- 19-07-2016 18:17
- 138
Türkiye Cumhuriyeti’nde kuruluşundan bu yana birçok darbe gerçekleştirildi.
Milli Şef yönetimindeki baskıcı ve halka dayanmayan dönem Adnan Menderes ile kapanmıştı.
Halkın iradesi sandığa yansımıştı.
Halk, Milli Şef Dönemindeki fakirlikten, baskıdan ve sindirmeden bıkmış rahat bir nefes almaya başlamıştı.
Oysa bu gerek dış gerek iç emperyalistlerce istenmeyen bir durumdu.
O dönem ve sonraki darbeler öncesi yapılan algı Menderes’te de yapılmıştı.
Menderes’in Ülkeyi karıştırdığı, Milletin parasını har vurup harman savurduğu, çalıp çırptığı, baskıcı bir yönetim tarzına sahip olduğu, üniversite öğrencilerini hunharca katledip yok ettiği şeklinde kara propaganda yapılmıştı.
Yapılan kara propaganda ve algı sonucu ve ABD desteği ile darbe gerçekleşmişti.
Halk yapılan Darbeye sessiz kalmıştı.
Menderes’i Darağacına götüren Albay “Eğer 30–40 kişi sokağa çıkıp Menderes’in asılmaması için direnişte bulunsaydı Onu asmayacaktık” demişti.
Sonraki dönemlerde de darbe yapılması karşısında Halk sessiz kaldı.
Halkın sessiz kalmasında darbecilerin perde arkasında darbe şartlarını hazırlamaları ve darbenin zorunlu yapılıyormuş görüntüsü vermeleri etken oldu.
Nitekim 1980 öncesi askerin öğrenci olaylarına müdahale etmemesi ve sağ-sol çatışmasını körüklemesi, öğrenciler arasına derin devlet ajanlarının sızarak öğrencileri yönetmeleri hep Ülke’yi Darbeye hazırlamak içindi.
Öyle ki 12 Eylül 1980 darbesi ertesinde halk darbeye bırakın karşı koymayı Kenan Evren ve arkadaşlarını kurtarıcı olarak görüyordu.
1983 seçimlerinde Turgut Özal’ın Başbakan olup Hükümet kurması ertesinde Türkiye tırmanışa geçti. Turgut Özal ile Türkiye’nin ufku açılmıştı.
Ama yine dış ve iç emperyalistler Ülke’nin yükselişini ve çıkarlarının elinden alınışını hazmedemeyerek; Sultan Abdülaziz’e, Sultan Abdülhamit’e, Menderes’e yapılan kara propagandayı Turgut Özal’a da yaptılar.
Turgut Özal kara propaganda ve algı yönetimi ile itibarsızlaştırılmaya çalışılıyordu.
Aynı zamanda entrikalarla ile her ne şekilde olursa yönetim elinden alınmalı idi. Başarılı da oldular.
Darbeciler O güne kadar ki tüm rauntları kazanmışlardı.
Turgut Özal’dan sonra uzun bir süre ülke ekonomik ve sosyal sıkıntılar ile yaşamak zorunda kaldı. Ülkenin ekonomik sıkıntıları, sosyal ve siyasal buhranlarından bıkan halk çareyi 2001 yılında Erdoğan’da aradı.
Halk İstanbul Belediyesinde yaptığı başarılı çalışmaları ile Erdoğan’ı tanıyordu.
Ülke hızla ekonomik, siyasi ve sosyal yönden tırmanışa geçti.
On yıllardır Devletin birçok kademesinde güç kazanan paralel yapının büyüyüp palazlanması kullanılmasına yol açacaktı.
ABD gibi emperyalistler Paralel yapı eliyle darbe yapmak istedi. Ama artık halkın gözünün açıldığının farkında değillerdi. Halk darbeye darbe yaparak darbe dönemlerini kapatmış oldu.