- 29-08-2016 21:25
- 12852
Bu hafta Cumartesi Buluşmalarımızın konuğu Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ’dı.
15 Temmuz “kanlı darbe girişimi” sonrası bu kurumda da taşlar yerinden oynadı.
İşte bu yüzden bu arınmadan sonra bu kurumdan beklentiler arttı.
Bu toplantı önemli bir fırsattı.
Bu toplantıya katılacağımı bilen birçok sanayici arkadaşım bu toplantıda alacağım cevapları merakla beklemekteydi.
Gerçekten de ilimiz ve bölgemiz, finansal açıdan en sorunlu dönemlerinden birini yaşıyor.
Sanayici kesim başta olmak üzere bütün ticari aktörler iflasın eşiğinde.
Ve gün geçmiyor ki bu eşikten düşen, yani iflas eden büyük esnaf hakkında haberler duymayalım.
İşte bu yüzden bazıları, bu toplantıda DİKA’nın artık daha enerjik, daha etkili bir kuruma dönüşmesinin sinyallerini alarak umutlanıyor.
Çünkü özellikle son yıllarda özel sektörde DİKA, esamesi okunmayan ve ilk kurulduğu zaman verdiği heyecanı vermeyen bir kuruma dönüşmüştü.
Özellikle 2013 yılından beri KOBİ’lere yönelik ciddi bütçeli bir program açıklamamış olması, faizsiz kredi beklentilerine yıllardır kulak tıkaması ve daha çok kamu kurumlarına (STK’lara) destek veren bir kamu kurumuna dönüşmesi bu algının esas sebebiydi.
Sayın Altındağ özetle şunu diyor “Projesi olan herkesi dinleriz. Hiç kimseye gözümüzü ve kulağımızı kapatmamız söz konusu değil. Herkese bilgi vermek boynumuzun borcudur”
Ama son KOBİ projelerinde, pek bir orijinal proje sunulmamış ve proje yazan firmalar hep aynı firmalar.
Bu yüzden Sayın Genel Sekreterden aldığım sinyallere göre bundan sonra da makine alımına dayalı klasik KOBİ projelerini pek görmeyeceğiz.
Bunun yerine, eğitime yani insana yatırım yapılacak, buna destek verilecek.
Gençlerin ekonomiye katılması için çaba harcanacak, genç ve kadın girişimini artırılması için fikirler üretilecek.
Enerji üretimi ile destek verilecek. Her ilin, hatta ilçenin potansiyeli ve ihtiyacı ne ise ona yoğunlaşılacak.
Sayın Altındağ’ın “ne yapacaksınız?” sorusuna en güzel yanıtı şu “Daha önce yapılmayacağını yapacağız. Ajans zaten yapılan şeyleri yapmaya destek vermez. Fakat illa somut olarak ne yapılacak derseniz, bunun için planlamaların bitmesi lazım. Zaten bittiği gibi de bu kamuoyu ile paylaşılır”
Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum;
Sayın Altındağ, Mardinli. Yani bölgeden bir insan, bu toprağın insanı bu toprak için ciğeri yanan bir insan. Bu bizim için büyük bir şans.
Üstelik kendisi daha önce Mardin’in Ömerli ilçesinde Belediye Başkanlığı da yaptığı için, halkın nabzını tutabilen, halkın isteklerine cevap veren iletişimi güçlü bir insan.
Gerçekten Sayın Genel Sekreter’in, tozpembe bir resim çizmese de büyük bir değişim yaşatacağını tahmin etmek zor değil.
Şimdiye kadar uzman ve koordinatör seviyesinde olan DİKA çalışanlarının çoğu burayı zorunlu görev yeri olarak, sıçrama basamağı olarak görüp ilk fırsatta gittiler.
Şimdi yerel kalkınma ajansının daha da yerelleşmesinin olumlu sonuçlarını bekleme zamanı diyorum.
Umut etmeye devam… Sağlıcakla kalın.