Batman Cezaevinden Elazığ Açık Cezaevinde sevk edilen,
Orada cezaevi görevlileri tarafından cinsel istismar tehdidiyle karşılaşan
18 yaşındaki Ahmet’i yazmıştım;
“Cezaevlerinde Neler Oluyor” başlıklı makalemde…
…
Anlaşılan o ki;
Cezaevlerinin içinde bulunduğu durum,
Ziyadesiyle iç yakıyormuş…
Bundan sebeple
Yorumlar yağdı,
Mesajlar geldi bol kepçeden.
Sitemler fazla.
Kaygı yüksek.
Cezaevlerinin doluluk oranı, öncelikli konu.
Koğuşlar, tıka basa...
Günün 24 saati, bir izdiham hali.
Hele bu sıcakta, çekilir gibi değil.
Bunalım, kötü koku…
Sinirleri geriyor.
…
15 Temmuz darbe girişimi sonrası,
Önüne geleni içeri atan bir ekip türedi…
Yolu;
Mahkemeden,
Soruşturmadan,
Cezaevinden geçmeyen kalmayacak neredeyse!
Kaygı verici;
Sicili bozuk bir Türkiye…
İddianame yok,
Mahkeme yok…
Suçlunun yanında;
Suçsuz olanı da
Günahsız olanı da
Cezaevi yatıyor.
İddianame yoksa
Mahkeme yoksa
Neyi bekliyorlar?
Ne için bekletiliyorlar?
Kimse bilmiyor.
Kimse soramıyor.
Soran da muhatap bulamıyor.
Kim, karar veriyor?
Hâkim ve Savcıların çoğu ihraç edildi,
“Adalet” kavramı, kaderine terk…
Yargıda koca bir boşluk.
Haliyle hak ihlallerinin ardı arkası kesilmiyor.
…
Cezaevlerinde;
Keyfi muamele, almış başını gidiyor.
Siyasi mahpusların uğradığı kötü muameleler, daha fazla.
İçecekleri suyun miktarına kadar karışılıyor.
Hasta mahpuslar, tedaviden mahrum, ölüme terk ediliyor.
İnsan onurunu zedeleyen aramalar, hitaplar…
Kimisi, bebeğiyle yatıyor.
Çocuklar, cezaevlerinin kötü koşullarında büyüyor.
Kadınların yaşadıkları, daha da ağır.
Uğradıkları muameleler, kadın olmaktan utandırıyor.
…
Suçluyu, suçsuzdan kim ayıracak, belli değil.
Yargı, kime emanet, o da net değil…