- 19-01-2021 16:00
- 9396
Corona virüsünün hayatimizi nasıl etkilediği, maddi zararları, hastalık ve ölümleri bir çoğumuz yaşayarak öğrendik.
Bunca maddi sıkıntılara vesile olan CORONA’nın manevi etkilerini ve derman olma özelliği de vardır.
Bediüzzaman: "Menfî kısmı ise, hastalıklar ve musibetlerle musibetzede za'fını ve aczini hissedip Rabb-i Rahîmine ilticakârane teveccüh edip, onu düşünüp, ona yalvarıp hâlis bir ubudiyet yapar. Bu ubudiyete riya giremez, hâlistir. Eğer sabretse, musibetin mükâfatını düşünse, şükretse, o vakit her bir saati bir gün ibadet hükmüne geçer. Kısacık ömrü uzun bir ömür olur. Hattâ bir kısmı var ki, bir dakikası bir gün ibadet hükmüne geçer." (Lemalar)
Her hastalık manevi yönde tedavi etme özeliği vardır. Corona virüsü fazlasını yapmakta bireysel manevi tedavisinin yanında toplumsal bazı manevi hastalıklara da ilaç gibi gelmektedir.
Bediüzzaman: "Ey bîçare hasta! Merak etme, sabret. Senin hastalığın sana dert değil belki bir nevi dermandır. Çünkü ömür bir sermayedir, gidiyor. Meyvesi bulunmazsa zayi' olur. Hem rahat ve gafletle olsa, pek çabuk gidiyor. Hastalık, senin o sermayeni büyük kârlarla meyvedar ediyor."
Sokağa çıkma yasağı bizi sıksa, ev hapsi hissi verse de manevi faydası da vardır.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: "Meclislerin en kötüsü çarşılar, sokaklardır. Eniyisi de CAMİLERDİR. Camilerde oturamazsan evinizde oturun." (Taberani:Vasile "R.A.")
Yılbaşı kutlaması adı altında caddelerdeki içki tüketimi ve nice rezaleti önlemesi güzeldi.
Eğlence yerleri, içkili mekanlar, barlar... Corona sayesinde şimdilik kapatıldı.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: içki konusunda on kişiyi lanetlemiştir: Sıkan, kendisi için sıkılan, içen, taşıyan, kendisi için taşınan, içiren, satan, parasını yiyen, satın alan ve kendisi için satın alınan...( Tirmizi, İbni Mâce)
Caddelerde, parklarda edepten uzak, haya etmeyen gençlerin öpüşmeleri, namahremle el ele tutuşmaları da önledi.
Kahvehane ve kafelerin kapanmasıyla, evde vakit geçirmek, aile içi diyaloglar da artı.
Kadınların dinen örtmesi gereken yüz kısmının maske sayesinde örtmeleri ve erkeklerinde buna mecbur edilmesi.
Bediüzzaman: "Şu dâr-ı dünya, meydan-ı imtihandır ve dâr-ı hizmettir; lezzet ve ücret ve mükâfat yeri değildir. Madem dâr-ı hizmettir ve mahall-i ubudiyettir; hastalıklar ve musibetler, dinî olmamak ve sabretmek şartıyla o hizmete ve o ubudiyete çok muvafık oluyor ve kuvvet veriyor. Ve her bir saati, bir gün ibadet hükmüne getirdiğinden şekva değil, şükretmek gerektir." (Lemalar)