- 18-07-2018 20:03
- 36
Depresyon ciddi bir hastalıktır, kısa süre için üzgün veya mutsuz hissetmek değildir ve dünyada en sık görülen; en çok engellik yaratan hastalılardan birisidir.
Belirtileri arasında; üzüntü veya boşluk hissi, aşırı ilgi kaybı, aşırı yeme veya yemek yememe, uyuyamamak, ya da fazla uyumak, aşırı yorgun hissetme, umutsuz, suçlu, ağrılar, kramp veya sindirim sorunları ile birlikte ölüm veya intihar düşüncesi bulunur.
Depresyon bir beyin hastalığıdır, genetik, biyolojik, çevresel ve psikolojik faktörler gibi nedenleri olabilir.
Depresyon her yaşta olabilir, ama genellikle gençler ve kadınlarda daha yaygındır.
Depresif hastalıklar dünya genelinde görülen en yaygın ve önemli hastalıkları arasında yer almaktadır.
Depresyonun ülkemizdeki görülme sıklığının %15 civarında olduğu sanılmaktadır ve kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır.
Dünya sağlık örgütüne göre depresyon dünya genelinde kişinin yaşamını olumsuz etkileyen ve engellilik durumu yaratan en önemli hastalıklardan birisidir.
Depresyon her yaşta, hatta çocuklarda bile görülebilir; kişinin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını ciddi şekilde olumsuz etkiler.
Depresyon ve anksiyete bozuklukları genellikle birlikte görülür ve intihar riski önemli oranda artabilir.
Tüm ciddiyetine rağmen depresyon çoğunlukla ya fark edilmemekte ya da yetersiz tedavi edilmektedir.
Bu nedenle depresyondaki kişi ve yakınları önemli sorunlar yaşayabilir.
Depresyonun kalp krizi, inme ve diyabet gibi diğer ciddi hastalıkların ortaya çıkmasında rol oynadığı ve pek çok kronik hastalığın seyrini kötüleştirdiği kanıtlanmıştır. Tüm bu nedenlerden dolayı insanların depresyonu sıradan sıkıntılardan ayırması, zamanında fark ederek tedavi görmesi büyük öneme sahiptir.
…
Depresyonun nadiren tek bir nedenden kaynaklanır.
Genellikle farklı nedenler bir araya gelerek depresyonu tetikler.
Örneğin, bir hastalık nedeniyle yorgun düşmek ve ardından yoksulluk gibi zorlu bir hayat veya bir yakınını kaybetmek depresyonu tetikleyebilir.
Bunun yanında genetik yatkınlık ya da fizyolojik nedenler de önemli bir faktör olabilir.
Bu nedenle, ailede depresyon öyküsü olanlarda, depresyon görülme ihtimali yüksektir.
Depresyonun nedenleri
• Yaşanan olumsuzluklar, büyük acılar, kayıplar ve yas
• İş yaşamında karşılaşılan sorunlar
• Evlilik ve aile sorunları
• Doğum ve loğusalık süreci
• Kalıtsal yatkınlık
• Fazla alkol kullanımı
• Bazı hastalıklar (Kanser, MS, Epilepsi, AİDS) ve ilaçlar
• Menapoz – Antrapoz dönemi
• Mevsim değişiklikleri
Yukarıda ki koşullara maruz kalan herkesin depresyona yakalanacağını söylemek doğru olmaz. Bunlar sadece risk faktörleridir
Depresyonun belirtileri nelerdir?
• Yaygın mutsuzluk, şiddetli üzüntü, hüzün hissi
• İsteksizlik, hayattan zevk alamamak,
• Günlük aktivitelerde yavaşlama, aşırı halsizlik,
• Sosyal ilişkilerden kaçınma, sorunlarını paylaşamama
• Cinsel ilgi ve istekte belirgin azalma,
• Yemek yiyememe, iştahsızlık, kilo kaybı ya da aşırı yeme eğilimi
• Aşırı uykusuzluk, uykuya dalamama, ya da aşırı uyuma
• Baş, boyun sırt, eklem ağrıları, mide-bağırsak şikayetleri
• Dikkatini toplayamama ve aşırı unutkanlık
• Kendimizi dibe vurmuş gibi hissetme,
• Umutsuzluk hissi, ölümü ya da intiharı düşünme,
• Kendini suçlu, değersiz ve çaresiz hisseme
Yukarda sayılan belirtilerin görüldüğü herkesin mutlaka hasta olduğu söylenemez.
Bunlar temel belirtilerdir ve türlerine göre ağırlıkları değişebilir.
…
Depresyon Tedavisi
Tedavi edilmeyen depresyon bireye dolaylı ya da doğrudan zarar verebilir.
Alkol veya madde kullanmaya eğilimi artırır.
Bir çok medikal hastalığın oluşumuna katkıda bulunur, ya da var olan hastalıkları kötüleştirebilir.
İlaçlarla ilgili yanlış inançlar doktora başvurmayı güçleştirmekte, depresyon tedavisini engelleyip kronik bir hal almasına neden olmaktadır. Depresif hastaların etkin tedavisi bütüncül bir yaklaşım gerektirir.
Depresyon tedavisinde en yaygın kullanılan yöntem ilaç tedavisi ve psikoterapinin birlikte yürütülmesidir.
Depresyonda kullanılan ilaçlara antidepresan denir.
Yan etkileri son derece azdır. Toplumdaki yaygın inancın aksine bağımlılık yapmazlar. Son yıllarda geliştirilen antidepresanlarla, başka hiçbir yardım almadan %70’ler civarında iyileşme sağlanabilmektedir.
İlaçlar genellikle 2-3 hafta sonra tam etkilerini göstermektedir.
Bu nedenle sabırlı olmak gerekir.
İlaç tedavisine ek olarak uygulanan psikoterapi tedavinin etkisini artırmaktadır. Psikoterapi ile kişinin olumsuz düşünce ve davranış biçimlerinin değiştirilmesi ve hastalıkla mücadele etmesi için daha aktif olması amaçlanır.
…
Depresyon hastaları için öneriler
• İyileşme konusunda sabırlı olun! Depresyon genellikle yavaş gelişir ve tedavisi de zaman alır
• İlaçları mutlaka doktor önerisine göre alın ve belirtilen şekilde kullanın
• Doktorunuza sağlık durumunuzdaki her türlü değişiklik ile ilgili bilgi verin. Endişe ve korkularınızı mutlaka doktorunuzla paylaşın
• Kendinizi iyi hissettiğinizde bile, ilaçlarınızı asla bırakmayın! Tedavinin nasıl bitirileceğine doktorunuzla birlikte karar vermeniz gerekir.
• Gündelik hayatınızda küçük ve gerçekleştirilebilen hedefler koyun
• Uyandıktan sonra derhal kalkın ve yatağı terk edin. Depresyon süresince yatakta saplantılı düşünceler hazırda bekler
• Fiziksel olarak aktif olun
…
Depresyon Tedavisinde Fitoterapi
Sarı Kantaron Çiçeği: Hafif- ortadepresyonvakalarınınsemptomatiktedavisindekullanımıklinikverilerledesteklenmektedir.
…
Kedi Otu Kökü: Kedi otu kökü (valerian) sinir, stres,depresyon ve uyku bozukları için dünyada en çok kullanılan ve kullanım sakıncası bulunmayan bitkilerden birisi.
Kedi otunu depresyon, kaygı, heyecan, obsesiflik, manik depresif hastalarda, çocuklarda gece döşek ıslatmalarında, major depresif arıza, nöropatik ağrı, sosyal anksiyete bozukluğu, post travmatik stres gibi durumlarda gönül rahatlığıyla kullanabilir.
Melisa Offıcınalıs Yaprağı: Asrın hastalığı olan depresyon ve kalp hastalıkları tedavisinde kullanabileceği kanıtlanmıştır. Vücudu kuvvetlendirerek bitkinlik ve halsizliği giderir. Bağırsaklardaki gazı giderir. Hafızayı güçlendirir, Baş dönmesi ve kulak çınlaması gibi şikayetleri giderir. Baş ağrısı ve migrende faydalıdır. Huzursuzluk ve sıkıntıları giderir.
…
Mayıs Papatyası: Sakinleştirici etkisiyle rahatlık veren ve uykuya geçişi kolaylaştıran papatya çayı yüzyıllardır depresyon, kaygı ve uykusuzluk tedavisinde geleneksel olarak kullanılmaktadır. Papatya çayı merkezi sinir sistemine etki ederek depresyona bağlı ağrıların azalmasına yardımcı olur ve serotonin, dopamin gibi depresyonla ilgili nörotrans mitterlerin (sinir taşıyıcıları) düzenlenmesini sağlar.
Uyku kalitesini arttırarak enerjiyi yükseltir.
Depresyon, anksiyete bozukluğu, obsesif bozukluklarda kullanılan tıbbı bitkiler olan sarı kantaron, kedi otu kökü, mayıs papatyası ve melisa offıcınalıs bitkilerinin uygun doz ve oranda karıştırarak hazırladığımız sarı kantaron çayımız etkin ve güvenilir bir tedavi sunmaktadır.
not: dikkat etmemiz gereken bir husus bu tedvilerin bir hekim kontrolünde ve takibinde olması gerektiğidir.
sarı kantaron çiçeği ile diğer antidepresan ilaçlar ve kan sulandırıcı ılaçlar birlikte kullanılmamalıdır.