- 09-02-2023 06:50
- 09-02-2023 13:22
- 152
Kuşkusuz ki ülke olarak son yılların en büyük ve yıkıcı felaketi ile karşı karşıyayız.
Halen devam eden artçı sarsıntılar bir tarafa, deprem kelimesi bile duyunca insanlar korkuyor.
Deprem korkusunu ve acısını iliklerimize kadar hissettik.
Gözümüz, kulağımız, gelecek güzel haberlerde.
Ama ne yazık ki depremin yıkıcı yüzü gün geçtikçe daha da açığa çıkıyor.
Oluşan yıkımın boyutu tahmin edilenden de öte.
Böylesi anlarda gün, birlik olma günüdür.
İnsanların birbirine omuz verme günüdür.
İnsanlık ailesi büyük felaketler görmüş yaşamı boyunca.
Ama bu denli bir felaketi yaşadığımızı hatırlamıyoruz hiç birimiz.
Bu zor süreci sen, ben, o demeden birlik olup aşmalıyız.
Bugüne kadar zor günler nasıl aşıldıysa bu günü de aşmalıyız.
Gün;
Yardımlaşma günü,
Sağlam durma günü,
Dayanışma günüdür.
Bundan başka da hiçbir şey düşünmeyin.
Bu süreçte kim ki fitne ve kaos çıkarıyorsa, sırtınızı onlara dönün.
Hele hele, deprem ve ölüler üzerinden siyaset yapanlara kulak vermeyin, günü geldiğinde oylarınızla hesabını sorun.
Gün birlik günüdür, siyaset yapma günü değildir.
Seçime ayrılan bütçenin tamamı depremzedelere verilsin.
Bakanlar,
Milletvekilleri,
Belediye Başkanları, maaşlarını depremzedelere bağışlasınlar.
Kimin elinden ne tür bir yardım geliyorsa şimdi yapsın.
Yapanlar çok…
Her yerde insanların var gücü ile çabaladığına şahit oluyoruz.
Batman’da yaşayan ve daha önce defalarca yardım ulaştırdığım yoksul bir kadın beni telefonla aradı.
“Kesin başına bir şey geldi ve acil yardıma ihtiyacı var belki” dedim.
Telefonu açar açmaz, ağlayarak önce durumumuzu sordu.
Sonra da Batman’da Pınarbaşı Mahallesinde kolonları zarar gören binada yaşayan akrabalarını iki gündür misafir ettiğini, ayrıca mahallede yardım toplayan kurumlara evden çocuklarının kışlık giysilerini ve battaniyelerini bir çuvala koyup depremzedelere yolladığını söyledi.
Yoksul kadının kaynanası “başkasından aldığın yardımları başkasına gönderiyorsun, çocukların ne giyecek” demiş.
Kadın da cevap olarak “ en azından benim çocuklarımın başını koyacağı bir evi, yastığı var, oradakilerin evi yok” diye cevap vermiş.
İşte böyle yürek ısıtan dayanışma haberlerini alınca da insan rahat bir nefes alabiliyor.
Bu duyarlılık, günün birlik olma günü olduğunu ve bunun lafta kalmadığını gösteren umut dolu bir örnektir.
Bu örnek, depremdeki yüzlerce ve binlerce anlamlı yardımlardan sadece biridir.
Sosyal yardımlarla geçimini sağlayan bu güzel yürekli insan gibi nice duyarlı insanlar beni arıyor.
Depremzedelerin acil neye ihtiyacı olduğunu öğrenmeye çalışanlar oluyor.
Elinden hiçbir şey gelmeyenlerin ise deprem bölgesindeki insanların acısını paylaşıp dua ettiklerine şahit oluyoruz.
Bu dayanışma ile yaraların sarılacağına inanıyorum.
Çünkü herkes günün, dayanışma ve yardımlaşma günü olduğunun farkında.
Herkesin, hepimizin mutlaka yapabileceği bir şeyler var.
Kimin elinden ne geliyorsa, bu sürece kendini katıp yardımcı olması gerekir.