Adnan Aslan’ın ‘Ceviz Ağacı’ adlı eseri sadece bir roman olmanın ötesine geçerek, Mezopotamya coğrafyasının acılarla yoğrulmuş tarihine ışık tutan bir destan niteliği taşır.
Sasun doğumlu yazar Adnan Aslan, bu eserinde aşk, sevda, ihanet ve trajedi gibi insanlık tarihinin en derin duygusal deneyimlerini ustalıkla işlerken, aynı zamanda bir soykırımın belgeleriyle de karşımıza çıkar.
Ceviz Ağacı, Hamidiye Alayları ve yerel çetelerin, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, Sasun ve çevresindeki Ermeni vatandaşlara yönelik gerçekleştirdikleri akıl almaz zulmü ve soykırımı konu alır. Yazar, bu trajik olayları anlatırken, belgelerle destekleyerek tarihe tanıklık eder. Eserde, bir yandan imkânsız bir aşkın acı dolu hikayesi anlatılırken, diğer yandan bu aşkın gölgesinde yaşanan büyük bir ihanet ve trajedi de gözler önüne serilir.
Adnan Aslan, edebi dili ve tarihsel gerçeklere sadık kalışıyla, Mezopotamya’nın kadim topraklarında yaşanan bu acı dolu olayları unutulmaz bir şekilde yeniden canlandırır.
Eser, geçmişin acılarıyla yüzleşmek ve bu topraklarda bir daha benzeri trajedilerin yaşanmaması için bir ders niteliğindedir. Ceviz Ağacı, insanlık tarihine, özellikle de Mezopotamya coğrafyasının zengin ve karmaşık geçmişine dair derin bir anlayış geliştirmek isteyen okurlar için eşsiz bir kaynak sunar.
Bu eserin sayfalarında okurlar sadece bir aşk hikayesiyle değil, aynı zamanda bir halkın varoluş mücadelesiyle de karşılaşır. Aslan’ın kaleminden dökülen her bir satır, Mezopotamya’nın unutulmaz tarihine bir yolculuk sunarken, insan ruhunun derinliklerine inen bir keşif niteliği taşır.
Kitap, tarihin karanlık sayfalarını aydınlatarak geçmişte yaşanan acıların unutulmaması gerektiğini hatırlatır ve bu topraklarda bir daha böylesi trajedilerin yaşanmaması umudunu taşır.
