- 04-05-2015 22:18
- 142
Hafta sonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilimize geldiler. Toplu açılış töreni, halka açık konuşmaları ve taziye ziyaretlerinin ardından geri gittiler. Bir kaç saatliğine sığdırılacak bir ziyaret oldu.
Cumhurbaşkanının ziyaretlerini önemsemek gerekir. Zira kurumlarımız tam kapasite ile çalışmaktadırlar. Peki, o halde sorarım size Cumhurbaşkanı her gün mü gelmeli?
Bir İlin kurumlarının çalışması için illa ki bir Cumhurbaşkanı ya da bir Başbakan mı gelmelidir? Yetkili ve etkili devlet büyükleri gelmeden yapılması gerekenler neden yapılmaz?
Hafta içinden başlayan bir çalışma gördük. Karayolları Şube Şefliğine ait araçlar orta refüjlerdeki otları temizliyorlardı. Karayollarına ait yollarda temizlik harekâtı başlatılmıştı. Ancak bu tür günlerde karşılaştığımız temizlik çalışmaları takdire şayandı!
Diğer taraftan her ne kadar diğer günlerde yapmasa da trafik ekipleri de yolları titizlikle kontrol ediyordu. Her kavşakta birer trafik aracının olması tıkanmayı, kuralsız hareketleri engelliyordu. Bu sayede trafikte
Cumhurbaşkanımızın gelmesi ile trafik canavarları da kendilerine çeki düzen vermişti. Diyarbakır Caddesi diğer adı ile Turgut Özal Bulvarı’nda artık hız tutkunu motosikletliler hız yapamıyordu. Çıkarttıkları ses ile insanları rahatsız etmiyor, aşırı hızdan dolayı da bölgede bulunan insanların canına kastetmiyorlardı.
Toz duman içinde kalan yollarımız da artık Arozözlerle yıkanıyordu. Ya da tozların kalkmaması için yollara su dökülüyordu.
Bir gösteriştir sürüyor. Hep böyle mi devam edecek? Cumhurbaşkanı, Başbakan veya bir bakan geldiğinde bir koşuşturma sonrasında her şey bitti. Elbette devlet büyüklerimiz için gerekli ihtimam ve çalışmalar yapılacak. Ama vatandaş içinde yapılması gereken ne varsa yapılmalı diye düşünüyorum.
Demem o ki, karayolları orta refüj ve yollara kendi asıl işi olduğu için gerekli özeni sürekli göstermelidir. Yolların bozulmasına, orta refüj ve kaldırım taşlarının sökülmesine, otların büyüyüp kurumasına, ağaçların susuz kalıp kurumasına duyarsız kalmamalıdır.
Aynı şekilde trafik ekipleri trafiğin akışını her zaman kontrol etmelidir. Aşırı hız yapan motosikletlileri, hız ihlalinde bulunanları, trafik kuralarına uymayanları durdurmalıdır.
Yollar park edenler yüzünden geçilmez olmuş. Özellikle Diyarbakır Caddesi’nde bir keşmekeş var. Ana cadde üzerinde yan yana iki, hatta bazı yerlerde üç araç park etmiş. Kimi araç flaşör sinyallerini yakıp üç beş dakika değil yarım saat bekleme yapmakta, kimi de sinyalsiz rastgele yola park etmiş.
Trafik ekipleri ise sanki her şey normalmiş gibi davranmaktadır. Kurallara uyan vatandaşın mağdur olduğu böyle durumlarda sessiz kalan Trafik ekipleri Cumhurbaşkanı geldiğinde büyük bir azim ve kararlılık örneği göstermektedir.