- 28-05-2015 21:18
- 26440
İnsan öldürme fiili, insanlık tarihi kadar eski, eski olduğu oranda da ahlaksız bir eylem tarzıdır…
İlk insan öldürme fiilinden günümüze, katil profilleri genel hatlarıyla aynıdır!
Din, dil, ırk, eğitim, statü ve kariyer durumu değişse de içerde barındırılan barbarlık, ahlaksızlık, vicdansızlık ve ruhsuzluk standarttır!
Bugün yine bunu konuşuyor olmak çok acıdır. Demokrasi şöleni dediğimiz seçimlere yaklaştığımız şu günlerde, herkesin iradesini sandıkla ortaya koyması beklenirken, birileri silahtan, kavgadan, bomba ve suikasttan bahsediyor…
Olayları teker teker ele alırsak sayfalar yetmez. Onun içinde Sırrı Süüreyya Önder’in “ciddi kaynaklardan bize uyarılar geliyor, Demirtaş’a suikast yapılacak” açıklamasına gelmek istiyorum.
Bu açıklamanın yapılması bile toplumda belli bir gerginlik yarattı. Hatta haberlere ve paylaşımlara yapılan yorumlara baktığımızda “öyle bir şey olursa bu ülkede taş üstünde taş bırakmayız” tarzı ifadeler göze çarpıyor!
Aslında tam da istenen bu!
Bu ülkede taş üstünde taş kalmasını istemeyenler, şayet Erdoğan’ı öldüremiyorlarsa, Demirtaş’ı öldürürler. Bununla hem Erdoğan’ı hem ülkedeki demokratik ve ekonomik yapıyı hem de sosyal ve siyasi istikrarı öldürmüş olurlar…
Yani bir taşla bütün kuşları vururlar!
Bunun için de dikkatli olmak gerek. Sadece istihbarat, asker ve polisin değil HDP’nin de dikkat etmesi gerekir.
Bugün Erdoğan’ı devirmek için HDP’ye destek verip dost gibi görünen güçler, bunu sandıkla yapamayacaklarını anladıkları anda Demirtaş’ı veya bir başka kişiyi öldürmeyi çok rahatlıkla göze alabilirler!
Beklenen saldırı da dost bilinenlerden geldiği için en beklenmedik anda gafil bir şekilde gelir. Buna dikkat etmek gerekir. Zaten Sırrı Süreyya Önder, yaptığı açıklamada kendisinin de Demirtaş’ın da neredeyse hiç koruma almadan dışarı çıktıklarını ifade ediyor.
Bu doğru bir yaklaşım tarzı değil. Siz korumayı veya tedbiri kendi can güvenliğiniz için olmasa bile bu toplumun huzuru için almanız gerekir.
Kimse halkla iç içe olmayın demiyor ama kusura bakmayın, burası İsviçre veya Belçika değil, Ortadoğu!
Burada, dünyada söz sahibi olmak isteyen herkesin eli, dili ve ajanı var. Kimin ne yapacağı hiç belli olmaz…
Katili veya tehdidi de yanlış yerlerde aramayın. Bu ülkede seçime giren hiçbir parti grup veya örgüt böyle bir senaryoyu kabul etmez.
Çünkü böyle bir saldırının, ülkenin huzur ve istikrarıyla beraber tümünün oylarını kısmen kaydıracağını bilir…
Bu tertip, dediğim gibi siyasi bir blöf de olabilir, güçlü bir senaryo da hiç fark etmez!
Her iki durumda da HDP’lilerle beraber, istihbarat ve güvenlik güçlerinin sıkı tedbirler alması gerekir. Demirtaş istemese bile en sıkı şekilde korunmalıdır.
Bunu sadece ülkenin istikrarı için mi istiyoruz? Tabii ki hayır!
Bu ülkede her siyasetçiye yasal çerçevede eylem ve söylem hakkı tanınmalıdır.
Herkes kendi çapında bir değer addetmektedir.
Demirtaş’ın şahsına gelince, bence ülke siyasetinin olmazsa olmaz aktörlerinden. Siyasete yeni bir renk ve tarz kazandırdı.
Bu kazanımı elde etmek için arkasında ki rüzgârı oluşturanlara dikkat etmesi gerekir. Arkasını iyi kollamalı, bu noktada iktidarda ona katkı sunmalıdır.
Şu da unutulmamalıdır, o rüzgârı oluşturan fanları çalıştıranlar, yeri geldiğinde o fanlardan daha hızlı dönerler…
Bilmem anlatabildim mi?
Dünyanın en iğrenç fiili olan cinayetin ve cinayet işleyen canilerin soyutlandığı, var olan ve var olacak canilerin yanlış yerlerde aranmadığı yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…