Türkiye’nin son yıllardaki ekonomik çalkantılarına çözüm arayan isimlerden biri de, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek.
Onu yakından tanıyanlar iyi bilir; Şimşek dürüstlüğüyle, ülkesine olan bağlılığıyla ve çözüm odaklı tavrıyla öne çıkan bir devlet adamı.
Kendisiyle, çeşitli sivil toplum kuruluşlarındaki görevlerim sayesinde bir araya gelme fırsatım oldu. Batman’ın yetiştirdiği kıymetli bir değer olarak, ülkenin çıkarlarını her şeyin önünde tutan bir kişiliğe sahip olduğunu gördüm.
Şimşek, çok zaman meseleleri sabaha kadar tartışmaya açık olduğunu, ülkenin menfaatine dair ne varsa dinleyeceğini ifade ederdi.
Ancak kişisel meselelerle gelinmesinden hoşlanmaz, daima ülke için önemli konulara eğilirdi.
Bu yönüyle, ülkemize dair yaptığı işlerin bazı kesimlerce eleştirilmesine rağmen, doğru işler yaptığına inancım tam. Ancak sorulması gereken kritik bir soru var: Mehmet Şimşek tek başına yeterli mi?
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ülkenin ekonomisini tek bir isimle düzlüğe çıkarmak mümkün değildir.
Tıpkı zararda olan bir fabrikayı ele aldığımızda muhasebeciyi işe almak gibi düşünün.
O muhasebeci, kaçakları önlemek, hesapları düzene koymak ve mali yapıyı güçlendirmek için elinden geleni yapar.
Fakat bu, fabrikanın kar etmeye başlaması için tek başına yeterli midir?
Tabi ki hayır.
Pazarlamacılar, üretim müdürleri, tasarımcılar gibi diğer alanlarda da desteğe ihtiyaç vardır.
Eğer tüm bu parçalar uyum içinde çalışırsa, o zaman işletme büyür, gelişir ve zarar eden bir yapı olmaktan çıkıp kar eden bir işletmeye dönüşür.
Ülkeler de birer fabrika gibidir.
Mehmet Şimşek gibi işinin ehli bir maliyeci, ekonominin temel taşlarını yerine oturtmak için çalışabilir. Ancak ona bu sorumluluğu verirken, ülkenin tüm yükünü tek bir kişinin omuzlarına yüklemek, yanlış bir beklenti yaratır.
Tek başına Mehmet Şimşek’e bel bağlamak, ülkenin ekonomik sorunlarını çözmekte yetersiz kalır. Çünkü ekonomi çok yönlü bir yönetim gerektirir.
Her bir alanın, birbirini tamamlayan bir yapıda, uyum içinde çalışması önemlidir.
Mehmet Şimşek’in alanında ne kadar başarılı olduğunu ve ülkesine bağlı bir kişi olarak elinden geleni yaptığını biliyorum.
Ancak ülkeyi yönetenlerin de, gerçek anlamda bu ekonomik buhrandan çıkmak adına gerekli adımları atması ve Şimşek’i bir “günah keçisi” olarak görmemesi gerektiğine inanıyorum.
Eğer koordineli ve kararlı bir politika izlenirse, her alanda yapılacak doğru adımlarla ekonomik düzelme mümkündür.