- 13-02-2020 17:17
- 28
Deprem dile gelse derki; İnsan sen ne acayip bir varlıksın? Ben doğal bir olayım ve varım. Artık benim geleceğimi aşağı yukarı biliyorsun. Ben olmasam şu yeryüzü patlardı. Ben düdüklü tencerenin düdüğüyüm. Allah yeryüzünün stresi patlamasın diye, dünyanın bazı yerlerine düdük koydu. Sen yeryüzünde misafir olmadan öncede böyleydi. Sen Allah’ın özel misafirisin. Allah sana kanun koyduğu gibi yeryüzüne ve malzemeye kanun koydu. Yeryüzü de, malzemeler de kendi dinamiği ve aklı için çalışıyor. Sen neden bu kanuna uygun davranmıyorsun, uygun malzeme ile uygun ev yapmıyorsun?
Bil ki; depremin kendisi kaos değil kozmostur. Deprem kaos oluyorsa bu senin yüzündendir. Zemin etüdü yapılmadan, gerekli mühendislik tedbiri alınmadan bina yapılmaz. Bu yer kürenin fıtratını ciddiye almaktır.
Fıtrat cinayeti; yeryüzünün fıtratına aykırı davranıyor, şehirler doğru yere kurulmuyor, inşaat malzemeleri doğru kullanılmıyor. Hem Allah’ın hem de kulun hakkı yeniyor, böylece tam anlamıyla deprem cinayeti işleniyor. Bundan mühendis, ruhsat verenler ve ev alanlar sorumlu. Deprem öldürmez, çalınan malzemeler öldürür. Fıtrata yanlış bakmak öldürür. Evinizi kuralına uygun yapmadan Allah’tan yardım istemeyin.
Kur’an-ın inşa ettiği akıl, depreme iki sınır koyabilir.
1-Deprem sadece ceza, musibet veya beladır düşüncesi yanlıştır. Büyük iddiadır. Günah işlediler de deprem oldu; bu söylenemez.
2- Allah yokmuş gibi konuşma ey insan! O da yanlıştır. Türkiye’nin günah skalasını çıkartsak Elazığ’a ne zaman sıra gelir? Dünyanın günah şehirlerini çıkartsak, kaçıncı sırada yer alır Elazığ Böyle saçma bir mantık olur mu?
Biz depremin ekmeğini yiyoruz. Yeryüzündeki kaplıcalar ve ılıcalar deprem ürünüdür. Pek çok minarel madde ve madenler deprem sonunda ortaya çıkar. Rabbim depremi insanlar ölsün diye var etmedi. İnsan deprem olunca kendini sorgulamalı. Ben ne yaptım da yer yüzü hareketlenince evim yıkılıyor, insanlar ölüyor. Kısaca depremin bana zarar geliyor. İnsan ciddi mana da tefekkür etmesi lazım. Dünya misafir hane, biz onun konuğuyuz. Allah evimi doğru kullanın dese haksız mı? Çünkü bizi misafir eden Allah’ın evini mahvediyoruz. Bakın 8 den fazla olmuyor. 8’e göre tedbir alınırsa sıkıntıda gelmiyor. 8’e gücü yetenin 18’e de gücü yetmez mi? DEPREMLERİN Artması kıyamet alametimi? HAYIR. kıyametin alameti olmaz. Çünkü kıyamet ansızın gelecektir.
Son söz: Her konu da olduğu gibi deprem konusunda da söylenecek çok şey var. –Devletin ciddiyetsizliği,- Yöneticilerin ehliyetsizliği,- Bürokrasinin sorumsuzluğu,-Dünyevileşen insanımızın rantiyeciliği - Müteahhitlerin çok kazanma hırsı. Bütün bunların tek ortak adı var; Ahlak zafiyeti,
BAŞKA DEPREMLER: Ahlak depremi. İman depremi. Hukuk depremi. Demokrasi depremi. Bilim depremi. Adalet depremi. Akıl depremi. Vicdan depremi. Bu depremler içinde yardıma koşar mısınız? Rabbimiz! Sen bize ‘’doğayı ve fıtratı oku diyorsun. Ama biz okuyamadık. Bizi fıtratı okuyanlardan eyle. Biz seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım, Hayırlar diliyorum. Prof. Dr. Orhan Arslan’nın Düşünce ve önerilerini sizinle paylaştım.
Dostlar; Allah’ın bize verdiği akıl ve irade nimetinin hakkını verelim. Yaratılış gayemize uygun hayatı, Allah’ın rızasına göre yaşama gayretinde olalım. O zaman yeryüzü ve gönül depremine karşı hazırlıklı ve mukavemetli oluruz.
İnşallah.
Selam ve dua ile.