Her gün televizyon kanallarında, ana haberlerde ve sosyal medyada izleyip gördüğüm kadarıyla Ak parti, MHP'nin de iş birliği ve katkıları ile yapılan ve meclise sunulmaya hazır olan yeni anayasanın muhtevası ve içeriği itibariyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verilen yetkileri, oluşturmak istedikleri yeni bir sistem konusunda rahatsızlık duyuyor.
Bizler bunu çok net olarak görüyor ve işitiyoruz.
Meclis komisyonlarında CHP'nin Ak parti vekillerine su şişeleri fırlatmaları, üstlerine yürüyüp olayı ve kınamayı yumruk yumruğa halletmeye çalışması, ağza alınmaz küfür ve hakaretlerde bulunması…
Daha birçok davranış bozukluğu sergilemesi demek ana muhalefet görevini başarıyla yapıyor anlamına gelmiyor.
Üstelik CHP'nin tabanı’nın da beklentisi bu tür reaksiyonlar değildir.
Ak parti istediği ve kendi partisinin işine yarayan her türlü yasaları yönetmelikleri kanun hükmünde kararnamelerle MHP vekillerinin bir kısmının rahatsızlık duymasına rağmen oy çoğunluğuyla an itibari ile geçirebilecek sayıdadır.
Matematiksel bir terimle ifade etmek gerekirse artık Devlet Bahçeli sayesinde MHP partisi, Ak Parti’nin bir alt kümesi veya ortak elemanıdır haline gelmiş durumundadır.
CHP'nin hem içi kaynıyor hem de ülkenin içinde ve dışında olup bitenlerden fazlasıyla rahatsız ve gergin bir ruh hali içindeler.
Kamuoyu yoklamaları da bu tezimi, bu teşhisimi fazlasıyla teyit ediyor.
Bu demektir ki CHP mecliste amuda kalksa, ters takla atsa ne yaparsa yapsın boşuna.
Her tür karşı koymalar böylesi bağırıp çağırmalar, rahatsızlık duymalar.
Hem sonucu değiştirmiyor hem de işe yaramıyor. Sonuç değişmiyor.
“Atı alan Üsküdar’ı Geçmiş” sözüne şunu eklersem doğru olur.
Üsküdar’ı geçtiği gibi bozkırları stepleri bile geçmiş menziline varmış.
Zafer turları devam ediyor.
Sonuç değişmedikten sonra ağlayıp sızlamak eline sazı alıp bozlak havaları, naralar dramatik uzun hava çalma da işe yaramıyor.
Bu bir nevi figüran rolleri bir kenara bırakması gerek.
Çünkü değişen bir şey olmuyor.
Bunun yerine sahaya inip il, il, ilçe, ilçe hatta köy köy halka başvurup olup bitenleri yapılmak istenenlerin ülkemize kendilerince sebep-sonuç ilişkilerini halk diliyle halka anlatmaları çok daha faydalı olur tezini savunuyorum.
CHP derdini, meramını yanlış buldukları yasa ve yönetmelikleri.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verilmek istenen yetkileri kendi görüş ve felsefelerince, siyasi bakış açılarınca tek adam, diktatör olarak yorumlayıp gördükleri neler varsa ve de gerçekten haklılarsa hem kamuoyuna medya kanalıyla hem de belirtmiş olduğum gibi halka halk diliyle anlaşılır bir tarzla halka gitmeleri çok daha yararlı ve yol kat edici olur.
AK Partili vekile su şişesi fırlatmak, bağırıp çağırmak, üstlerine yürüyüp yumruklaşmak yahut ağıza alınmaz hakaretlerde bulunmak hem işe yaramaz hem de meclisteki MHP ile Ak Parti vekil sayısını yani çoğunluğu azaltmaz.
Sözün özü, CHP ana muhalefet görevini yapmıyor yapamıyor. Her türlü itiraz ve caydırıcı nitelikte olan tepkilerine rağmen AK Parti’nin dediği oluyor veya olacak gibi görünüyor sonuçlar apaçık ortada diye düşünüyorum.
Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.