Ana muhalefet partisi, bağıran ve argo dil kullanan bir parti görünümü vermemeli.
Böylesi davranış ve eylemler ancak çaresizlik ve bilgisizlik imajı verir. Veriyor da nitekim.
Bir köşe yazarı olarak, siyasetten edindiğim izlenimlere göre CHP, ana muhalefeti, misyonunu yapmadı ve yapamadığı gibi ana muhalefet dışında önemsiz ve kale alınmaması gereken görevler yapmaya da devam etti. Onları da yüzüne, gözüne bulaştırarak. …
Oysa ana muhalefet, misyonunu adam akıllı yapsaydı, yapabilseydi direk veya indirekt olarak siyasi partiye de ülkeye de halkımıza da fayda sağlayacaktı.
En azından bir emniyet sibobu görevini hakkıyla yapsaydı, ülke ve siyaset gerilmeyecekti.
Belki içinde bulunduğumuz birçok belirsizlik, ekonomideki güven kaybı ve krizler bu boyutlara gelmemiş olacaktı.
Dahili ve harici problemler, prestij kaybımız bu boyutlar da olmayacaktı.
Neden mi?
İktidarıyla-ana muhalefetiyle uyum içinde olan ve siyasetin pozitif bilimler çerçevesinde icra edildiği bir Türkiye, bir parlamenter sistem, çok daha iyi olmaz mıydı?
Üstelik iktidarın da güvenini, saygınlığını kazanmış bir ana muhalefet partisinin varlığı, iktidarın da minimum hata yapmasında aktif bir katalizör görevi rolü alacak, ülkemiz adına çok büyük bir önem taşımış olmayacak mıydı?
Ama maalesef küfür, tekme, tokat hırlaşma ve gürleşmeden öteye geçmediler, geçemediler.
Bu tutum ve davranışlar yüzünden büyük bedeller ödemek zorunda kaldık.
Halen de ödemeye devam ediyoruz.
Korkarım ki bunun sürekliliği ülkeyi daha da zor pozisyonlara koyacak gibi gözüküyor.
Mutlak surette bu davranış bozukluğu ve kirli siyasete son verme zamanımız geldi geçiyor bile.
Bu gecikme ve yapılan seviyesiz siyasetin hiç bir yararı olmadığı gibi fazlasıyla tahribatlara da etken oluyor diye düşünüyorum.
Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.