- 17-08-2020 18:12
- 140
Son yazılarımız Korona virüsü ile alakalı oldu. Bu haftaki yazım Korona virüsünün eğitim ve öğretim sezonunu etkilemesi ile ilgili olacak.
Öyle ki, yeni eğitim ve öğretim sezonu geç açılacak. Geçen gün Milli Eğitim Bakanı bir açıklama yaparak yüz yüze eğitim sezonunun 21 Eylül’de başlayacağını söyledi.
İlk açıklama 31 Ağustos yönünde idi. Ancak Bilim Kurulu tavsiyeleri dikkate alınarak eğitim-öğretim sezonu yaklaşık 1 ay geciktirilmiş olunacak.
Korona virüsünün etkisi giderek artmaktadır. Korona virüs vaka sayısı Haziran ayında düşüş eğiliminde iken tekrar yükselişe geçti.
Bu yükselişte Kahvehaneler, Düğün Salonları, Plajlar ve eğlence merkezlerinin etkisi büyüktür. Bu tür yerler açık iken yükseliş göstermemesi olanaksızdı.
O halde bu tür yerler açık olup da Okulların kapalı olmasının Korona virüsünün düşüşüne etkisi vaki olmaz.
Okulların geç açılması virüsün düşüşüne etkisi olmaz ise neden Okullar geç açılır? Üstelik geçen sene eğitim ve öğretim de geri kalmış iken…
Olayın sadece ekonomik boyutunu dahi düşünecek olursak birçok Dershane ve Özel okul istihdam sağlamakta ve bunlar da plajlar, kahvehaneler, lokantalar kadar ekonomiye katkı sunmaktadırlar.
Geçen sene de Özel okullar, dershaneler ve özel yurtlar ile Veliler arasında hizmet verilmeyen süre için sorun oluşmuştu.
Bu sene de aynı sorunlar oluşacak gibi. Devlet bir düzenleme yaparak Veli ile Özel Okul ve Özel yurtlar arasında oluşacak sorunları engellemelidir.
Bu eğitim ve öğretim sezonunda LGS ve YKS sınavlarına katılacak öğrencilerin psikolojileri düşünülmeli ve düzenli eğitime geçilmelidir.
Geçen eğitim ve öğretim sezonunda YKS sınavına girecek öğrenciler için sınav tarihi ve sınav konusu belirsiz idi ve bundan dolayı öğrenciler olumsuz etkilenmiş idi.
Geçen haftaki yazımda da yazmıştım. Devlet Okullarında görevli öğretmenlere dersler boş geçtiği halde ek ders ücreti verilmiş idi.
Oysa özel sektörde birçok öğretmen mağdur olmuş idi. Bırakın ek ders ücretini normal maaşlarını dahi alamamışlardı.
Eğitim ve öğretim sezonunun tüm plan ve programlar dikkate alınarak geciktirilmeden açılması hem öğrenciler açısından hem de sektörde istihdam olan herkes için faydalı olacaktır.
Bir defa eğitim sektörünün açılması aylardır çalışmayan Okul servisleri için iş demek, istihdam demek ve geçim demektir.
Ayrıca eğitim sezonunun açılmasını dört gözle bekleyen kırtasiyeler için iş demek, istihdam demek geçim demektir.
İlave olarak aylardır çalışmayan ve Okul çevresinde kümelenen büfeler, kafeteryalar, lokantalar için yine iş demek, istihdam demek, geçim demektir.
Okullar açılırken elbette tedbirsiz açılsın demiyoruz. Maske, Sosyal mesafe ve temizlik kurallarına dikkat edilerek açılsın.
Üstelik seyreltilmiş model uygulanarak da Okullar açılabilir. Buna göre haftanın 2,5 veya 3 günü bir grup diğer 2,5 veya 3 günü diğer grup eğitim görebilir.
Gün boyu eğitim görenler de sabah bir grup öğleden sonra bir grup olarak eğitim ve öğretimlerine devam edebilir.
Program nasıl olursa olsun bir model uygulanıp eğitim ve öğretim aksatılmamalıdır. Zira her geçen gün öğrenciler eğitimden uzaklaşmakta ve soğumaktadır.