- 11-08-2024 14:40
- 11-08-2024 14:41
- 2432
Bundan 10 yıl önce TBMM'de kararlaştırılarak onaya gönderilen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından imzalanan kanunla birlikte Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözülmesine ilişkin görüşmeler başlamıştı.
Hükûmet, çözüm süreci kapsamında gerekli çalışmaları yürütürken kanunla güvence altına alarak bu konudaki kararlılığını ortaya koymuştu.
çözüm sürecinin başlaması ile birlikte silahlı çatışmaların son bulması ve toplumsal barışın güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo-ekonomik, kültürel, insan hakları alanında bir bir adımlar atılmaya başlanmıştı.
Açılım süreci, demokratik açılım, Kürt açılım olarak da adlandırılan çözüm süreci ile öncelikle uzun yıllardır süren silahlı çatışmaların kökten çözmesi hedefleniyordu.
Bu kapsamda konunun tüm muhataplarıyla, HDP ve İmralı'da Abdullah Öcalan ile açık görüşme ve müzakerelere başlandı.
Yaklaşık 2 yıl devam eden bu görüşmeler esnasında çatışmazlık sürecine girildi ve kalıcı barışa dair önemli adımlar atıldı.
Ülkemizde toplumsal ve ekonomik anlamda ciddi manada kazanımlar edildi.
Bu iki yıllık süreç , AK Parti Hükümeti açısından da krizlerin olmadığı en rahat dönemi oldu.
Çatışma ve kaostan bıkan toplum, çözüm süreci sayesinde rahat bir nefes alıp gelecek güzel günlere dair umutlanmışken, Suriye'de yaşanan iç savaşın Türkiye’nin sınırlarına dayanması ve tarafların Suriye'deki iç hesapları ile gündem bir anda değişmişti.
Urfa, Mardin, Antep sınır hattında gerilimin artması ve Suriye’deki dengeler, yaşananlar çözüm sürecini etkilemeye başlamış, karanlık eller devreye girerek Ceylanpınar’da süreci bitirecek provokasyona imza atmışlardı.
Ceylanpınar’da yaşanan karanlık olayı taraflar iyi yönetemeyince çatışmalı ortama yeniden girildi ve çözüm süreci rafa kaldırıldı.
Onca emek ve umut yok olurken, silahlı çatışmalar o günden beri devam etmektedir.
Toplumsal açıdan büyük yarar sağlayan çözüm sürecinin yeniden başlatılması için siyasiler arasında ve kamuoyunda ciddi bir beklenti oluştu.
Komşu ülkelerde, Filistin ve dünyada yaşanan gelişmeler, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal sorunlar, kamuoyu beklentileri çözüm sürecine yeniden ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Yeni bir çözüm sürecinin yolda olduğuna dair bazı duyum ve iddialar da var.
Geçen hafta Batman’da gazetecilerle sohbet eden DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mersin Milletvekili Emin Ekmen de çözüm sürecinin yeniden başlayacağına dair bazı duyumlar aldıklarını söyledi.
AK Parti’de de uzun yıllar milletvekilliği ve siyaset yapan, çözüm sürecinde de rol alan Emin Ekmen’in Ankara kulislerinde konuşulan çözüm sürecini gündeme getirmesinden önce DEM parti cephesinde de bu konu gündeme getirilmişti.
Kürt siyasetinin önemli aktör ve liderlerinden Leyla Zana ve Ahmet Türk de çözüm sürecine ilişkin olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “süreci dondurucuya kaldırdım” sözlerine atıfta bulunmuş “çözüm sürecini dondurucudan çıkarıp bu işi zaman kaybetmeden esastan çözmek gerekiyor” demişti.
Ahmet Türk’ün ise çözüm sürecinin tekrar başlaması gerektiğine dikkat çekerek “Kürt sorunu çözerse Cumhurbaşkanı Erdoğan çözer” sözleri ciddi manada yankı bulmuştu.
Tabi çözüm sürecini isteyen ve destekleyen sadece siyasiler değil, ekonomik istikrar açısından bölge iş insanları da bunu istiyor ve destekliyor.
AK Parti içerisinde bulunan bölge milletvekillerinden bazıları, insan hakları kurum ve kuruluşları da çözüm sürecini dört gözle bekliyor.
Çözüm sürecinin ne zaman başlayacağına ilişkin olarak da bazı iddialar ve söylentiler dolaşıyor kamuoyunda.
Çözüm sürecinin AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala üzerinden yürütüleceği, taraf olarak siyasi aktörlerin yanı sıra Irak Kurdistan Bölgesel Yönetim Başkanı Neçirvan Barzani ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in de müzakere sürecinde arabulucu olarak görev alacakları konuşuluyor.
Çözüm sürecinin tekrar başlayıp başlamayacağına ilişkin farklı senaryolar var.
AK Parti’nin gündeminde olan yeni anayasa değişikliği sürecinden önce bu konunun çözüleceğine dönük senaryo, en güçlü ihtimal olarak duruyor.
Çözüm sürecinin yeniden başlamasına özelikle Cumhur İttifakının en önemli siyasi aktörlerinden olan MHP-Ak Parti ve ulusalcı kesimin sıcak bakmayacağından kaynaklı mümkün olamayacağı da söyleniyor.
Ancak yeni çözüm sürecinin yolda olduğuna dair duyum ve iddialar daha ağır basıyor.
Yeni bir çözüm sürecinin başlayıp başlamayacağı ile ilgili nihai kararın ise eylül ayı içerisinde netlik kazanacağı belirtiliyor.