Neredeyse birçok yazımda tekrar mahiyetinde tekrarlamışımdır.
Gelişim için, değişim gerekiyor ve değişime açık olmak gerekiyor.
Peki, değişim için en ön şart nedir?
Tabi ki, açık ve şeffaf toplum olmak.
Bu da yetmiyor, devletin açık ve şeffaf devlet olması gerekiyor.
Bu da yetmiyor, sivil bir Anayasa ile çizgilerin ney ifade edilmesi gerekiyor.
Düşünce ve ifade özgürlüğü, insanı önceleyen bir yönetim şekli ve denetime açık kurumlar.
Yani öyle değilim kolay olmuyor.
Değiştim demekle de kimse değişmiyor.
Türkiye'de değişim için özel şartlarda var.
Siyasi partiler dini istismar etmeyecek, Atatürk ve milli değerleri istismar etmeyecek.
Değişim için galiba sadece bunlar da yetmiyor.
Değişim için kafamın içinin değişmedi gerekiyor.
Kafanın içi nasıl değişecek?
Tabi ki de eğitimle değişecek.
Eğitim içinde bizim modern, çağdaş normları yakalayan yeni ve güçlü bir eğitim sistemine ihtiyacımız var.
Ezberci olmayan, davranış bilimlerini ana okullardan ortaöğretime kadar taşıyan özel bir eğitime ihtiyacımız var.
Yani anlayacağınız değişmek öyle kolay değil.
Değişmek için değişime hazır olmak ve değişime yeniliğe ayak uydurmak gerekiyor.
Gerekiyor da gerekiyor.
Yani anlayacağınız değişim zor zanaat.