CİHAD ŞUURU

CİHAD ŞUURU

Allah yolunda cihad: İslam’la insan arasına giren engelleri kaldırmak için üstün çaba göstermek.’’ Şüphe yok ki iman edenler, hicret edenler (hicret, imkanların tükendiği yerden üretileceği yere intikal, kavuşmak için terk etmektir) ve Allah yolunda cihad edenler var ya, işte ancak onlar Allah’ın rahmetini umabilirler; Allah tarifsiz bağış sahibidir, eşsiz merhamet kaynağıdır.’’(Bakara;218ayet) İşte bu gün Müslümanların birlikte yapacağı en büyük cihad; cehalete, taassuba, ırkçılığa, fitne ve tefrikaya karşıdır. Unutmamalıdır ki, dünyada muhtaç ve mazlumlara, bütün insanlığa huzur ve saadet getirecek yegâne nizam İslam’ınTevhid ve vahdet anlayışıdır. Birlikte; kardeşlik, dostluk, sevgi, yardımlaşma, ortak değerlere ve ideallere sahip çıkma, yönelme vaktidir. Bunun içinde cihad şuuruna ermek gerekir.

Tevhid sancağı altında her türlü dünyevi menfaati bir tarafa bırakarak, Müslümanları bir birine düşüren komploları bozmak, her türlü fitne ve uzantılarıyla mücadeleyi kendimize şiar edinmeliyiz. Bunun için de Allah’ın mesajını hayat tarzı edinelim.’’ Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve birbirinizden ayrılmayın!(Allah’ın Resulü bu ipin Kur’an-ı Kerim olduğunu söylemiştir.) Ve Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman iken kalplerinizin arasını uzlaştırdı da, O’nun lütfu sayesinde kardeş oldunuz.  ve siz ateşin kenarındaydınız da, sizi oradan kurtardı! İşte bu şekilde Allah size mesajlarını açıklar ki doğruyu bulasınız.’’(Al-i imran suresi;103.ayet).’’ öyleyse sizler hayra çağıran, meşru ve iyi olanı öneren, kötü ve yanlış olandan da sakındıran bir ümmet olun! İşte onlar, evet onlardır sonsuz mutluluğa erenler. ’’Al-i imran suresi;104.ayet). ‘’Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra parçalanıp birbirine düşen kimseler gibi olmayın. İşte bunlar var ya, korkunç bir azaba müstahak olanlardır.’’(Al-i imran suresi;105.ayet). Müslümanların görüş farklılığının inanç birliğini parçalamasına izin vermek dinen yasaktır.

  İslam dini inanç ve amelde birliğe önem verir. Allah’ın birliği ve Allah’ın emri ibadetlerin birlikte yerine getirilmesi İslam ümmetini oluşturur. İslam düşmanları ümmetin arasına fitne ve nifak tohumları sokmuşlardır. Mezhep, meşrep, cemaatler üzerinden Müslümanları bir birine kırdırmışlar. Ümmet içinde yakılan fitne ateşi bu gün ki orman yangınlarından daha tehlikeli manevi yakıcıdır. İslam dünyasındaki bu ayrışma ve çatışmaları dünyanın batı yakasındaki, tek kutuplu dünya projesinin baronları, İslam’a fobiyi tırmandırarak Müslümanların aleyhine acımasızca bir propaganda sürdürmektedirler. Bunlar içimize soktuğu İngiliz ajanı Lavrenslerin etkisiyle cahil kitleleri kullanarak mezhep ve meşrep kavgalarını körükleyip, iman, akıl ve hikmetten uzak, terör şebekelerinin güdümünde, hatta cihat adıyla Müslümanları bir birine kırdırmaktadırlar. İşte bu gün Müslümanların birlikte yapacağı en büyük cihat; cehalete, taassuba, ırkçılığa, fitne ve tefrikaya karşı yapacakları cihattır.

  En büyük cihat ilahi mesajın, Kur’an-ı Kerimin olabildiğince insanlarla buluşturulmasıdır. ‘’Madem öyle sen inkarcılara uyma ve onlarla bu Vahiy (Kur’an-ı Kerim) sayesinde tüm gayretini sarf ederek büyük bir cihada giriş.’’(Furkan suresi;52.ayet.) ‘’ (Onlar, ilahi rahmetten ümit kesmeyip, daima Allah’a yönelerek günahlarından) tövbe eden,(yalnızca O’na kulluk ve) ibadet eden,(en derin şükran ve minnettarlık duygularıyla O’nu övüp yücelterek) hamt eden, ( Salatı gereği gibi yapan, Allah yolunda cihat  etmek ve İslam’ı insanlara tebliğ etmek gibi yüce gayelerle yeryüzünde) gezip dolaşan,(Allah’a bağlılığını gösterip)boyun eğip secdeye kapanan,(insanlara) iyiliği emredip kötülüğü yasaklayan, Allah’ın çizdiği sınırları(tüm güçleriyle) koruyan (ve O’nun koyduğu kanunları hayata egemen kılmak için mücadele eden) kimselerdir.  (O halde ey Resul, bu nitelikleri taşıyan) müminleri (sonsuz nimetlerle ) müjdele!’’(Tevbe suresi;112.ayet). Müslümanların bu günkü küfür nizamına tabi olarak yaşamalarına karşı susarsak, dilsiz şeytan olacağız. Beyinlerimizde, kalplerimizde, ailede ve toplumda yanan manevi yangını, orman yangını kadar önemsemiyoruz. Orman yangını elbet sönecek. Fakat manevi yangın bu gidişle mezara kadar devam edecek. Bu halden kurtuluşun yolu, dünyanın tek gerçek ve doğru kitabı Kur’an-ı Kerimle hayatımızı inşa etmektir.

  Cihat şuurundan uzak, Kur’an-sız hayatımıza devam edersek, siber diktatörler bize bio-terör ile chip takıp bizi köleleştirebilirler. Yarın evlerimizi, arabalarımızı, trafolarımızı, iş yerlerimizi uzaktan komutla patlatıp yakabilirler. Bunu akıllı sistemler ve global ağlar yada star link uyduları üzerinden 5G, WİFİ ve cep telefonlarıyla yapabilirler. Bunlara karşı Müslümanların bilinçlenerek cihatla direnerek, oyuna gelmemeleri ve sabırla mücadele etmeleri gerekir. Allah’a has kul olan, kader, rızık, ecel, gaybalemi, hesap günü ile ahiret alemini tefekkür ederek ve cihat şuuruyla yaşayarak, ancak bu kalp ve beyinlerimizde ki yangını söndürebiliriz.

 Cihat şuurunun temeli, Müslümanların bir araya geldiğinde, bir birlerine hakkı ve sabrı tavsiye etmeleridir. ‘’ Su gibi akıp giden zamana andolsun ki,(Müminin görevi zamana ait olmak değil, zamana sahip olmaktır. Zamana sahip olmayan, nimete nail olamaz.)( Ömrünü israf eden) insan tarifsiz bir ziyandadır. Ancak, iman edenler, salih amel işleyenler ve birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.’’( Asr suresi) İman ameli, amel daveti, davet sabır ve sebatı gerekli kılar. Sonuç ta dünya hayatı geçici. Ahiret sonsuz. Ahiretteki konumumuzu, mevkiimizi tespit etmek için, Yüce Rabbimiz; ömür kredisiyle , sınav amaçlı dünyaya getirmiş. Bu dünyada nefsimizle, malımızla, sevdiklerimizle sınava tabiyiz. Bu sınavı kazanmanın yolu; Allah’a gereği gibi iman ederek, cihat şuuruyla hayatımızı yaşamak, Allah’a adanmaktır. ‘’De ki: Benim tüm istek ve arzum, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir! ‘’(Enam suresi;162.ayet). İnsana değerini yalnızca Allah verir. Ya Rab! Bizi kaybedenler arasında kılma! Cihat şuuru ile yaşayanlardan eyle! Selam ve Dua ile.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ