Günümüz dünyasında insanlık neslini tehdit eden en önemli faktör, düşmanlık tohumlarının kontrolsüz bir şekilde filizlenmesidir!
Herkes herkese düşman, herkes düşmanını ekarte etmek için her şeyi yapıyor, herkes birilerini öldürüyor veya birileri tarafından öldürülüyor ama kimse düşmanlığın neden kaynaklandığını bilmiyor!
Kendini Kürt diye tanıtanlar Kürtlere düşman.
Kendini Türk diye tanıtanlar, Türklere düşman.
“Elhamdülillah Müslüman’ım” diyenler, Müslümanlara düşman.
“Devletçiyim” diyenler devlete, “milliyetçiyim” diyenler millete düşman!
Kendinden olmayan, kendi gibi düşünmeyeni farklı bir sıfatla itham ediyor.
Lakin herkes kendini tanımladığı kimliğin patentini almış, tanımlamaya uymayanı direk aforoz ediyor!
Bu nasıl bir anlayıştır ki “benim partimden olmayan Kürt, benim partimden olmayan Müslüman, benim partimden olmayan Türk olamaz” denebiliyor!
Böyle diyenler Kürt, Türk ve Müslüman değillerdir dersem, belki ben de onların seviyesine inmiş olurum!
Gerek yok, o kadar düşük rakımı özel teçhizatlarla bile kaldıramayız biz.
Irkçılık çok tehlikeli bir kavram. Onun neresinden tutarsanız tutun, tutturamaz, tüketirsiniz. İnsanlığı, dostluğu, kardeşliği, huzuru barışı…
Müslümanlığa gelince, o çok net çizgiler çizmiştir.
Özellikle, sevmek ve buğz (düşmanlık) etmek noktasında. Müslüman’ın kiminle düşman olup kiminle asla düşman olamayacağı hatta kiminle asla dost olamayacağı açıkça ifade edilmiştir.
İşin ilginç yanı “ben çok iyi Müslüman’ım” diye böbürlenen cemaat, tarikat, dernek, vakıf, parti ve oluşumların bazıları, Yaradan’ın dost olun dediklerini düşman, düşman olun dediklerini dost edinmişler.
Hâlbuki yüce Yaradan Bakara süresinde “Yahudi ve Hıristiyanlar, siz onlardan olmadıkça, asla sizden memnun olmazlar” diyor.
Bu ayet bize iki şey gösteriyor, ya ben Müslüman’ım diyenler onlardan olmuşlardır ki o zaman Müslüman kimlikleri kaybolmuştur. Y ada o Müslümanlar dost sandıkları o kişiler tarafından kandırılıyorlardır!
Lakin hüküm açık, siz onlardan olmadıkça onlar sizden asla memnun olmazlar…
Oysa biz sırtımızı gavura dayayıp, Müslüman kardeşimize, Kürt komşumuza, Türk akrabamıza sayıyoruz.
Sonra da dünya yaşanmaz bir hal aldı diyoruz!
Bugün yaşanan ölümler neden yaşanıyor sanıyorsunuz?
Bugün bu coğrafyada ölen bunca insan ne için ölüyor?
Bence en önemli sebep “Tayyip düşmanlığı”
İyi de niye?
Laikleri anlarım, haklılar çünkü onların temel taşlarını sarsıyor!
Müslümanları anlayamıyorum çünkü bu adam eksikte olsa İslam’ı yaşamaya ve yaşatmaya çalışan bir Müslüman! Müslümanlık bu tarz bir düşmanlığa asla izin vermez…
Kürtleri hiç anlamıyorum! Çünkü Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtlere en büyük kazanımları sunan bu adam.
İyi de bu düşmanlık niye? Bu kadar kin duyanlara sorarsanız, içi boş iki sloganik söylemin ötesine geçemediklerini görürsünüz!
Kusursuz insan, cemaat, dernek, parti yoktur!
İnsanlar ve insanların oluşturduğu organizasyonlarda ise mutlaka kusur vardır.
Bunun için düşmanlık yapmak, kin beslemek, bunu kan ve gözyaşına tebdil etmek, çok adaletsizce bir yaklaşım olur!
Bu büyük ölümlerin hepsi böyle küçük anlaşmazlıklardan, sürtüşmelerden ve sanal düşmanlıklardan oluşuyor.
Düşmanlarınız yaşıyor, sevdikleriniz yitip gidiyor!
Düşmanlıklarınızı değil, sevdiklerinizi yaşatın!
İnsanların değil, ölümün öldürüldüğü yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…