CHP en eski, en köklü parti olduğunun edebiyatını yapmaya devam ededursun “kaçaksaraylı” atını alıp değil Üsküdar’ı, Çin’i bile geçti.
Olmadı, olmuyor Sayın Kılıçdaroğlu, bu işler bu ülkede övünmekle olmuyor. Yıllardır ömür boyu tatildeymiş gibi kayıtsız duruyorsunuz.
Millet hakem, AKP size sınırsız penaltı verdi gole çeviremiyorsunuz. Üstelik “böylesi muhalefet” dostlar başına deyip de dalga geçiyorlar.
Tatil de oluşunuz, programsızlığınız olmayan kadro ve projeleriniz AKP’nin ekmeğine yağ sürdü hem de has tereyağı bu geçmişte hep böyle oldu.
Ana muhalefet denildiği zaman akla aktif siyasal iktidarın belirgin ve bariz hatalarını, çelişkilerini, zaaflarını bulur belgeler ve kamuoyuyla yasal çerçeve içinde nazik bir dille ifade eder.
Üstelik AKP gibi her tarafı çelişkilerle hatalarla yanlış politikalarla dolu dopdolu bir parti.
Eğer siz ve partiniz bu fırsatları değerlendirebilseydiniz iktidar çoktan el değiştirmiş olur ve bendeniz bu yazıyı bu anlamda yazmamış olacaktım.
Onun içindir ki partinizin geçmişi ve icraatlarıyla övünmeyi bırakın dün dünde kaldı, geleceğe yarınlara yönelin.
Halkla bütünleşin, kucaklaşın boğazda rakı lüfer ziyafetiyle, sohbetleriyle siyaset olmaz nitekim olmuyor da.
İdeoloji partisi olmaktan çıkın realitelerin partisi olun. Extrem projelerle yola çıkın. İşçinin, emekçinin, çiftçinin, halkın partisi olmaya çalışın.
Yapmadıklarınızı ve bir türlü kıramadığınız zincirleri AKP adeta sizinde misyonunuzu üstlenerek kayıplarınızı onlar aldı kazanç hanelerine yazdılar.
Kiminiz kavgalarla, kiminiz kasetlerle gidiyor, bu geliş gidişler CHP’ye yakışıyor mu?
En azından birleşin kazan gibi içinizde kaynamaların, bölünmelerin ve dallara ayırmaların AKP’ye yaramadığını mı sanıyorsunuz?
50, 60 yıldır iktidar olamadınız kim bilir belki de iktidar olmanın ne olduğunu unuttunuz.
Yarım asırı geçkin bir zaman diliminde yerinizde sabitleşerek yosun tutarsanız iktidar ile ana muhalefet kavramlarını karıştırmanızı bile hoş görebilirim.
Ama artık yeter bu ömür boyu yaptığınız tatili kesin ve gerçek hayata aktif siyasete dönün diye öneriyorum.
Ama tercih sizindir. İş bankasının gelirleri güzelse hayat güzel ve tadında devam ediyorsa üstelik bu ömürlük tatil çok cazibeliyse söylenecek söz kalmıyor.
Halkı kaybettiniz bu kayıplar bununla kalmaz Deniz Baykal’ın denizi kurudu, Mustafa Sarıgül’ün gülü soldu.
Sayın Kılıçdaroğlu sizin de kılıcınız kesmiyor paslanırda kırılırsa sorumluluk halkın size oy vermeyenlerin değil oy almasını ve hak etmeyi bir türlü başaramayan ve bu siyaset arenasında aslanlar gibi uğraşmayı, mücadele etmeyi, kendini bir türlü ispat etmeyi başaramayan sizin ve bin bir başlı ekibinizindir, kadrolarınızındır.
Vekilleriniz bile CHP’den istifa edip kaçıyorlarsa başka isimlerle parti kuruyorlarsa Emine Ülker Tarhan gibi kurduğu anadolu partisi gibi.
Bir de merak ediyorum Emine Ülker Tarhan Anadolu’nun yolunu, adresini hangi?
Coğrafyada hangi gezegende olduğunu biliyor mu? Gidip görmüş uğramış mı?
Siyaset ile edebiyatı ayırt etmek gerekmez mi? Farklı dal ve bilimdir, edebiyat-siyaset aynı şey değil.
Bitiriyorken eleştiri ve yorumlarınızı heyecanla bekliyoruz.
Zira eleştiri ve yorumlarınız doğrultusunda birlikte hareket edeceğiz siz saygın ve değerli
“Batman Sonsöz” okurlarımız…