Batman'da hastanelerde sağlık çalışanları ve hasta yakınları arasında zaman zaman gerilim yaşanıyor.
Fiziksel şiddete varan olaylar ve gerilimlerin de yaşandığı oluyor.
Hasta ve yakınlarına sorsan kendilerini haksızlığa ve hakarete uğramış hissederken, sağlık çalışanlar da sorsan kendileri mağdur olarak görüyor.
Tabi herkesin haklı ve haksız olduğu durumlar vardır.
Hasta hakları olduğu gibi sağlık çalışanlarının hakları var.
Sağlık çalışanlarını koruyan haklar, hasta haklarına göre daha çok ve koruyucudur.
Hasta haklarının ise kağıt üzerinden başka bir işlevi yok gibi.
Hasta ile sağlık çalışanları karşı karşı gelince genelde sağlık çalışanları haklı görülüyor, fatura hasta ve yakınlarına kesiliyor.
Elbette sağlık çalışanlarına yönelik şiddet asla kabul edilemez ve doğru da bulmuyorum.
Ancak hastaları da bir yerde anlamak lazım.
Hasta ve yakınları da zaman zaman hastane kapılarında mağdur ve perişan duruma düşüyor.
Günlerce muayene sırası bulamıyorlar.
Tam sıra bulduk derken doktor ya ameliyata giriyor ya izne ayrılıyor.
Sıra bulamadıkları zaman da sözü geçen yetkilileri veya siyasileri araya koyarak doktorlara yönlendiriliyorlar.
Bu tür nedenlerden dolayı da hasta ve yakınları geriliyor.
Hasta olan veya hastası olanların zaten moralmen iyi olmaları beklenemez.
Ekonomik sıkıntı olmazsa kolay, kolay devlet hastanelerini de tercih etmezler zaten.
Ekonomik sebepler de buna eklenince hasta ve yakınları ister istemez gerginleşiyor.
Dertlerini sağlık çalışanlarına anlatmaya çalışırken ve yardım isterken anlaşılamayınca da gerildikleri oluyor.
Sağlık çalışanlarının da elbette birtakım sorunları olabilir, onları da anlamak gerekir.
Ancak en ufak gerilimde beyaz kod basıp hasta veya yakınları hakkında yasal işlem yaptırıp gözaltına alınmalarına yol açmak da doğru değildir.
Malumunuz sağlık çalışanları haksız bir fiile maruz kaldıklarını hissettikleri andan itibaren beyaz kod verilebilir.
Beyaz kod, şiddet mağduru ya da hastanede bulunan yönetici tarafından 113 numaralı telefon hattı üzerinden veya hastane polisine bildirebiliyor.
Beyaz kod bildirim sonrasında da en yakındaki polisler gelip hasta veya yakınlarını gözaltına alarak haklarında işlem yapıyor.
Sağlık kurumlarında şiddet; bir sağlık çalışanını riske sokan sözlü taciz, tehdit edici davranış, bir hasta veya halkın saldırısına maruz kalan herhangi bir olay olarak tanımlanmıştır.
Bu uygulama başladıktan sonra hastanelerde şiddet vakalarında azalmanın olduğu bir gerçektir.
Ancak bazı sağlık çalışanları çok basit gerekçelerle hasta ve yakınlarını şikayet ederek beyaz kod verebiliyor ve direk olay yerinde sağlık personelinin beyanı esas alınıyor.
Bu örnekler Batman'daki hastanelerde de sık sık yaşanmaya başladı.
Geçtiğimiz günlerde gelişim sorunu olan torununa sıra almak için aylarca uğraşan bir dedenin başına gelen olayı örnek vermek istiyorum.
Dede, Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi çocuk gastroenteroloji uzman doktora kurum yetkilileri tarafından muayene için yönlendirilir.
Sabah erken saatlerinden itibaren 3 yaşındaki torunun alır ve doktor kapısında beklemeye başlar.
Öğlen mesai bitimine doğru doktora gider durumu anlatır.
Doktor, dedenin halinden anlaşılamazdan gelir ve beyaz kod çağrısı yapar.
Dede ve torun, küçük bir gerilimden dolayı polis tarafından gözaltına alınır ve akşama kadar polis karakolunda bekletilir.
İşte böyle basit meselelerden dolayı bazen beyaz kod çağrısı yapılıp, hasta ve yakınları mağdur edilebiliyor.
Karakola getirildikten sonra hasta yakını da doktorun kendisine torunun yanında hakaret ettiğini belirtip davacı oluyor.
Doktor ve hasta yakınları arasında zaman zaman bu tür gerilimler yaşanıyor.
Kime sorarsan ben haklıyım diyor.
Bana sorarsan da kimse kimsenin halinden anlamıyor.
Doktorlar hastanın halinden, hasta da doktorun halinden anlaması gerekir.
Asıl sorun ise sağlık sisteminden kaynaklanıyor.
Sağlık altyapısı talebe cevap veremeyince hastanelerde yığılma oluyor.
Yığılma olunca da gerilim oluyor. Gerilim olunca hasta ve doktor karşı karşıya geliyor.
Durum bundan ibaret…
