- 29-03-2020 15:38
- 2
İş Bankası kültür (!) yayınlarından çıkan, Türkiye’nin kültür atlası adlı paçavra hakkında konuşurken, arkadaşın biri “abi, biz de bunlara Çiş Bankası diyelim, tepki gelirse, özür dileriz” dedi.
Bende kendisine, karşıdakiler, ahlaksızca bir girişimde bulunup, iftira atıyor bile olsalar, onlara bu yakıştırmayı yapmanın, münasip olmayacağını ifade ettim.
Çukurlaşmış güruhun seviyesine inmek bir Batmanlıya yakışmaz.
Olayı haber yaptık, köşe yazısı hazırladım, Baro basın açıklaması yapıp dava açacağını bildirdi.
Malum zevat, arkadaşın dediği noktaya geldi “özür dileriz” dediler.
İyi valla, işkenceci de sapık de intiharcı de bunların tümünü de sahte raporlara dayandır sonra da özür dile?
Özür dilemek tabii ki güzel bir şey ve bunun dikkate alınması gerekir.
Lakin ben bunun özürle kapanacak basit bir girişim olmadığını düşünüyorum.
Bazı organizasyonlar, fonlar, örgütler her ne derseniz deyin, planlı bir şekilde bu toplumun değerleriyle oynuyorlar.
Bunun içinde parti, dernek, gazeteci, akademisyen, bürokrat ve siyasetçileri paraya boğuyorlar.
Bu toplumun ahlaki ve kültürel yapısında küçük bir delik açın, biz oradan her türlü gireriz diyorlar.
Bunun için de her türlü ahlaksızlığı yapıyorlar.
Makamlar veriyorlar, adamlar satın alıyorlar, sözde kampanyalar düzenliyorlar, özgürlük adı altında insanları isyana ve namussuzluğa teşvik ediyorlar.
Humanizim diye ibneliği, sosyalizm ve türlü argümanlarla da nikahsız yaşamı pohpohluyorlar…
İşte ben, yapılan bu çalışmanın yukarda zikrettiğim operasyonun bir parçası olduğundan korkmaktayım.
Çünkü kitabı yazanların ikisi de Prof sıfatı kullanıyor.
Bunların bu işi sehven yapma şansı yok.
Ya bu proflar bilim adamı değil kilim adamı olup, bu tarz operasyonlar için hazırlandı ya da bu işin içinde ciddi bir art niyet var!
Ben 43 yıldır Batman’da yaşıyorum, son 20 yıldır başlık parası diye bir şey duymadım.
Kadınların % 50’si işkence çekiyor diye yazmışlar.
Biz adliye, hastane, mahalle arasında mekik dokuyan insanlarız, olsa mutlaka biliriz.
Münferit olaylar mutlaka vardır.
Ama kesinlikle bu ülke ortalamasının çok altındadır.
Benim 8 kız kardeşim var.
Hepsi de evli, bu istatistiğe göre en az dördünün işkence görüyor olması gerekirdi.
Çok şükür, hepsi de yuvasında mutlu ve huzurlu. Baskınlık derseniz kızların aile içinde baskın olma oranı % 50’nin altında değil.
Yani anlayacağınız, Batman’ın geleneksel yapısıyla yetişmiş çocuklar, ne ezerler ne de ezilirler.
Çünkü onların örfi ve dini değerleri vardır.
Bu değerler her şeyin üstündedir.
Yaşanan münferit olaylarda, bu değerlerin, dejenere olmasındandır.
Bu değerlerin dejenere olmasının sebebi de bu tür yayınlar ve organizasyonlardır.
Para ver, statü ve sıfat ver, sal topluma.
Barış de özgürlük de insan hakları de feminizm sosyalizm, LGBT de olmadı biraz iftira atıp çalkala, kıvama getir bize götür…
Bunların basit girişimler olmadığını düşünüyorum.
Batman’a sapık diyenlere sapık demekten bile utanıyorum.
Bu sıfatı şehrimizin ismi ile aynı cümle, aynı paragraf hatta aynı yazı içerisinde geçmesinden hicap duyuyorum.
Adına Prof denen ismini zikretmek istemediğim zevattan hicap duyuyorum.
Adına İş Bankası denen bankadan hicap duyuyorum! Bu bankanın niye bir fırkanın güdümünde olduğunu da merak ediyorum.
Bu bankayı 1924 yılında Atatürk kurdu.
Ondan miras kaldı. İyi de Atatürk sadece bir fırkanın atası mı?
Miras kalacaksa tüm ülkeye miras kalması gerekmez miydi?
Hadi diyelim ki Atatürk sadece bir fırkanın atası ülkenin % 70/80’lik kısmı, kapsam dışında. İyi de 1924’te tek geliri asker maaşı olan 43 yaşındaki biri nasıl oluyor da banka kuracak sermayeyi denkleştiriyor?
Memur maaşıyla banka kurulduğu nerede görülmüş?
Hem de savaştan yeni çıkmış ve yeni kurulmuş bir devlette!
Atatürk sizin babanız değil olsa bile bu para onun değil.
Para onun diyorsanız, önce onun sadece sizin babanız/atanız olduğunu, sonra da bu paranın bir memur maaşı ile nasıl denkleştirildiğini ya da bu paranın nereden geldiğini ispatlamanız gerekir.
Ben burada birini ya da birilerini itham etmiyorum.
Halkın hakkını savunuyorum.
Atatürk 83 milyonun atasıysa mirasçı 83 milyondur.
Atatürk sadece bir fırkanın babası/atasıysa ve mirasçı onlarsa, bunu deklere edin ve bu 250 bin liranın kaynağını söyleyin.
Biz paranızın kaynağını merak etmiyoruz, sadece bu para halkın parasıysa bu banka da halkındır diyoruz.
Halkın olanı halka verin hem de 96 yıldır mideye indirdiklerinizle birlikte!
Halktan olan bir bankanın da halkına iftira atacağını, sahte prof’lara sponsor olacağını, karalama kampanyalarını finanse edeceğini hiç sanmıyorum.
Yalandan ve iftiradan beri yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…