- 30-07-2015 21:05
- 110
Etrafımızda ölümler çok olunca, cennet cehennem mevzuları da güncel kalıyor…
Sadece İslamiyet’te var olan şahadet ve diğer semavi dinlerle ortak olan cennet cehennem kavramları, kuyrukları sıkışınca ateistlerin bile ağzına pelesenk olabiliyor.
İnsanlar, dünya hayatında işlediği fiillerin karşılığını alır ahirette. İyilikler ağır basarsa cennet, kötülükler basarsa cehennem!
Lakin bu iş her zaman niceliğe bakmıyor. Bazen nitelikli fillerden dolayı, çok büyük kazançlar veya kayıplar yaşanabilmektedir.
Bu hafta ki Cuma hutbesinde de imam efendi bununla ilgili çok güncel bir durum anlattı.
Sahih olan hadiste, “kişi sevdiğiyle beraberdir” denmektedir. Diğer bir hadiste ise “kişi sevdiğiyle beraber haşr olunacaktır” demektedir.
Şayet kötü insanları severseniz, ibadetin en efdal olduğu Kâbe’nin bahçesinde, Kâbe’nin bahçesinde ibadetin en efdal olduğu yer olan makamı İbrahim’in çevresinde 70 yıl ibadet etseniz de cehenneme gidersiniz.
Kimi sevip kimi örnek aldığınıza dikkat edin!
Tam tersine iyi insanları sevip, onları örnek alanlarında, iyi insanlarla beraber haşr olunacağı ve bu vesile ile cennete gideceğini söylüyor...
Kısaca, hayatınızın eksenine, Peygamberimiz Muhammed (SAV)’i ve onun yolunda gidenleri koyup, sever örnek alırsanız, onlarla haşr olunursunuz.
Lenin, Stalin, Mao’yu örnek alır sistemini sineye çekerseniz onlarla haşr olunursunuz!
Abdullah Öcalan’ı çok sever, her şeyin üstünde tutarsanız, onunla haşr olunursunuz.
Selahattin Demirtaş, Cemil Bayık, Sırrı Süreyya Önder’i çok sever, destekler önder olarak görürseniz onlarla haşr olunursunuz.
Recep Tayyip Erdoğan’ı çok sever sayar, desteklerseniz onunla haşr olunursunuz.
Obama’yı sever, kahraman olarak görürseniz, onunla haşr olunursunuz.
Bediuzzaman’ı sever sayar talebesi olursanız onunla haşr olunursunuz…
Cennet ve cehenneme götüren bu sevgi, tabii ki kuru bir sevgi değildir. Seviyorum ama söylediğini yapmıyor, yaptığını tasvip etmiyor, emrini yerine getirmiyorum…
Bu zaten gerçek sevgi değildir…
Murid, şeyhine “ben Peygamber’i (sav) rüyamda nasıl görebilirim?” demiş.
Şeyh “Onu çok sever ve istersen rüyana gelir” demiş.
Birkaç gün sonra murid gelip “Şeyhim, çok seviyorum, çok da istedim ama göremedim” demiş.
Şeyh “O zaman sen eve git, yağlı bir yemek ye, üstüne tatlını ye, tuzlu fıstıklardan da bir avuç ye ve yat” demiş.
Sabah murid koşarak şeyhine gelmiş “Şeyhim, rüyamda sabaha kadar, şelaleler, ırmaklar, yağmurlar ve su kaynakları gördüm ama Peygamberi göremedim” demiş.
Şeyh taşı gediğine koymuş,
“Kime veya neye susarsan, rüyanda onu görürsün…”
Rüyanızda kimi gördüğünüz çok önemli!
Kahramanınızın kim olduğu, kime susadığınız, kimi sevdiğiniz, bu dünyanızı da ahiretinizi de ciddi manada etkiler.
Beraber haşr olacağınız kişiler karşınızda, onların gideceği yer sizin de gideceğiniz yeri belirleyecek!
Allah cehennemliklerden muhafaza eylesin, onların sevgisinden uzak tutsun.
Çevremizde cehenneme çağıran zebanilerin ifşa olduğu yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…