- 20-02-2023 00:14
- 19-02-2023 14:26
- 3208
Coğrafya kader midir?
Hafızalardan hiç silinmeyecek bir tarih
6 Şubat 2023…
Utancın, çaresizliğin, ihmallerin, ölümlerin tarihi…
Pandemi de yeni bitmişti zaten.
Henüz tam saramamışken yaralarımızı, hayatımız tekrar yerle bir…
Kürtler der ya;
“Tufan ra bu…”
Bu deprem adeta buydu.
Elbette iyileşeceğiz.
Biraz eksik, biraz buruk, öfkeli, kırgın…
Öyle ya da böyle, normale döneceğiz.
Ya ölenler?
Sevdiğini gömenler?
O kabus gibi anılar?
Her anımsadığımızda yüzümüzde acı bir mimik oluşacak belli ki…
Gülmelerimiz yarım kalacak gibi…
“Doğayla inatlaşmayın” diyor bilim insanları.
Sanırım biz doğayla inatlaşmamızın dozunu biraz fazla kaçırdık.
Deprem gerçeğimizi bilmeyen yok artık.
Peki, bu gerçeğin tam da üstüne yüksek katlı ve kağıt gibi binaları dikmek de neyin nesiydi?
Hani sayısı daha bir ilin enkazına bile yetmeyen arama kurtarma ekipleri? Gönüllüler de olmasa kimbilir…
Çök, kapan, tutun, yetiyor muydu yani?
Bırak Allah aşkına…
Baştan sona tutarsızca…
Elbette tahribat büyüktü…
Belki kimse, bu kadarını tahmin edemezdi…
Evet, bunca büyük bir yıkıma hazırlıklı olmak da belki mümkün değildi…
Ama insanların günlerce enkaz altında can çekişe çekişe ölmelerini mi izlemeliydik?
Bu kadar mı yetersizdik?
Bu kadar mı acizdik?
Enkaz altında ölüme terk edilenler,
Enkazdan sağ çıkarılıp kaybedilen çocuklar…
Asla hazırlanmayan deprem çantaları…
Asla planlaması yapılmayan toplanma alanları…
Geciken kararlar,
Geciken müdahaleler…
Daha neler neler….
Kim bilir ne hatalar, eksikler, ihmaller…
O yüzden sorup durdum;
Coğrafya kader midir?
İçimde bas bas bağıran bir ses dedi ki;
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.
Not: Deprem bölgesi Adıyaman’dan izlenimlerimle yarın yine bu köşedeyim…