanların huzurunda "kitabı" eline verilir ve "oku" denilir.
"Dünya ahiretin mezraî yani tarlasidir" burada ektiginin "miskali zerresi" dahi kayıp olmadan ahirette karşılığı verilir.
Dünyada iken güzel bir ameli yok veya az olanlar "keşke kitabımız bize verilmese idi" derler.
Hatta dünyada inançsız olanlar ahirette ve de mahkeme-i kubrada cehennem ateşi ve de azabı gördüğünde "keşke dünyada iken insan olmayaydik ve da burada toprak olaydım" derler.
Cehennem meleklerinin başı malike "ya malik işimizi bitir" yalvamalari karşılık bulamayacak ve "Allah'ın size rızık olarak verdiklerinden bize biraz ver" yalvarmaları da fayda etmeyecektir.
Bizi ölüm ve de hesap günü beklemekte.
Hazırlıklı olmak lazım.
Bu da cehaletle olmaz.
Bilmek, öğrenmek, yaşamak ve Allah'ın rızasına uygun ile olur.
Tebmleliğe, fuzuli işlere ve de malayaniye harcanacak zaman yok.