- 15-07-2021 10:34
- 16-07-2021 13:35
- 28
Kur’an-ı Kerimin ilk suresi Alak; Oku yaratan Rabbin adına. O, insanı sevgi ve alakadan yarattı. Oku! Zira Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O insana bilgiyi kalemle kaydetmeyi öğretti. O insana bilmediklerini öğretti.’’(Alak suresi;1-5.ayetler). Oku kavramı zihinsel dönemin başlangıcıdır. Fikri öğretinin girişidir. Kur’an yemin ediyor. ‘’ Nun. Kaleme ve (onunla yazanların) yazdıklarına yemin olsun!’’(Kalem suresi;1.ayet). Kalem, söz ile yazı arasındaki elçidir. Tıpkı hatip ile muhatap arasında hitabı taşıyan elçi/ Resul gibi, kalemde kelamın elçisidir. Kalem vahyi yazandır. Kur’an esasına dayanan eğitim ve öğretim oluşmuştur.
Kur’an-ı kerim hiçbir kimsenin, kuruluşun ve oluşumun tekelinde değildir. Her kesin irade ve ihtiyarındadır. Her kesin ulaşabileceği yerdedir. Her kesin sürekli okuyup incelediği bir kitaptır. Kur’an sünnet dediğinde, bireye, hayata, dünyaya, insan tarihine, toplumlara ve doğaya egemen olan bilimsel yasaları amaçlamaktadır. Sünnet bilimsel yasalardır. Ayet: toplumsal, insani, maddi olgulardır. Gündüz, insan, bitki, hayvan ayettir. Kur’an-ın nesneler arasındaki bağlantı sünnet, nesnelerin kendisi ayettir.
Bilinçli insan; Tabiatın maddi olgularını derinliğine açığa çıkarmaya, madde yoluyla manaya ulaşmaya, tabiatın içindeki gerçeği seyretmeye ve dünyadan Allah’a varmaya çalışır. Kur’an: inanç ve hidayet kitabıdır. İnsan yetiştiren kitaptır. İnsanı bilinçlendirmek, uyandırmak, kendisine getirmek, kişilikli duruma eriştirmek, insana uyanış ve sorumluluk duygusu vermek için gelmiştir. Kur’an-ın geliş misyonu insanı inşadır.İnsanın Dünyadaki yeriyle Ahiretteki konumunu belirlemektir. İnsanı düşünmeye, bilinçlendirmeye sevk eder. Toplumsal dayanışmayı ve birliği önerir. Kur’an-ın misyonu insana hikmeti öğretmek, insanlara ilahi bilinç vererek, fıtrat çizgisinde mutlu sona ulaştırmaktır.
Kur’an: aydınlatma ve hidayet olan idealinin, asıl hedef ve misyonun gerçekleşmesi süresince, hem tabii ilimlere dayanır, değinir, hem de toplum bilimi, tarih, ruh bilimi ve insan bilimine değinir. Edebi, fikri, inanç, tek kelime ile hidayet ve ideoloji kitabıdır. Kur’an-ı Kerim mucize kitaptır. Kur’an-ın erişilmez kutsamasından, küçük alim ve müfessir kesimin tekelinden kurtarılarak, bütün insanların vicdan ve bilincine girmesi sağlanmalıdır. Kur’an Allah adıyla başlar, nas/insanlar kelimesiyle sona eren İlahi kitaptır. Hayat, tabiat, bilgi, bilinç, izzet, kudret, ilericilik, başarı ve cihad ile ilgilidir. Kur’an-ın ilk emri okuyla talim/öğrenme ile iftihar eden kitaptır.
Bu günkü Müslüman toplumda; düşmanın hilesi, dostun cehaleti yüzünden Kur’an-ın kapağı kapatılmıştır. Metni terk edilerek, cildi kıymete binmiştir. Anlamı okunan olan Kur’an, okunmamaya başlanmıştır. Metni terk edilerek, cildi kıymete binmiştir. Kutsanarak Ondan bereket ve menfaat elde etmek için istifade yoluna gidilmiştir. Fikri ,ruhi ve toplumsal rahatsızlıklara çare olan Kur’an-dan istifade edilmeyerek, bel ağrısı, havale gibi bedensel hastalıkların tedavisi için kullanılır hale gelmiştir. Uyanıkken ondan uzak duranlar, Onu baş ucunda yükseklerde tutup, uyur hale gelmişlerdir. Şimdide ölülerin ruhuna okuyup, geçmişlerin ruhuna hediye ediyorlar. Kur’an insanlardan uzak tutularak, hayattan irtibatı kesiliyor. Amaç Kur’an-ı okumak değil yanında bulundurmak. Derler ki; Bismillah’ın B sini açıklamaya kalksan buna ömür yetmez. Maksat insanları Kur’an-ı anlamaya çalışmaktan uzaklaştırmak. Müslümanları bu hale İslam düşmanları getirdi. Kur’an-ı insanımızdan uzaklaştırarak, hayatın dışına itilmesine, Müslümanlar arasında farklı inançların oluşumuna, Müslümanların bölünerek, bir birlerine düşman olmalarını sağladılar. Müslüman bu durumdan ancak Allah’ın ipine sımsıkı sarılarak kurtulur. Müslüman yeniden Kur’an-a, kaynağa dönerek dirilir ve vahdete kavuşur.
Toplumun eğitiminin temeli Kur’an-ı Kerim dir. Müslüman; Kur’an-ın hayatıinşa eden, kurtuluş, diriliş, gelişim ve ebedi mutluluk sağlayan bir kitap olduğunun bilincine varmalıdır. Kur’an takipçileri onunla konuşmalı, fikrine, ruhuna, sözüne itibar edip; hurafe ve fikri donukluktan kurtulup, ilmi, iktisadi ve siyasi ilerlemeyi sağlamalıdır. Kur’an kamuoyunun gündemine girmeli, uyanışa, bilince, dirilişe, kudrete, sorumluluk üslenmeye ve toplumu birliğe sevk etmeli. Böylece vesayet ve sömürü düzeninden kurtulup, gerçek imana kavuşan mümin toplum haline geliriz. Dünyada kurtulma dan, ahirette de kurtulamayacağımız bilincine varabiliriz. Cenneti kazanmanın özgür, uyanık, izzet ve ilim sahibi olmakla mümkün olduğunu anlayabiliriz.’’ Ama dünyada (kalp) gözü kör olan kimse ahirette de kör olacak; ve nereye nasıl gideceklerini büsbütün şaşıracak.’’(İsra suresi;72.ayet). Kişinin dünyadaki bilinçli tercihleri varlığının öylesine kopmaz parçası haline gelecek ki, ahirete de yansıyacak.
Kur’an-ı Kerim dünyanın tek gerçek ve doğru mucize kitabıdır. ‘’ Bu kitabı senin aracılığın ile indirmiş olmamız ve kendilerine tebliğ etmen bir mucize olarak onlara yetmez mi? Çünkü Kur’an-ıindirmemiz , inanan bir toplum için bir rahmet/ özel bir öğüttür ve içinde O’nu okuyup , anlayıp akıllarını kullanarak düşünenler için doğru yola yönelmelerinde yararlanacakları muhkem/ tartışılmaz/değişmez birer hüküm halinde uyarılar bulunmaktadır ‘’(Ankebut suresi;51.a.)Kur’an-ın eğitimi ile hayatını inşa eden, insanları Kur’an-la tanıştıran, Allah’a kulluk bilincine ulaşır. Dünyanın ve ahiretin en mutlu insanıdır. Allah cümlemizi Kur’an eğitimi alan, dünya ve ahiret mutluluğuna erenlerden eylesin. Amin. Selam ve Dua ile.