Baba yüreği dayanmıyor canlı yayında çocuk ölümlerine.
Gazzeli çocukları canlı yayında veren televizyonu kapatıyor.
TV karşısında o acıyı yüreğinde his eden çocuk ise ‘televizyonu kapatma’ diyor.
Baba yine de kapatıyor televizyonu.
Çocuk ‘baba Gazzeli çocuklar feryat ediyor, imdat diyor. Bizi kurtarın diyorlar bu sese kulağınızı, gözünüzü kapatmayın, diyorlar sen televizyonu kapatıyorsun’ diyor.
Baba çocuğu bu görüntüler karşısında üzülmesin, etkilenmesin, psikolojisi bozulmasın diye televizyonu kapatıyor, oysa çocuklar herşeyin farkında.
Gözleri kararmış İsrail ordusu, çocuk, kadın, sivil dinlemiyorlar.
Dünyanın sonu olarak bilinen kıyamet günü ne yazı ki binlerce çocuğun sivilin ölümü ile gelmiş bile.
Tüm dünyanın gözü önünde hiçe sayılarak acımasız bir katliam yaşanıyor.
Kıyamet dedikleri bu olmalı.
34 yıl önce 20 Kasım’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Çocuk Hakları Sözleşmesi kabul edilmişti.
Her çocuğun dokunulmaz değerli bir insani olarak tanınması, saygı duyulması ve korunması gerektiği tüm dünyayada kamuoyuna açıklandı.
Devletler dünya çocuklarına haklarını sağlama ve koruma konusunda tarihi bir karara 34 imza attı.
Ancak görünüyor ki 21. yüzyıl çocuğun insan onurunun hiçe sayıldığı, yaşam hakkının değersizleştirildiği bir yüzyıl olarak tarihe geçti.
İsrail’in Gazze'de işlediği savaş suçlarına, katledilen bebek ve çocuklara dünya adeta gözünü kulağını kapatmış.
Tıpkı yıllardır açlıktan temiz su, temiz gıda, ilaç ve tedaviye erişemediği için ölen binlerce çocuğa karşı kör sağır olunduğu gibi.
20 Kasım 2023 Dünya Çocuk Hakları Günü'nde de hak ihlalleri yaşanmaya devam etti.
Milyonlarca çocuğun hakları ihlal ediliyor.
Çocuk istismarı, eşitsizlik ve yoksulluğun yanı sıra doğal afetler, suça zorla itilme ve savaşlarda da en ağır mağduriyetlerin yaşadığını biliyoruz.
Gazze'de uluslararası insancıl hukukun temel ilkeleri ve uluslararası sözleşmelere rağmen çocukların ve bebeklerin öldürülmesine sessiz kalınıyor.
Dünya ülkeleri ve STK’lar, uluslararası kınamadan öteye geçemiyor.
2 aydır tüm dünyanın gözü önünde İsrail Devleti, Gazze'de yerleşim alanları, okullar, hastaneler, mülteci kamplar, siviller ve sivil yerleşim alanlarını bombardıman altında tutuyor.
7 Ekim’den bu yana Gazze'ye saldırılarını sürdürmesi ile çocuklar ya bedenlerine isabet eden şarapnellerden ya da ilaçlıksızlık ve giddasızlıktan ölüyor.
Çocukların hayatta kalabilmesi için gereken temel ihtiyaçlara erişimine ve soluk almalarına izin verilmiyor.
Tüm insanlık kuşatma altında. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzacı devletlerden biri de İsrail devletidir.
Ancak sivillere ve çocuklara karşı her tür hak ihlallerinin sorumlusu da İsrail’dir.
Bu yüzden acilen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi İsrail devletini durdurup savaş suçu işlediği için yargılamlıdır.
Çoçuklara yönelik savaş suçu işleyen kim olursa şiddetin sebebine, kimden geldiğine bakılmaksızın katliam suçu işliyor.
Umudumuz olan çocuklar koruma altına alınmalı, savaşa karşı barışta ısrar edilmelidir.
Bu kirli savaş durdurulmalıdır.
Bu vahşetin karşısında sessiz kalınmamalı.