DÖNSEK Mİ ARTIK?

Hadi gel şiirimize geri dönelim.

Slogan tutmaz, kin gütmez, nefret devşirmez demlerimize geri dönelim. 
Ellerinden tutup bir mısranın agrostijinde demlenelim.

Hadi gel çok geciktin şiirimize geri dönelim.
Bir öykünün, bir masalın, bir resmin, bir çiçeğin, yağmurun, gözyaşının, hüznün kiçleşmiş yükü de olsa hadi gel şiirimize geri dönelim.
Savaşın, siyasetin, cinayetin içine bulanıp piçleşmiş zamanın bütün yükündense varsın kiçlenmiş olsun, şiirimize geri dönelim.
Fitne, fesat, dedikodu, yalanla bezeli sanal sosyalliklerin mezesiyle kustuğumuzu bırakıp şiirimize geri dönelim.
Hadi gel köyümüze geri dönelim.

Sokaklarında her bir liseli gencin acemice yazılmış şiirlerle sevdiğine uzanamadığı günlerimize geri dönelim. 
Balkon altlarında okul kapılarında sokakta çarşıda bir sevginin izini takip edelim, hadi şiirimize geri dönelim. 
Onca gündemin, çöplüğün, kirin pisliğin içerisinde yıllar öncesinden bir dostum bir şiir yollayınca, şiiri raflarda bırakmaktan utandım doğrusu. 
Ve ne çok özlediğimi düşündüm.

Ne çok uzaklaştığımı, ne çok yavanlaştığımı, ne çok çirkinleştiğimi ne çok dilsizleştiğimi düşündüm.
Ben şiirime geri dönüyorum. İmgelerime çekiliyorum ben.
Beni yolumdan çevirmeye çalışacaklar biliyorum.

Ve beni tüm sanallıklardan, yalanlardan, haberlerden, sahte kahramanlıklardan, kirli savaşlardan koruyacak zırhım da yok şiirimden başka.
Kaç şairim kaldı bilmiyorum küstürmediğim.

Kaç şiirim kaldı belleğimde taçlanmış.

Hani o bitmez denilen şiir kitapları

Hadi o zaman şiirimize geri dönelim.

Evinime gündemimize bir şair bir şiir konuk konuk edelim.

Sözü edebine mahremine naifliğine terk edelim.
Savaştan, sahte kahramanlıklardan, kirli siyasetten yüz çevirip sevgiliye dönelim.   
Susup sözü şaire terk edelim. 
Hadisene
Bir kıyımız mı kaldı bu şehirde onu da batır hadi 
Çiçeğimizi yol, rüzgarımızı bur, suyumuzu acıt 
Gökyüzümüz mü hani nerede? Sahi nerde bizim gökyüzümüz 
hani lokman bulutlarımızda güvercin lekelerimiz? 
Gözümüzü körelt hadi içimiz börtsün ellerimizi yırt 
Bak ıslağımızda kurudu, kurumuz yamyaş 
Sanki bönüz, sanki debelenen sıpayız çayırda 
Yeşili hiç görmemiş, hiç şenlik görmemiş 
Ko yarın sabah ortalık da ışımayıversin 
Ko buluşmayalım şu kuytu haziranda 
O salı gecesi hiç sevişmeyelim mi? peki 
Sevişmeyelim 
Ne çıkar? 
Ne mi çıkar!!!!!
(Metin Eloğlu)

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ