Darbe!

Darbe!

Sözlüklerde darbe,

Ordu veya diğer hükümet elitleri tarafından görevdeki lideri görevden almak için yapılan yasa dışı kalkışma olarak tanımlanır.

Yani halka söz hakkı tanımadan, demokrasiyi hiçe sayarak, zor ve zorbalık kullanarak gerçekleştirilen antidemokratik bir ayaklanmadır.

27 Mayıs 1960 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk askerî darbe gerçekleşir.

1960'ta Demokrat Parti Hükûmetine karşı yapılan 1960 askerî darbesinden 20 yıl sonra,

12 Eylül 1980 gecesi,

Yani tam 43 sene evvel bugün, ikinci askeri darbe gerçekleşmiştir.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından saat 03.00'te TRT, PTT ve diğer iletişim dairelerine darbeci askerler tarafından el konulmuş,

İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in konutu ele geçirilmiş,

Sabahın 04.00’ünde radyolardan tüm ülkeye darbenin duyurusu yapılmıştır.

Darbeciler hep şunu söyler;

Amacımız ülke bütünlüğünü korumak, millî birlik ve beraberliği sağlamak, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesini sağlamaktır.

12 Eylül darbesinin bildirisinde de bu ifadeler yer almıştır.

Darbe sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Süleyman Demirel'in başbakan olduğu hükûmetin faaliyetine son verilir,

parlamento üyelerinin dokunulmazlığı kaldırılır,

ülkenin her yerinde sıkıyönetim ilan edilir,

yurt dışına çıkışlar yasaklanır.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren devlet başkanı olur.

Siyasi partiler lağvedilir.

parti liderleri yargılanır.

Türkiye siyasetinde askerî dönem başlar. Anayasa hazırlanır ve 7 Kasım 1982 günü halkoyuna sunulur.

Yüzde 91,37 oy oranı ile 1982 Anayasası ve Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığı kabul edilmiştir.

Darbe sonrası sadece resmî rakamlara göre 650.000 kişi gözaltına alınmış,

230.000 kişi askerî mahkemelerce yargılanmış, cezaevlerinde yüzlerce insan işkence ile öldürülmüş ve  48 insan idam edilmiştir.

Ancak 31 yıl sonra darbeciler için ilk soruşturma açılabildi.

Kenan Evren, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılır ancak ölümü ile birlikte soruşturma tamamlanamaz.

Bizim ülkemizde nesilden nesile masallar anlatılmaz,

Darbeler anlatılır.

Köy meydanlarına toplanan insanların, sevdiklerinin gözü önünde sebepsizce kurşuna dizilmesi,

Köylerin yakılması, boşaltılması,

Kürtçe kitap ve kasetlerin suç unsuru sayılması,

Büyüklerimizin kulaktan kulağa anlattığı o insanlık dışı ve utanç verici işkenceler…

Ülke tarihinde kara bir lekedir, dilden dile anlatılanlar.

Bugün halen bir neslin travmasıdır 12 Eylül darbesi.

Oysa hiçbir güç, halk iradesinin üstünde olmamalıdır, olamaz.

Darbeler kabul edilemez.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ