Eş dost, konu komşu, gazeteci olduğunuzu biliyorsa; şunu da yazsana deyip anlatmaya başlıyor. Yazılacak haberi yapılacak konu da bitmiyor mağdur da.
Bu konuda bütün arkadaşlarımla birlikte Batman Sonsöz’ün “şunu da yazsanıza, şunun haberini yapsanıza” taleplerine yaklaşımını takdir ediyorum.
En küçüğünden en büyüğüne bütün talepleri dikkate alıyor, kimseye gözünü kapatmıyor. Yapılacak haberin, ya da yazılacak yazının kimin tekerine çomak sokacağını değil kimlerin derdine derman olacağını, kimin hangi sorununu ne kadar çözeceğini umursuyor ve dikkate alıyor.
Yeri geliyor olur olmaz haksız tepkileri göze alabilecek ve kimi nüfuz sahibi kişi ve kurumların tehdit ve yaptırımlarına karşı risk alabilecek kadar cesur çıkışlar yapabiliyor.
Buna verilebilecek onlarca örnek var. En son dün yaptığımız haber; camilerde “camiye yardım” diye diye imamın çektiği salavatlara karışan, bazen bastıran bir sesle cami kapısını sağlı sollu tutan insanların cami cemaatine bağışı ya da yardımı dayatarak verdiği rahatsızlığa dair haber, güzel bir örnektir.
Vatandaş bundan rahatsızlığını dile getirince bize de elbette ki bunun haberini yapmak düşer. Ne pahasına? Abuk subuk bir sürü eleştiri pahasına.
***
BATMAN LİSESİ BU KENTİN KİMLİĞİDİR
Bir diğer haber, Turgut Özal Anadolu Lisesi olarak adı değiştirilen Batman Lisesinin tekrar eski ismine döndürülmesiyle ilgili haberimiz halkın duygularına tercüman oldu.
Son olarak konuya dahil olan Özgür Eğitim Sen İl Başkanı Mustafa Sevinçer “Kentlerin kimlikleriyle özdeşleşmiş mekanlar, şahsiyetler ve isimler, o şehrin olmaz parçalardır. Bunlardan biri de Batman Lisesiydi” diyerek çok doğru bir tespitte bulundu.
Umuyorum ki bu konu da Vali Bey, Mustafa Beyin dillendirdiği talebe kulak verir ve gereğini yapar.
Batman Lisesinin bir mezunu olarak, bir dönem gerek futbol takımının başarısı gerekse de terör olaylarıyla 90’larda iki defa en yaygın ulusal karikatür ve mizah dergisine kapak olan Batman Lisesi tekrar adına kavuşmasını diliyorum.
***
YOLLAR ESNAFIN DUBA VE LASTİK İŞGALİNDE
Daha önce de yazdım ama Batman Belediyesi hala üstüne alınıp da bu işe bir el atmadı. Zabıta ekiplerinin görev tanımına mı girer bilmiyorum ama zabıta ya da belediyenin ilgili görevlileri, tablacısı seyyarıyla uğraşmadan önce yol işgalcisi esnafın yolu doldurdukları zımbırtıları toplayıp, hem trafik akışı hem de park ihtiyacı için, yolu bütün araç sahiplerinin kullanımına açsın.
En son karşılaştığım bir manzara çileden çıkaracak cinsten.
Özellikle ücretli otopark esnafının vatandaşı ücretli otoparka girmeye zorlamak için neredeyse etraflarındaki bütün sokakları eski araç lastikleriyle doldurması kadar çirkin bir görüntü yok.
İşi çığırından çıkardılar ama belediyenin görevi ne? Bu işi tekrar yoluna sokmak.
Umuyorum ki Belediye görevlileri bir an evvel bu işe el atar da araçlarıyla bütün sokaklara girer de esnafın yol işgalinde kullandığı duba, lastik, sandalye vs. bütün ıvır zıvırı toplar.
Belediye bir defa toplar esnaf vazgeçer mi vazgeçmez yenisini koyar elbette, belediye vazgeçer mi toplamaktan umarım vazgeçmez de toplamaya devam eder.
Hele bir başlasın da toplamaya, devamını sonra sorgularız..