- 10-01-2019 18:22
- 29426
Doğru ve gerçek bilginin kaynağı Allah’ın vahyi kuranı kerim, kuranı insanlara tebliğ eden ve yaşayan Allah’ın Rasulü Hz. Muhammed (s.a.s) dir.
Tevhid doğru bilgi ve doğru hayatın temelidir. 23 yıllık asrısaadet çağı, İlahi kaynaklı bilgiyi kendi hayatına geçiren, tebliğ ettiği insanlarla birlikte İslam ümmeti oluşturan, Allah’ın Resulü Muhammet (s.a.s) hayatı insanlığa örnektir. “Bu gün dininizi ikmal ettim. Size nimetimi tamamladım” ayeti ile İslam dünyası oluşmuştur.
Asrısaadet çağının bilgilenme özellikleri;
1- Bilgi kaynağı vahiy son derece berraktı. Vahiy hayattı. Vahyi yorumlayan Hz. Muhammed’in yapısı, emanet, ismet, sıdk özelliğine sahip, bağlılarını pekiştirmiştir.
2-Bilgilenme yaşamak içindir.
3- Bilgilenmede teslimiyet vardır. Resul diyorsa doğrudur.
4-Sorgulama iştiyakı vardır. Bütün inceliği ile tanıma ileri safhadadır. Mutlak bilgi aşkı asrı saadet toplumunu vahiy etrafında pervaneleştirmiştir.
5-Bilgilendirmeyi engelleyecek değişik çevrelerin oluşumu imkansızdır.
6- hak ve batıl kesin çizgilerle ayrılmış, İslami bilgilendirmenin kesin hakimiyeti vardır. Bu bilgi ve bilgilendirme günümüzün de tek kaynağıdır.
Günümüzde durum nedir?
Müslümanlar kendi dünyalarında, kendi otoritelerini kuramadıkları fetret dönemi yaşamaktadırlar. İslam dünyasının adı var, kendi yoktur. Çünkü bu gün yaşanan İslam, belirleyici güç değildir. İslam’ın otoritesi yoktur. Bunun sonucu olarak İslam’ın temel müessesi olan bilgilenme sıhhatli değildir. İslam dışı her türlü fikir ve akım inancın içine rahatlıkla girmektedir. İstediği yerde konaklamakta, yuvalanmaktadır. İslam’ın bilgilendirilmesiyle görevli otoriteler, İslam dışı inanç unsurlarının taşınmasını üstlenmişlerdir. İslam’a karşı yeni mabet kurma çabasındadırlar. Bu ortamda gerçek Müslüman’ın sağlıklı bilgi elde etmesi gerçekten güçtür. İslami kaygı ortada yoktur. İslami eğitim sadece ferdi gayretlerin inisiyatifine kalmıştır. Bu yüzden Müslüman ne bulduysa okumuş nevi şahsına Müslüman anlayışı oluşmuştur. Bu anlayışlar çok yanlışlıklar taşımaktadır. Mümince Allah’a Teslimiyet hayal olmuştur. Nerede bir İslam eğitimi veren kuruluş görse, çocuğunu İslam’ı öğrenmesi şevk ve gayretiyle oraya teslime yönelmiştir. O kurumun zihniyeti ve kısıtlı İslam anlayışı ellerine kendini bırakmıştır. Amelden kopuk bilgiye sahip, kurum ve kuruluşlar, kısır İslam’i tartışmaların kaynağı olmuştur. İslam yaşamak için öğrenilir. Müslümanlar arasında fraksiyona dönüşen bilginin hayata yansıma kaygısı olmamasından kaynaklanmaktadır. Yaşanmayan din, insanlara tebliğ edilemez, aktarılamaz, lüks konumundadır.
Ne yapmalı? Bu gün doğru bilgiyi, Allah’ın mesajı kuran İslam’ını, bilgilendirmekle görevli ve öncülük edenlerin, sorumluluklarını değerlendirmeleri, kulluk bilinciyle hareket etmeleri şarttır. Allah’ın Resulünün ifa ettiği göreve talip olduklarının farkında olmaları gerekir. Bu günün insanı, Peygamber devrinden daha fazla aç bir şekilde İslam’i bilgiye susamıştır. Kendilerini bilgilendirme de görevli ve yetkili görenler, nefislerini, çıkar duygularından arındırıp, sadakat ve teslimiyet duygusu içerisinde, önce kendileri İslam’ı kendi hayatlarına, sonrada gönüllere taşıma azmi ve kararlığını göstermelidirler. Bu gün cebelleşme değil, Doğru bilgi, İslam’ın tek ve değişmez kaynağı kuranı kerimi, kuranın metodu ve anlayışı, kuranın tek tebliğcisi peygamberimiz Hz. Muhammed’in örnekliği ile insanlığa tebliğ etmeleri ve bütün insanlığın kuranın nuru ile aydınlanmaları, her zamandan daha fazla önem arzetmektedir. Doğru bilgilenmenin, tek kaynağı kuranı kerim ile insanlığın inşa olması, dünya ve ahiret saadetine kavuşması tek dileğimiz ve gayemizdir. İnşallah tüm insanlık doğru bilgi kaynağı kuranla tanışır, kuran bilgisi ve bilincine ulaşır. İslam ümmeti oluşur.