- 27-07-2018 22:07
- 30
Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk,
Eğitim konusunda deneyimli, kendine özgü görüşleri olan etkin ve yetkin kişi.
Vatandaş olarak geleceğimizin teminatı neslimize uygun eğitim sistemi oluşturacağınıza inanıyoruz. Bu günkü eğitim sistemi ve olması gereken, duyarlı vatandaşların görüşlerine itibar edeceğinizden şüphemiz yok. Gündem ve birliktelik oluşturmak gayesiyle bu görüşlerimizi sunuyoruz.
Bu günkü eğitimi IMF düzenlemiştir. Rantın gelişmesi için, özelleştirmeyi teşvik içeriklidir. Eğitimdeki dönüşüm ticaridir. Gerçek inanç ve ahlak sistemine sahip değildir. Eğitim durağan faaliyet değildir. Kendi görüşünüzde eğitmeniz mümkün değildir. Bu gün eğitimi, siyasetçi, ticaret ve sanayici düzenliyor. Eğitime muhatap olanların söz hakkı yok. Toplumun ihtiyacı ve geleceğinden yoksun emperyalizm güdümlü bir eğitim. Neticede bu günkü nesil, hayatın gerçeklerinden habersiz, duygusuz ve bencil yetişiyor.
Tüm gerçekleri çizgi filim tadında inceliyor ve yürekleri hiç acımıyor. Hayatlarının odağında tek şey eğlenmek. Kendileri için yapılan fedakârlıkların farkında değiller. Telefon ve tabletlerini ellerinden alsanız dünyanın sonu geliyor.
Devletin havuzundaki çocuğu biz kendi akvaryumumuza koyuyoruz, sonra denize salıyoruz, neticede çocuk boğuluyor. Devlet belirleyici, halk ayakta kalmak içinmiş gibi yapmak zorunda. Devlet kendi dinini öğretiyor. Esas İslami değil. Her yerde suçluluk psikolojisi oluşuyor. Eğitimde beşinci yıl soyut zekânın geliştiği yıl. Zekâ testi, ilkokulda parlak, ortaokulda mat, lisede köreliyor. 4+4+4 sistemi eğitimi özelleştirmeye uygun hale getirmek için oluşturulmuştur. Sistem insanı hazıra alıştırıyor. Bu sistemde insan, ALLAH’tan daha fazla devletten korkuyor.
Modern eğitim, tek dünyalıdır. Bilgiyi saklar, stokçudur. Yararına talip değildir. İnsanlık tarihinde bugüne kadar bilginin depolandığı görülmedi. İlim ve Âlimin arasını modern ilim ayırmıştır. Bilgiyi ahlaksızlaştırmıştır. Allah’a inanıyor, güvenmiyor. Bizim ne olduğumuzu, bize unutturmak için sömürgecilik elinden geleni yapmıştır. Her devir kendi mazeretini üretir.
Günümüzde Müslümanlar arasında fikir ve düşünce birliği oluşmamıştır. Halka dayatılan, ekonomik ve kültür emperyalizmi insanımızı etkisi ve yetkisi altına almıştır. Okullarda ne okuduğu söz konusu olmaksızın, zorunlu kamu okullarının, kaçınılmaz şekilde böylesine yoz bir toplum oluşturacağını anlamadıkça eğitimde reform söz konusu olamaz. Eğitim kadrosu ayrı bir dert. Öğretmen; kendi inancını, putunu, düşüncelerini, çocuklara benimsetme gayreti içerisinde. Eğitim vesayetin egemenliği haline gelmiş. Sayın bakanın bu husustaki görüşleri; öğretmenlerin bazıları iklim oluşturur. Bazıları hava raporu sunar. Bu ikisini ayırt etmek lazım. Araçları amaç kıldık. Milyonlarca gencin kendine güveni yok.
Hiç kimsenin İngilizce öğrenmediği sistemde öğretmen atamakla meşgulüz.
EĞİTİM ihraç edilir, ithal edilmez. Kes- yapıştır yöntemiyle medeniyet tasavvuru mümkün değil. İyi öğrenci ne zaman konuşacak, ne zaman susacak bunu bilendir. Eğitim emzirmedir, yani şefkat, temas ve paylaşım olmadan olmaz demektedir. Okullardaki idareci, öğretmen, ilişkisi de sorunlu dur. İdareciler kendi görüş ve düşüncelerinde olmayan öğretmelere normal dışı tutum ve davranış sergilemekteler. Bu davranışlar öğretmenin değer ve saygınlığını rencide etmekte olumsuz ortam oluşturmakta, eğitime menfi etki etmektedir.
Nasıl bir eğitim sistemi getirilmeli: Bu eğitimin alternatifi var mı? Tabi ki var. Rabbil âlemin her şeyi yerli yerine koymamızı istiyor. Allah’ı tanıyan, haddini bilen, kulluk bilincinde olan nesil yetiştirmek. Bunun için Kur’an merkezli eğitim. Kur’an-ı Kerim; insanın inşa projesidir. Bu eğitimin temeli olmalıdır. İlk dört yıl zorunlu Kur’an bilincini oluşturmak için olmalı. Sonraki dönemler kişinin in kabiliyetine yönelik şekillenmelidir. İhtisas okulları oluşturarak öğrenciye zaman kısıtlanması getirilmeden, istediği zamanda, istediği okula gitmesi serbest olmalıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi bize kendini bilecek, elif gibi doğru olacak, ilmiyle gönlüyle geleciği yönetecek nesil lazım. Görüş ve iradesi gerçekleşmiş olur.