ÇEVRE KATLİAMI

ÇEVRE KATLİAMI

Tarım arazilerini beton haline dönüştürdük. Binalar ardı ardına dizildi. Binalar o kadar yakın ki, evler ne güneş görüyor, ne hava alıyor.

İnsanlar yeşil alanlara hasret, çocuklar oyun parklarına ve oyuna özlem duyuyor. Caddelerde ve sokaklarda oyun oynayan çocuklar kaza tehlikesi ile karşı karşıya.

Site diye yapılan alanlar inşaat kullanım alanına uymamış neredeyse yeşil alan bırakmamış. Acı olan buna dur diyen bir merci ve yetkili yok.

Müteahhitler nasıl bu kadar pervasızca hareket ediyor? Kimden icazet alıyor? Kim onlara müsaade ediyor? Anlamak mümkün değil.

Yaşar Kemal Kent Ormanında onlarca ağaç kesildi. Neymiş efendim, yol açılacakmış. Oysa halen yapılan bir şey yok. Ne oldu şimdi? Olan, katledilen ağaçlara oldu.

Sulama kanalı yapıyorsunuz. Milyarlarca lira harcıyorsunuz. Sonra da Sulama kanalının etrafına bina ruhsatı veriyorsunuz.

Sulama kanalı, etraftaki tarım arazisinin sulanması için değil mi? Peki, tarım arazilerini sulamak için yapılan sulama kanalının etrafı binalarla örülmüşse bu çelişki değil midir?

Batman çok sıcak bir memleket. Yazın özellikle termometrelerin elli dereceyi gösterdiği bir şehir olup insanlar bunalmaktadır.

Onun için ağacın önemi burada çok önemlidir. İnsanlar bir ağaç bulayım da gölgesine sığınayım diye çabalar.

Durum böyle iken şehri ağaç ile donatmazsanız, var olan ağaçları keserseniz çevre katliamı yapıp insanlara zulüm etmiş olursunuz.

Bazı şeylerin hakkını da teslim etmek gerekir. Türkiye genelinde yapılan Millet Bahçeleri şehirlere ayrı bir güzellik katmaktadır.

Batman’da yapılan Millet Bahçesi Batman’a güzellik katmış olup bunların devamının geleceği müjdesi bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir.

İlave etmek gerekir ki Gültepe mahallesinde yapılan parklar da bölgeye güzellik katmış ve hoş görüntüler vermiştir.

5 Haziran Dünya Çevre gününde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açılan Millet Bahçeleri halk tarafından takdir toplamıştır.

Batman Çevre Gönüllüleri Derneğinin bir Üyesi olarak Batman’ın Çevre sorunları ile ilgilenmeyi kendime borç bildim.

İçme suyu borularında kullanılan asbest izole maddesinin sökülmesi, Yer altı sularına bulaşan Fenol maddesinin ayrıştırılması ve bulaşın engellenmesi.

Yeşil alanların artırılması, Zilek kaynak suyunun içme suyu olarak kazanılması, ağaç katliamının engellenmesi vs daha birçok konuda üzerimize düşeni yapmaya çalıştık.

Dernek başkanımız ve Yönetim Kurulu Üyeleri Batman için birçok başarılı çalışmaya,girişime imza atmış oldular.

Dünya genelinde ise Çevre Katliamının giderek arttığını görüyoruz. Yeşil alanlar giderek azalmaktadır. Yer altı suları israf edilmektedir.

Bu sene yağmurun ve karın yeterince yağmamasından dolayı baraj göl seviyeleri istenen seviyenin altında kalmıştır.

Şehirlere içme suyu sağlayan göllerin seviyesi de normalin altına düşünce ileri ki dönemlerde su sıkıntısı da çekeceğimiz ortaya çıkıyor.

Göllerin seviyesinin düşmesi, Nehirlerin kuruması bizleri tedirgin etmeli. Bu da insanın kendi eliyle yaptığı zulmün ve çevre katliamın sonucudur.

İşte son günlerde gündem olan Marmara denizinde müsilajın yani Deniz salyasının artması ne duruma geldiğimizi gösteren acı bir durumdur.

Marmara Denizde başlayan kirlilik Deniz Canlılarının ölmesine sebep olacak ve sonradan belki de Denizin böyle giderse yok olmasına sebep olacaktır.

Artık hepimiz şapkamızı önümüze koyup düşünmeye başlamalıyız. Bu gidişe bir dur deme vakti geldi de geçti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ