Kemal Kılıçdaroğlu çok direndi.
CHP Genel Başkanı kalabilmek için yapmadığı iş kalmadı.
Ve sonunda Olağanüstü kongrede seçimi Özgür Özel kazandı.
Kemal bey o kadar alışık ki seçim kaybetmeye.
Genel seçimi kaybetti, Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetti ondan önce 6 seçim daha kaybetti.
Ve ne hikmetse kaybederek koltuğunu dünyada kaybetmeyen ve kaybederek güçlenen tek parti Genel Başkanı oldu.
Artık yolun sonu görünüyordu.
Neden mi!?
Kemal Kılıçdaroğlu'na bu makamı bahşeden derin güçler artık Kemal ile bir şey kazanmanın zor olduğunu anladılar.
Kemal Kılıçdaroğlunu getiren güç onu gönderdi ve yerine Özgür Özel'i getirdi.
Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu'ndan farklı bir söylem geliştiremez çünkü onu getiren güç, Kemal Kılıçdaroğlu'nu getiren güçtür.
Tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu'nu bir kasetle getirdikleri gibi...
Malum Deniz Baykal'a çok çirkin bir kaset pususu kurdular.
Ve Deniz Baykal kasetle gitti.
Daha başka değişle Kemal bey kasetle geldi.
Şimdi sıra Özgür Özel de...
Özgür bey CHP'ye özel ne getirebilir ki...
Bekleyip göreceğiz.
Daha birinci demecinde, partisi içeresindeki yıkılmışlığa bir çözüm arayacağına Cumhurbaşkanına laf yetiştirdi.
Anlayacağınız, CHP aynı CHP.
Bu zihniyet CHP'yi yönettiği sürece de CHP'den bir numara olmaz.
İsmet Paşa'nın bir duruş vardı.
Ama sonra parti duruşsuz kaldı.
CHP artık ne soldur ne de sağ.
CHP de ne olduğunu bilmiyor.
Hadi reis gitsin CHP iktidara namzet olabilir mi?
Mümkün değil.
Zaten CHP'nin iktidara gelmek gibi bir derdi de yok.
Millette geçmişini bildiği için CHP'yi bel muhalefette tutuyor.
Kısadan öz, CHP'nin Özel'le de işi zor.