DAVA PARTİSİ

Gelenekselleşen hafta sonu buluşmalarımızda, Hüda Par’ı konuk ettik.

Hüda Par yüzde on barajından dolayı parti olarak değil de bağımsız adaylar ile girmeyi tercih etti.

Dolayısıyla dokuz ilde belirlediği dokuz bağımsız aday ile 7 Haziran milletvekili seçimlerine girecek.

Bu illerden biri de Batman olduğu için Hüda Par’ın desteklediği Bağımsız Aday Dr. Aydın Gök’ü konuk ettik.

Aydın Gök ile beraber Batman İl Başkanı M. Emin Doğru ve Basın Sorumlusu Veysi Demir vardı.

Açık ve samimi bir sohbet oldu. Merak edilen birçok soruyu sorma fırsatı bulduk.

Seçim barajı ile ilgili düşüncelerinden başladık sormaya. Sayın Gök, yüzde on barajının “Zulüm Barajı” olduğunu ve barajın kalkmasından yana olduklarını ifade etti.

Seçim barajı, daha çok rakiplerinin aleyhine olsa da adaletli olanın barajın kalkması olduğunu söyledi.

Türkiye’deki seçim barajı oranının, Dünya ülkeleri arasında en yüksek oran olduğunu, İsrail’de dahi barajın yüzde üç olduğunu ve temsilde adaletin sağlanması için baraj sorununun bir an önce çözümlenmesini dilediklerini belirtti.

Dr. Aydın Gök, Hüda Par olarak parti davası değil de dava partisi olmayı hedeflediklerini, ilkelerinin öncelikli olduğunu, bu yüzden kendilerine iki partinin seçim ittifakı teklifini kabul etmediklerini söyledi.

Tekliflerin hangi partiler tarafından yapıldığı sorusuna ise etik olmadığından açıklamayacaklarını söyledi.

İl Başkanı M. Emin Doğru, 6–7 Ekim olaylarında güvenlik birimlerinin HDP ile Hüda Par’ı karşı karşıya getirme çabası içinde olduğunu kendilerinin buna engel olduğunu,  yapılan saldırılar sonucunda yaralanan arkadaşları için emniyet biriminden ambulans istediklerini ancak olumlu cevap alamadıklarını belirtti.

Bağımsız Aday Gök ise önümüzdeki seçimlerin öncekiler gibi sıkıntılı geçmemesini dilediklerini, huzurlu geçmesi için kendilerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ancak HDP’nin de bu konuda gayret etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Önceki seçimlerde yeni parti olduklarını ve adaylarının Kürt kökenli olmasına rağmen birçok yerde saldırıya uğradıklarını belirtti.

Çözüm sürecinin tedavi ve teşhisinin yanlış olduğunu; aslında sürecin iki boyutlu ele alınması gerektiğini söyleyerek farklı bir bakış açısı getiren Aydın Gök, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncellikle çözüm süreci ayrı, barış süreci ayrı ele alınmalıdır. Barış sürecini savaş halinde olduğunuz kesim ile sürdürürsünüz. Silah kimin elinde ise onunla barışı temin etmeye çalışırsınız. Ancak çözüm süreci Ulusal Devletin kuruluşu ile Kürt ve Müslüman halka karşı geliştirilen tutumun düzeltilmesi adına Kürt halkı ile yapılmalıdır”

Yıllarca tek kimliğin tanınarak yüceltildiğini “Varlığım Türk varlığına armağan olsun”,”Ne mutlu Türk’üm diyene” gibi sloganlar ile Kürtlerin, Arapların ve diğer unsurların tanınmadığını söyleyen Aydın Gök, parti olarak tüzüklerinde Kürtçenin ikinci resmi dil olması için madde konulduğunu da ilave etti.

Seçme ve seçilme yaşının 18’e düşürülmesi yönünde programlarında yer alan maddenin gereğini henüz yapmaya çalışan AK Partinin bu anlamda önünde olduklarını söyleyerek buna benzer birçok madde ile esasında temsilde adaletin öncüsü olduklarını ifade etti.

Kadınlar için belli oranda milletvekili adaylığı kontenjanı ayrılması gerektiğini ve bunu da parti programlarında belirtiklerini söyleyen Aydın Gök “Şuurlu Gençlik” sloganının somutlaşmadığını ve şu anki durumun içi açıcı olmadığını da ayrıca belirtti.

“Kutsal Devlet” anlayışının artık terk edilmesi, onun yerine “Eşrefi Mahlukat” olarak yaratılan insanın değerli kılınması gerektiğini ve kendilerinin programlarına halkı sisteme entegre etmeyi değil, halkın değerlerini sisteme taşıyacaklarını ilke olarak koyduklarını söyledi. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ