- 02-04-2022 03:39
- 02-04-2022 04:11
- 40
Davet: insanları Allah’ın emir ve yasaklarına uymaya ikna, teşvik ve yönlendirmedir. Tebliğ: İslam’ı insanlara ulaştırma halidir. Müslüman ol kurtul. Duyanlar duymayanlara ulaştırsın. ‘’ Öyleyse sizler hayra çağıran, meşru ve iyi olanı öneren, kötü ve yanlış olandan sakındıran bir ümmet olun! İşte onlar evet onlardır sonsuz mutluluğa erenler.’’ (Al-i imran suresi;104.ayet) ümmet olmak, ehliyet ve liyakatli grup oluşturmaktır. ‘’Derken, ilahi kelamı (tebliğ işine) kullarımızdan seçtiklerimizi varis kıldık: fakat onların içerisinden kimisi kendine zulmeder, kimisi orta ve dengeli bir yol tutar, kimisi de Allah’ın izniyle her iyi şeyde öncülük eder: bu, işte bu sonuncusudur büyük erdem! ‘’(Fatır suresi;32.a) Davet: imanın semerelerini toplamak için zemin hazırlamaktır. O zemin kalptir. Kalp ne kadar isterse iman filizleri o kadar kök salacaktır. Davet usul ve adaplarına riayet edilerek yapılırsa, imanda güç, ibadette can, muamelatta dürüstlük, ahlakta temizlik meydana gelecektir.
Davet ve tebliğin maksadı: sayılan sıfatların ve İslam’ın tamamının hayatımızı inşa etmesi ve kıyamete kadar gelecek insanların hayatlarına intikal etmesi için malımızla, canımızla Allah’ın kullarını, Allah’a çağırmaktır. ‘’Ey Resulüm: de ki; işte benim yolum budur. Ben ve benim izimde gelenler (öğle körü körüne ve bilgisizce değil, Kur’an ve sünnetin ışığında, apaçık delillere dayanarak, yani tam bir) basiret üzere(insanlığı) Allah’ın yoluna çağırıyoruz.(bakın) Allah her türlü acizlikten ve noksanlıktan uzaktır, yücedir. Ben (Allah’tan başkalarına boyun eğen o) müşriklerden değilim. (Onların batıl inançlarını ve bu inanca dayanan hayat tarzlarını şiddetle reddediyorum.)’’ (Yusuf suresi;108.ayet.) Biz ne yaptıklarımızın farkındayız! Allah’ın şanı pek yücedir ve O’na ait vasıfları başkasına yakıştırmayız. ‘’Siz insanlık adına çıkarılmış ümmetsiniz. İyi ve doğru olanı önerir, kötü ve yanlış olandan sakındırırsınız. Eğer kitap ehlide güvenip inansaydı, haklarında hayırlı olurdu. Onlardan Allah’a güvenip inananlar varsa da, çoğunluğu yoldan çıkmıştır.’’(Al-i imran suresi;110.ayet). İyiyi önerip, yanlıştan sakındırma, imanla doğrudan alakalı Kur’an-i emirdir. Bu emir sosyal bünyenin savunma mekanizmasını oluşturur.
Günümüzde İslam hayatımızdan çıktı. Dünyanın geçici menfaatlerini elde etmek için uğraşmaktan başka gayemiz kalmadı. Ahireti unuttuk. Cennet hayal dahi edilemez oldu. Bu durumdan kurtulmanın yolu tövbe ederek, hangi maksat ve gaye için Rabbimiz bizi dünyaya getirdiyse, o gaye ve maksada dönelim. Yaratılış gayemize döndüğümüz gün yüce rabbimiz bizi insanlık için hidayet kandili yapacaktır. ‘’ Allah’a davet eden (İslam’la insanın arasına giren, sosyal ve somut her türlü engeli kaldıran) dürüst ve erdemli davranan ve elbette ben kayıtsız şartsız Allah’a teslim olanlardanım diyen den daha güzel sözlü kim olabilir.’’(Fussilet suresi;33.ayet) Bu ayeti hayatımıza taşıyarak, Kur’an-ı Kerim ile donanarak, önce evimizde, sonra çevremizde davet ve tebliğ çalışması yapmalıyız. Her anımız Allah’a ibadet ve dua olmalı. O zaman yaratılış gayemize uygun hayata kavuşur, cenneti ümit ederiz.
Davet ve tebliğin fazileti: ‘’Nitekim,küfre sapanlar da bir birleriyle dayanışma içindedirler. Ancak sizde böyle yapmadıkça yeryüzünde zorbalık ve büyük bir baskı hakim olacaktır.’’ ‘’Hani o imanda sebat eden, zulüm diyarından göç eden, Allah yolunda var gücüyle çaba gösteren ve onlara kucak açıp yardım edenler var ya: onlar gerçek birer mümindirler. Onları, engin bir bağış ve görkemli bir rızık beklemektedir.’’(Enfal suresi;73,74.ayet) Allah’ın Resulü Muhammed : sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Eğer gücü yetmiyorsa diliyle değiştirsin. Eğer ona da gücü yetmiyorsa onu kalbiyle kötülesin. Buyurmuştur. Kötülük gücü yettiği halde düzeltilmezse o zaman Yüce Allah bütün toplumu cezalandırır. İyilikte öncülük edene, iyilik yapanın sevabı verilir. Allah yolunda geçirilen vakit dünyadakilerden daha hayırlıdır.
Müslüman toplum bu gün 6 konuda hastalıklıdır. Bu hastalıklar ve reçeteleri; 1-İmanda bozulma, ilacı Tevhid. 2-İbadetleri terk etme: İnananla, inanmayanı salat ayırır. Salat dinin direğidir. 3-Cehalet ve gaflete düşme. Neye? Niçin? Neden? İnandığının farkın da olmamak. Bunun ilacı ilim ve zikir. 4-Bencillik: kendisinden başkasını düşünmemesi. Sizde hiç kimse kendisi için istediğini başkası içinde istemedikçe kamil Müslüman olamaz.(Hadis). Bencillikten kurtulmak için ikramı Müslüm hakikatine dönmek şart. 5-Riya ve şöhret hastalığından kurtulmak için, İhlas bilincine ulaşmak! 6-Kısır döngüden kurtularak İslam’ı hayata taşımak için her Müslümanın evleri dolaşarak, Allah’ın kullarını Allah’a çağırmak. Bu tebliğ çalışması sayesinde inşallah! İslam dini İnsanların hayatını tanzim edecek, insanlık ebedi kurtuluşa erecek. Davet ve tebliğcide olması gereken sıfatlar: sabır, doğruluk, ilim ve fikirdir.
Kur’an-ı Kerim ve sünnet yolunda sadece Allah’ın rızasını gaye edinerek tebliğ ve davet çalışması yaparak yaşamalı ve yaşatmalıyız. Hakimiyet yaratılan acizlerde değil, hakimiyet Allah’ın. Hakikatini çıkarımıza, hava ve hevesimize pay çıkarmadan, sadece ve sadece Allah’ın rızasına tam teslimiyetle, Allah’ın razı olacağı inançla yaşamalıyız. Allah ve Resulünü tüm sevdiklerimizden daha çok sevmedikçe mümin olamayız. Mümin olmadıkça cennete giremeyiz. O halde tez elden, anın kıymetini bilerek, geçmişimizden tövbeyi nasuh edip, selamı yayarak, hediyeleşerek, paylaşarak, öksüz, yetim ve ihtiyaç sahiplerini doyurarak, haksızlığa uğrayanlara arka çıkarak, Allah’a kul resulüne ümmet olarak, hayırda yarışarak, İslam’a davet ve tebliğ ederek öncü olmaya gayret etmeliyiz. ’’İman edenlerin, Allah’ın zikrine, yani hak katında inen vahye karşı, ta kalplerinde ürperti duymalarının vakti hala gelmedi mi? Ta ki kendilerine daha önce vahiy verilip te, üzerinden zaman geçtiği için kalpleri katılaşan kimseler gibi olmasınlar, Ki onların bir çoğu yoldan sapmıştır.’’(Hadid suresi;16.ayet) İman imkandır. Cenneti yüreğinde taşıyan kişi, elde ettiği her değerin hakkını verir ve onu kat kat üretir. İmanı tükenmeyenlerin,imkanı tükenmez. Davet ve tebliğ hedefli hayat yaşamak dileği ile. Selam ve dua ile.