Şair-Alim Cigerxwîn’in bir eserinin adının verildiği Kine Em Parkına kendisine ait bir fotoğraf ve kısa hayat hikayesinin bulunduğu bir büst kaide konulmuştu.
2004 yılında açılışı yapılan parkta Şair Cigerxwîn’in büstünün başına gelmeyen kalmadı.
Bir kaç kez kaide ve büste zarar verildi ve ikinci kez büst kayıplara karıştı.
İlk olarak 2015 yılında Kine Em Parkındaki büst kayıplara karışmıştı.
Uzun aramalardan sonra kimliği belirsiz kişilerce kasideden koparılan büst, görevliler tarafından fark edilince depoya kaldırılmış ve bir süre burada unutulmuştu.
Parktaki görevlinin durumu yetkililere bildirmemesi üzerine uzun süre büst depoda kalmıştı, vatandaşlar durumu fark edince büstün akıbeti yine uzun süre gündemi meşgul etmiş ve sonra büst bulunduğu yerden çıkarılıp yerine konulmuştu.
1903 yılında Gercüş İlçesine bağlı Hisar Beldesi’nde dünyaya gelen ve asıl ismi Şêxmus Hesen olan Cigerxwin'e ait büstün tekrar kayıplara karışması üzerine bu ara yine gündemde.
Büst tıpkı 2015 yılında olduğu gibi yine bir anda kaybolmuştu.
İlk olarak HDP bir basın açıklaması ile büstün Belediye tarafından yerinden söküldüğü iddiası ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Ardından Batman Belediyesi büstün kayıplara karışması ile ilgili olarak basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Bazı basın/yayın organlarında yer ala, Kine Em Parkı’nda bulunan Şair Cegerxwin büstünün, bulunduğu yerden kaldırıldığına dair çıkan haberlerden dolayı açıklama yapma gereği duyulmuştur. Bahse konu büstün, güvenlik kameralarında yapılan incelemede hırsızlar tarafından parktan çalındığı tespit edilmiştir. Akabinde, konu güvenlik güçlerine bildirilmiş olup, gerekli adli ve idari soruşturma başlatılmıştır. Büstün belediyemiz tarafından kaldırılması söz konusu değildir” ifadelerine yer verildi.
Olayın ardından yapılan incelemede parkta bulunan kamera görüntülerinde büstü çalan hırsızın eşkâli de belirlendi.
Yapılan açıklama ve kamera görüntülerine bakılırsa, bronz veya tunç malzemeden yapılmış olan büstün, bir hırsız tarafından çalındığı kesin.
Bu hırsızın büstü nereye götürdüğü ve ne yaptığı şimdilik bilinmiyor.
Yapılan eylemin cezası ağırdır ve cezasız kalmamalı.
Suçluya ait görüntüler mevcut olduğu için iz kaybetmesi mümkün görünmüyor.
Hırsız, sadece bir büstü çalmakla kalmadı, Belediyeyi büstü keyfi kaldırdığı gibi bir suçlamayla da karşı karşıya bıraktı.
Bu durumda elde güvenlik kamerası olmasaydı hırsızın yakalanıp suçunu itiraf etmesi dışında büstün kaybolması ihalesi Belediyenin üzerinde kalacaktı.
Hırsız yakalansa dahi büstün bulunması biraz imkansız gibi...
Çünkü büstü çalan her kimse ve ne amaçla çalmışsa, şimdiye kadar o büstü elden çıkarmıştır.
Bugüne kadar şehrimizde yaşanan hırsızlık olaylarının hız kesmemesinin diğer bir nedeni de çalıntı malları satın alanların, suçsuz kalmasıdır.
Belediyenin, üzerinde kamu kurumunun logosu bulunan logar kapakları, mazgalları çalınıyor ve halen birileri bunu cüzi bir fiyata satın alıyorsa büstü de mutlaka satın alıp hurdaların içine atmışlardır.
Bu durumda hırsızın suç ortağını göz ardı etmemek lazım.
Şayet hırsızlık malzemesini satın alanlarla yeteri kadar mücadele edilir ve gerekli yaptırımlar uygulanırsa eminim hırsızlar çaldıklarını bu kadar rahat elden çıkaramaz ve böylece hırsızlık olayları da azalmış olur.
Yan çalınan, telefon, altın, klima ve diğer eşyaları kim satın alıyor, biraz da işin bu yönünü soruşturmak lazım.
Yani, bir hırsız yakalandığında çaldıklarını nereye sattığı da ortaya çıkarılır ve o kişi aynı şekilde cezalandırılırsa, böylece hırsızlık olaylarının önüne geçilmiş olur.
Cigerxwîn’in büstünü çalan da muhtemelen üç beş liraya bir hurdacı veya geri dönüşümcüye rahatlıkla satmıştır.
Bu nedenle hırsızı ararken onun suç ortağı olan ve büstü sattığı muhtemel adresleri de göz ardı etmemek gerekir.
Umarım tartışma konusu olan büst bir an önce bulunur ve yerine konulur ve bir daha şehrimiz bu tür meselelerle gündeme gelmez.