Diyarbakırlı Ramazan Hoca

Halk arasında filozof Ramazan olarak da bilinen Ramazan Pişkin 1972 yılında Diyarbakır'da dünyaya gelen mütevazı bir ailenin çocuğudur.

İlmi tedrisattan ziyade kendi çabasıyla dini öğrenen ve öğrendiği gibi yaşamaya çaba gösteren bir idi.

Kimine göre veli kimine göre de deli idi.

Mezarlıklarda ağaç sulayarak, ulu cami önünde tesbih satarak ve bazen de çalışarak rızkını helal yollardan temin ederdi.

Mala, servete, makama, şöhrete önem vermez, sade olmayı severdi.

Elbisesinin modaya uygun olmasına değil temiz olmasına önem verirdi.

İslam'ın da düsturu olan öğrenme ve öğrendiğini tebliğ etme görevini 2015 yılında Diyarbakır Ulu Cami de başladı ve bil hakkı ile yapmaya çaba gösterirdi.

Öyle meşhur olmak, yutub da para kazanmak aklının ucundan geçmezdi.

Onun sayesinde YouTube de para kazananlara da bir şey demez hatta helal ederdi.

Ramazan hoca 8 Ocak 2017 yılında Diyarbakır da Ulu Cami ye uygunsuz giren bayanları ikkaz etmesi, o bayanların onu şikayet etmesi ve "kadının beyanı esastır" maddesi gereğince tutuklaması olayına kadar pek tanınan biri değildi.

Tutuklanmasına karşı sosyal medyada büyük destek buldu.

Destekler çığ gibi olunca Elazığ akıl ve ruh sağlığı bölümüne sevk edilerek 2020 yılında altı ayda bir kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

Bu olaydan sonra Filozof Ramazan yerine Diyarbakırlı Ramazan Hoca olarak sosyal medyada meşhur oldu.

Artık vidoları yüz bin hatta milyonlar seyrediyordu.

Meşhur olmasına rağmen o mütevazı yaşamaya devam etti.

Ulu cami önünde tesbih satmaya bir lokma ekmeye razı oldu. Ben dahi bu hayatına şahit oldum.

Nihayetinde 31 Ocak 2024 yılında İstanbul Cerrahpaşa da işlettiği iş yerinde bıçaklı saldırı sonucu vefat etti.

Ramazan hocanın tüm fikirlerini kabul eden biri değilim.

Fikirlerinin bir kısmını kabul eder bir kısmını da kabul etmezdim.

Ancak üzülerek belirteyim ki, bazı kesimlerin sosyal medyada bazı kesim ve cemaatleri hedef göstermesi yanlıştır.

Ramazan Hoca kişileri, cemaatleri ve tarikatları değil onların yanlışlarını dile getirir ve eleştirir idi.

O yanlışlara karşı mücadele ederdi.

İman ve hakiki imanın önemine dikkat çekerdi.

Maalesef sağlığında sırtında geçinenler öldürülmesini fırsat bilip cemaat ve tarikatlara saldırmaya başladılar.

Bazı tarikat ve cemaatleri hedef tahtasına koydular.

Emin bu durum Ramazan Hoca da sağ olsaydı razı olmazdı.

Çünkü bu paylaşım ve hedef gösterme rahatsız edici çirkin bir tezgahın ürünüdür.

Mazlum ve mağdur olan inşaAllah Şehadet hükmünde bir makama erişen Ramazan Hoca yi Rahmetle anıyorum.

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.

Selam ve dua ile.