- 13-09-2024 00:00
- 12-09-2024 17:06
- 4802
Rahman ve rahim olan yüce Allah'ın adıyla. Onun verdiği güç ve yetkiye dayanarak ve yalnızca onun emriyle söylüyor ve yazmaya başlıyoruz.
Eğitim ve öğretim her insan için oldukça önemli ve elzem bir gereksinimdir. Yüce Allah insanı yaratırken sadece yaratmakla kalmadı, o insanın hayatını idame ettirmesi için eğitimi ve öğretimi lüzumlu gördü ve öncelikli bunu öğretti. İlk insan olan Hz Ademi yarattı ve hiçbir şey bilmezken ona her şeyi öğretti." Ve Allah, Âdem’e bütün isimleri öğretti. Adem’e eşyayı değerlendirme imkanı verdi. Varlıklar ile semboller arasında zihinsel bağ kurma yeteneği bağışladı; varlıkların niteliklerini, işlevlerini araştırıp öğrenme, eşyayı kullanma ve böylece varlıklar üzerinde tasarruf edebilme gücü verdi......."
Hayat bilgisiz ve eğitimsiz idame ettirilemez. İşte eğitim ve öğretim Hz Adem as'dan beri başlamış oldu. Allah peygamberine dolayısıyla peygamberlerine, onlarda başta kendi ümmetlerine ve tüm insanlığı eğittiler ve yetiştirdiler. Yüce Allah ilme oldukça önem vermiştir. Adeta bilgisiz ve eğitimsiz bir hayatın yaşanamayacağı vurgusunu yapmıştır. O açıdandır ki İslamın ilk vahiyle tanışması, okumayla ve okumayı emirle başlamıştır." Ey insan! Yaratan Rabb’inin adıyla oku!" emri olmuştur.
Din yolu bilgi yoludur, eğitim ve öğretim yoludur. Bilinç ve şuurluca hareket etme yoludur. Bilinçsizce bir hayatın yeri yoktur insanın hayatında ve olmamalıdır. Çünkü bilgili insan, hakikatleri gören insandır. Olaylara basiret gözüyle bakan insandır. Yanlış ve doğruyu, iyiyi ve güzeli birbirinden ayırt eden insandır. Yüce Allah buyuruyor: “Hakikati görenle, görmeyen bir olmaz, Tıpkı karanlıklarla aydınlığın aynı olmadığı gibi, Serinletici gölge ile kavurucu sıcak da bir olmaz.Tıpkı kalben diri olanlarla ölü olanların aynı olmadığı gibi.’’ (Fatır,19,22) diye buyurmaktadır.
Bilenle bilmeyenin, eğitimli ve eğitimsiz olanın Allah katındaki ve insanların arasındaki değerleri de bir değildir. Yine Yüce Allah buyuruyor: “Bilenlerle bilmeyenler hiç Allah katında eşit olabilirler mi? Doğrusu ancak sağduyu sahipleri öğüt alır”. diye buyurmaktadır. (Zümer.9)
O açıdan, Eğitimli ve bilgi sahibi olmak zorundayız. Yaşadığımız bu zorlu hayatta, meşakkat ve engellerle dolu bu yolculuğu bilgiden yoksun, bilgisiz bir şekilde hele hele Şeytanın ve avanesi olanların bolca bulunduğu bu yol üzerinde, salimen tamamlamamız mümkün değildir. Bunlardan korunabilmenin ve sakınabilmenin yegâne yolu ilim ve bilgi sahibi olmaktan geçer. İlimsiz bu yol yürünmez. Çünkü yaşantımız süresince önümüze çıkacak olan olayların ve durumların hangisinin iyi hangisinin kötü, hangisinin rahmani, hangisinin şeytani olduğunu bilemeyiz.
Değerli okurlar, Yeni bir eğitim ve öğretim yılına hafta başı itibariyle başlamış olduk. Bu kurumların başı ve asıl misyonu yüklenenler öğretmenlerimizdir. Öğretmenlik müessesesi yapı ve misyon itibariyle faziletli bir müessesedir. Öğretmenlerimizin yaptığı eğitim işi hayırlı ve kutsal bir iştir. Sorumluluğu ve vebali oldukça büyük bir vazifedir. Toplumu dizayn eden, gelecek nesilleri ve gelecek hayatları müspet bir tarzda yetiştiren ve eğiten bir misyona sahiptir.
Aileden sonra nesil üzerinde etkili ve yetkili olan tek müessesesidir.Öğrencilerin evlerinde geçirdikleri zaman kadar bir beraberliğin içerisindedirler. Gerçek anlamda verilecek müspet bir bilgi ve eğitimin, yüzyıllar devam edecek, sağlıklı, kültürlü ve ahlaklı bir neslin oluşması demektir.
Çünkü öğretmenlerimizin üstlendikleri vazife sadece öğretim değildir. Sadece bilgi yüklemesi değildir. Yani aynı zamanda eğitimi de de kapsamaktadır. Yani, ahlakı, edebi, adap ve usulü, büyüğe saygıyı ve hürmeti, küçüğe sevgi ve şefkati, topluma ve insanlığa faydalı ve hayırlı bir insan olmayı da öğretmektir.
Onlarla ilgilenmek, sorunlarına eğilmek, onları rehabilite etmek, maddi ve manevi tüm sorunlarına duyarlı olabilmektir. Burada kazanılmak üzere olan tüm kötü alışkanlıklardan onları uzak tutma gayret ve çabası içinde olmalıdırlar. Nemelazımcı bir davranış göstermemelidirler.
Yoksa telafisi mümkün olmayan kalıcı davranışlara sebebiyet verecektir. İnsanlık ve toplumun selameti sadece bilgi sahibi olmakla bitmiyor ve yetmiyor. Belki de öğretimden de daha önde ve de daha önemli bir durum arz etmektedir eğitim. Toplum olarak gayet muzdarip olduğumuz manzara, şikayetçi olduğumuz konu ve hiçte tasvip etmediğimiz bir hayatın içerisinde yer almamızın sebebi, bilgisizlikten değil, eğitimsizlikten kaynaklandığı gerçeğini biliyoruz. Bilgi var ama ahlak yok,bilgi var ama sevgi ve saygı kalmamış,bilgi var ama edep ve haya kalmamış, her türlü imkan var ama, şefkat ve merhamet kalmamış. Bilgi var ama karakter ve şahsiyet azalmış.İşte Bu değerlerin olmadığı bir toplumda,bilgili olmanın kime ne faydası olacaktır. Eğitim ve öğretimin bir arada, aynı dengeyle ve oranla olması gerekmektedir. Yarınlarımızın temiz, ahlaklı, edepli, imanlı, bilinçli, şefkatli ve merhametli bir toplumunu oluşturmanın yolu bu değerlere sahip olmaktan geçmektedir.
Eğitim ve öğretim kutsal bir meslektir. Bu işi üstlenen, emek veren, yorulan ve büyük fedakarlıklar gösteren öğretmenlerimiz büyük bir sorumluluk taşımaktadırlar.Ağır bir yükümlülük üstlenmişlerdir. Allah tümüne güç, kuvvet ve sabırlar versin. Rabbim tek hedeflerinin, bu değişen ve dönüşen toplumun yapısına,müspet yönde yön vermeyi hedef edinenlerden eylesin. Dinine, halkına, toplumuna ve insanlığa hayırlı birer ferd, birer insan yetiştirmeyi nasip etsin. Çünkü bu günün gençleri, yarınlarımızın ve geleceğimizin teminatıdırlar. Ve gelecek toplumumuzu da bunlar oluşturacaktır.
Bu vesileyle başlayan eğitim ve öğretim yılının tüm evlatlarımıza ve gençlerimize hayırlar getirmesini, Tüm eğitimcilerimize de hayırlı ve faydalı bilgi aktarımında, bir ömür boyu başarı ve muvaffakiyetler diliyorum.