- 20-12-2015 20:54
- 100
Cumartesi Buluşmalarımızda bu hafta, Kamu Hastaneleri Birliği Batman Genel sekreteri Dr. Hakan Pamukçu’yu ağırladık.
Sağlık sistemini konuşurken, toplumsal ve siyasi havayı irdelememek olmazdı.
Hendek siyaseti, tüm toplumu psikolojik erozyona uğratıp, hastanelere düşürürken, doktorları da korkutup kaçırtarak, arz talep dengesizliğini zirveye taşıdı.
Yakılan ve bombalanan hastaneler ile taranan ambulansları saymıyorum bile!
Böyle bir ortam da müdahale için tam bir iyilik halinde olması gereken sağlık personeli, nasıl iyi olacak ve nasıl müdahale de bulunacak?
Sağlık personeli herkese lazım ve beyaz önlüğü giyen kişi, hiçbir hasta yaralıyı ayırt etmeden tedavi eder.
Benim de ilk ve asıl mesleğim Sağlıkçılık. Havanın yine gergin olduğu bir dönemde Gabar Dağı eteklerinde görev yapmıştım. Askerin korucuların ve sivil halkın olduğu bir ortamda köylüler;
Senin de işin zor, burada tek başınasın, kime müdahale edip, kime etmeyeceksin diye “net olarak kelimeye dökemedikleri meraklarını” tatmin etmeye çalıştılar.
Ben çok net konuştum.
Kışladan asker gelse, şu dağın arkasından ki kamptan PKK’lı gelse, şu köyden köylü gelse, hatta şu dağda ki çoban, sürüden bir koyunu alıp getirse, hiç tereddütsüz müdahalemi yaparım…
Beyaz önlük giyen kişi, tüm insanlara, hatta tüm canlılara karşı sorumludur ve bu sorumluluğunu yerine getirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülükten kaçan hiçbir beyaz önlüklü yoktur!
Her camiadan çürük çıkar ama sağlık camiasında (bu konuda) çürük adam yok denecek kadar azdır. En faşisti bile, iş hayat memat meselesine gelince, canla başla çalışır.
Bunun içinde toplumun birinci önceliğinin sağlık personelinin sağlığı ve güvenliği olması gerekir.
Böyle olmazsa, kaçan, korkan, gözü kapıda olan bir beyaz önlüklüyle muhatap olurlar ki bundan da verim almak olanaksızdır.
Çok şükür, bölgenin genelinde hakim olan bu olumsuz hava Batman’a çok fazla sirayet etmiş değil.
Batman’ın olaylar karşısında sağduyusunu koruyup toplumsal huzuru elden bırakmaması, bu negatif havayı kısmen dışarıda tuttu.
Buna rağmen bu soğuk havayı ensesinde hisseden bazı doktor, mühendis, öğretmen hatta yerli halk, bavulunu toplayıp kaçtı!
Yazık çok yazık!
Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Hakan Pamukçu, çok ciddi yatırımlar yaptıklarını, uzman sayılarının 200’e çıktığını, bölgede çok nadir bulunan Çocuk Kardiyolojisi, Çene Cerrahisi, Çocuk Onkolojisi gibi uzmanları bile transfer ettiklerini söylüyor. Çok yakında Bölge Hastanesinde Nükleer Tıp Ünitesini de açacaklarını ve hizmet kalitesini artırıp, şehir dışına hasta akışını minimize edeceklerini ifade ediyor.
İnsanın evinde bir hasta olması(Allah korusun) çok ağır bir travmadır. Hele birde bu hastalığın aynı şehirde tedavi edilemiyor olması!
Bilmediğiniz, tanımadığınız bir şehir, biliyor bile olsanız, gidiş geliş, otel hastane, misafirhane, ziyaretçi trafiği, işe gidememe, izinler, esnafsa dükkanı kapatmalar, mali kayıplar…
Bir uzman doktor, bir şehrin huzur ve refahı için çok hayati bir öneme sahiptir.
Olduğunda kıymet vermediğiniz bu adam, olmadığında, basit bir müdahale için binlerce km yol almanıza neden olabilir.
Maalesef bu olaylar yüzünden de çoğu diken üstünde. Ben 30 bin lira alıp korkuyla yaşayacağıma, 10 bin lira alıp keyfime bakarım diyor!
Haklı değil mi?
Bence haklı! Ben de olsam öyle yaparım!
Hakan hoca gibi idealist bürokratlarda dil döküp, yenilerini ikna için kendilerini paralarlar…
Unutmayın her şeyin başı sağlık!
Sağlık olmazsa huzurda olmaz!
Huzur olmazsa da sağlıkçı olmaz!
Çoluk çocuğumuza, şehrimize sokağımıza, huzurumuza, sağlığımıza, doktorumuza hemşiremize, sahip çıkalım.
Biz onlara sahip çıkmazsak, bizi köle pazarlarında pazarlarlar, haberiniz olsun…
Beyaz önlüğe hak ettiği değerin verildiği bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…