- 28-08-2016 17:56
- 22350
Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA), bölgenin en önemli açığı olan yatırım, üretim ve istihdam gibi problemlerine çare olacak bir kuruluş olmasına mukabil, çoğumuz ismini bile bilmiyorduk!
İsmini duyup bilenlerin de çoğu ya eksik biliyor ya da yanlış…
İşte bu eksik ve yanlış bilgilerimizi telafi etmek için hafta sonu TRC3 denen Batman Mardin, Şırnak ve Siirt illerini kapsamına alan Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ’ı konuk ettik.
Oldukça sıcak ve samimi ortamda geçen toplantımızda, Sayın Altındağ çok çarpıcı bilgiler verdi.
Teknik bilgi ve istatistiklere çok fazla girmeyeceğim. Onlar gazetemizin ve toplantıya eşlik eden diğer bölge illerin yerel gazetelerinin sayfalarında yer alacak.
Ben, Sayın Altındağ’ın; “Avrupa’da yatırımcı yaşı 23, bizdeyse 35” sözüne takıldım!
Aslında bu çok önemli bir tespit!
İnsanların en cesur, girişken, farklı ve çılgın fikirler ürettiği yaşlardır 20–25 yaş aralığı.
İmkân verilirse, o yaşlardaki gençler çok müthiş projeler geliştirir ve büyük atılımlar yapabilirler.
Yaş ilerledikçe, cesaret ve verimlilik yüzdesi düşer.
Tecrübe yaşına gelinir, şayet bir girişimi olmamışsa, şahsın tecrübesi de yoktur!
O yaşta yaşanacak başarısızlığın telafisi de yoktur!
Ya da çok zordur!
Başarısızlık insanı kamçılar, eksikleri, zaafları gösterir, yeni fikirler üretmede öncülük eder!
Gençken iyi de hırs yükler.
Ancak bizim toplumda 25 yaşına kadar herkes ana kuzusudur!
Baba vefat edene kadar da herkes çocuktur!
İş böyle olunca verimli çağlar, çılgın fikirler, müthiş yatırım teklifleri heba olur gider…
Toplumumuzun gerçekleriyle tekrardan yüzleşip kahrolduk!
Millet 25 yaşında dünyanın en büyük şirketlerini yönetiyor, bakanlık yapıyor, milyar dolarla hükmediyor, bizdeyse “ama o daha çocuk…”
İyilik yaptığımızı düşünüyoruz, yardımcı olduğumuzu, hayatı ona kolaylaştırdığımızı...!
Ama yok, gerçekte onun geleceğini karartıyoruz!
Kendi ayakları üzerinde durmak yerine, emanet ayaklara mahkûm ediyoruz.
Emanetler gidince de emeklemeye mecbur ediyoruz!
35’inden sonra emekleme…
Allah bize akıl fikir versin ve bu gereksiz, anlamsız, tutarsız kalıplardan kurtarsın!
Yoksa işimiz zor!
Her şeyi devletten beklemek de yanlış. Lakin devletin sunduğu imkânları kullanmıyoruz. DİKA Genel Sekreteri “proje yapacak adamın biz ayağına gideriz” diyor.
“Yeter ki farklı bir proje olsun, her türlü olanağı sağlıyoruz” hatta “bazen projeyi biz hazırlayıp yatırım potansiyeli olanlara götürüyoruz” diyor.
DİKA’da ciddi bir para potansiyeli var, yetişmiş, yatırımcıyı yönlendirecek personel de var. Sadece gidip konuşmak, bilgi almak ve bu bilgileri akıl süzgecinden geçirmek gerek.
Gençler, ana baba güvenmiyorsa, devlet güveniyor size!
Para veriyor, yer veriyor, proje veriyor. Sizden sadece cesaret ve azim istiyor.
Sunulan imkânların en verimli şekilde kullanıldığı yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…