Bir şehir düşünün ki, insanların en yoğun yaşadığı bir mahalle olsun. O Şehir’de mevsimlerden kış olsun ve yerde kar olsun. Üstelik dereceler -17’yi göstersin.
Şimdi bahsettiğimiz mahallenin bir kısmında sabah 4 civarında herhangi bir sebeple elektrik kablo arızası oluşsun. Bu arızaya sabah saat 4’ten saat 10-11’e kadar müdahale edilmemiş olunsun.
Söz konusu arıza tam olarak 12-13 saat sürsün. Elektrik arızasının giderilmesi esnasında defalarca elektrik verme denemesi yapılsın. Bu denemeler yapılırken abonelerin elektrik-elektronik teçhizatlarına zarar verme ihtimali düşünülmesin.
Gel gelelim 12-13 saat arızanın giderilmesi esnasında elektrik olmadığı için oluşabileceklere. Ya da zamanında müdahale edilmediği için oluşabilecek şeylere.
Bir defa hasta olmayanlar, ister istemez hasta oldu. Hasta olanların ise vay haline. Bir de evde bebek olması durumunda ise o bebeğin halini varın da siz düşünün.
İşin diğer önemli yanı insanın temel ve vazgeçilmez gereksinimlerinden su ihtiyacının bu süre içinde giderilememiş olmasıdır. Bildiğiniz gibi, Su artık elektriğe bağlı bir faktör olmuş.
Yüksek katlı binaların oluşturduğu mahallelerde evlere hidrofor sistemi ile Su çıkarıldığı için elektriğin kesildiği an itibari ile su da kesilmiş oluyor.
Aynı zamanda -17 derecede elektriğin uzun süre kesik kalması suların donmasına ve boruların çatlamasına neden olmuştur.
Şimdi, bu kadar uzun süre elektriğin kesik kalmasından kaynaklı mağduriyetler nasıl karşılanacaktır?
Her şeyden önce; EPDK(Elektrik Piyasası Denetleme Kurumu), Tüketici Hakem heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri başvuruları ile kısmen bunlar mümkün olabilir.
Maalesef Özelleştirme ile düzene girileceği düşünülen kurumlardan biri olan Elektrik Dağıtım Şirketleri istenen şekilde yürümemiştir.
Dicle Elektrik Dağıtım Şirketi de Özelleştirilen Dağıtım Şirketlerinden olup bırakın düzene girmeyi eskisinden daha kötü hale geldi.
Tamamen para kazanma ve hizmet etmemeye dayalı bir zihniyetle çalışılınca aboneler mağdur ediliyor. Kaçak elektrik kullanılıyor bahanesi ile bir mahalle veya bir bölge toplu halde cezalandırılıyor.
Arızalara geç müdahale, voltaj düşürülmesi ile Kaçağın önüne geçme düşüncesi, Ortak kullanım alanlarını elektriksiz bırakma, yatırım yapmama; kötü yönetimin başlıca maddelerindendir.
EPDK tarafından maddi kazancı artıracak elektrik piyasa düzenlemeleri ve elektrik kilowatt saat fiyatının artırılması da dağıtım şirketlerinin gözünü doyurmamıştır.