DİNDARLAR İLE Dİ-Nİ-DAR OLANLAR

Dini vecibelere, Dinin emirleri yasakları ile Allah’ın buyruklarına sadık kalarak yaşayıp yaşatanlara Dindar diyoruz.

Allah onlardan razı olsun ve sayılarını bereketlendirip ihlâslarını arttırsın. Önlerinde manevi kapılar açarak İlahi makamlara yükseltsin.

Bir de çiçekçiler var çiçek satarlar simitçiler var simit satarlar.

Ben bu satıcıları anlar onlara hak veririm belli ki bu işsizlik rakamlarının yüksek olduğu oranda iş bulamamışlar boş gezeceklerine garantisi olmasa da simitçiliği, çiçekçiliği icra edip azıcık gelir elde edip bütçelerine katkıda bulunmak istiyorlar.

Akşamları evine ekmek götüren insan ne güzel insandır demeden de geçemiyorum.

Öze gelirsek bir de Dindarların dışında olup Din tacir ve tüccarlığı yapan Dinciler var.

Hani demiştik ya çiçekçi, simitçi buna Dinciyi de eklersek günah olur mu?

Dindar ile Dinci aynı anlamı içermiyor. İçermediği gibi oldukça zıt ve tezat da oluşturuyor dersem bilmem ki tepkileriniz ne olur?

Üzülerek ifade etmeliyim ki hem siyaset platformunda, hem de ticaret alanında daha doğrusu hayatın her evresinde Din satan dinciler var. Bunlar kendini bilmez, Allah’tan korkmaz, kuldan utanmazlar evet Dini satarlar, pazarlarlar. Onun için onlara “Dinci” deniliyor.

Yanılmıyorsam yüce İslam Dinine en büyük zararı da bu Dinciler veriyor. İslam dini konusunda negatif bir algı oluşuyor ya da Din düşmanlarının ekmeğine ballı tereyağı üstüne de kaymak ekleyerek Dincilere servis ediyorlar.

Daha da detaya inersek, konuyu derinleştirirsek, Diyanet Başkanı, müftüler niçin dut yemiş Bülbül gibi suskunlar? Özellikle de şu sıralar... Vakıflarda dönen ahlaksız, kişiliksiz sapık eylem ve abartılan dedikodular, siyasete alet edilmek istenen güzelim Yüce İslam dininden nemalanarak gündem oluşturanlar neyin peşindeler?

Güzel olan, hayırlı olan insanlara ve insanlığa mantıklı gelen her güzel ve güzellikler yüce Allahın emirleridir. Bunların tam tersi olanlar da yüce Allah’ımızın yasaklarıdır.

İhlâs sahibi olan müminler her güzelliği hayrı, yüce Allahtan, kötülükleri de nefisten, şeytandan, şahsi ve nefsanî eylemlerinden bilirler.

Şu kesin bilinmeli ki Yüce Rabbimiz asla kötülüğü, kötülükleri emretmez aksine yasaklar.

Varmak istediğim menzil şu ki Dindar ile Dinciyi ayırt edebilmektedir hüner, akıl.

Diyanet işleri Başkanı susmamalı. Mutlaka bir izahı ya da nerede hata yapılıyor? Nasıl düzeltilebilir bu sosyal dejerenasyon? Açıklamalar yapmalı.

Üstelik siyasi ve şahsi olmayan tam tersine Dini açıklamalarla, ayet ve hadislerle kamuoyunun vicdanını rahatlatmalı.

Eğer bu kanayan sosyal yarayı diyanet pansuman ve tedavi etmeyecekse veterinerler mi yapacak bu hayvani ve hayvanlardan da daha aşağı alçak namussuzluğu?

Din’e Karşı Din” diye bir ekol mü meydana getirilmek isteniyor. Anlamaya çalışıyorum.

Beşeri hukukla tam karşılığı olan bir yaptırım ve ceza almasa da fail inanıyorum ki onu koruyanlar, kayıranlar, gereken cezayı vermeyenler bu acı olayın üzerine hakkıyla gitmeyenler de dolaylı olarak olsa da suça yataklık etmiş olacaklar ve Allah’ın gazabı er geç onları da kıskıvrak yakalayıp cezalandıracaktır.

Ölüm ve İlahi gazaplar pazarlık yapmaz görevlerini ve kendilerine verilen İlahi emir ve direktifleri mutlak surette yerine getirirler.

Acizane ben bir İslam alimi ya da araştırmacısı değilim konuyu ayetlerle sünnetlerle de açıklayabilirdim ancak dinini seven bu yola baş koyan ahiret fakiri bir Müslüman olarak konuya kayıtsız kalmamak adına yazarak çalıştım böyle anlaşılması ve bilinmesi rica olunur ben bir Müslüman olarak yazmasaydım hata olurdu, diye düşünüyorum.

İçimizi aklamadan, paklamadan dışımıza yönelmenin ne anlamı olabilir ki? Olsa olsa böyle günahlar olur. Sizce yanılıyor muyum?

Ey!! Dinciler Edep Yahu!! demekle bitiriyorum.  Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ