- 10-02-2023 09:03
- 10-02-2023 09:06
- 44
6 Şubat 2023. Kâbus gibi bir güne uyandık.
O karanlık geceyi belki de bir ömür unutmayacağız.
Deprem ülkesiyiz.
Fay hatlarının üstünde, kalbinde yaşıyoruz.
Ama daha önce 10 şehri birden vuran bu denli yıkıcı bir deprem ne gördük ne de duyduk.
Böylesine korkunç bir yıkıma hazır değildik.
Hazır olabilir miydik peki?
Tartışılır.
***
Gece yaklaşık bir buçuk dakika süren o korkunç sarsıntı durunca can havliyle dışarı attık kendimizi ve ilk şoku henüz atlatmadan yakınlarımızı ve eş dostu aradık korkuyla.
Sonrasında ise neler olup bittiğini anlamak için ilk akla gelen yeri, sosyal medyayı taradık.
Sosyal medya yardım çığlıkları ve enkaz adreslerinin paylaşımlarıyla doluydu.
Herkes bir umut seslerini duyurmaya çalışıyordu depremin daha ilk dakikalarında.
Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan deprem 7.7 şiddetiyle 10 şehri birden vurmuştu.
Cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketi.
6 binden fazla enkaz.
Göçük altında binlerce can.
Deprem gibi dakikaların bile çok önemli olduğu afetlerde arama kurtarma çalışmaları ne kadar etkin ve hızlı olursa o kadar iyidir.
Fakat…
Depremin etkilediği alanın genişliği, kötü hava şartları, bölgedeki koordinasyon ve personel eksikliğinden kaynaklanan kaos ortamı yüzünden arama kurtarma çalışmaları ilk etapta istenen düzeyde ve hızda olamadı ne yazık ki.
***
Depremden hemen sonra geç de olsa Devlet kurumları, Afad ve belediyeler seferber oldu. Sivil toplum örgütleri, dernekler dâhil herkes halen büyük bir gayretle çalışmalarına devam etmekte.
Yediden yetmişe herkes elini taşın altına koyup karınca misali gücü yettiğince içimizi yakan ateşe su taşıdı, taşımaya da devam etmekte.
Tüm olumsuzluklara rağmen herkes el attı, işin bir ucundan tuttu.
Ölüm ile yaşam arasında, dondurucu soğukların altında hayata tutunmaya çalışıp kurtarılmayı bekleyen canlar varken kimsenin durması beklenemezdi zaten.
Dünyanın her yerinden, her milletten enkaz altından bir can daha kurtarma ümidiyle yardım ekipleri ülkemize akın etti.
İtalya, Fransa, İngiltere, ABD, Polonya, Japonya, Yunanistan, Ermenistan, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Tayvan, Lübnan, Çekya, Gürcistan, Azerbaycan, İsrail, Almanya, Rusya, Ukrayna, Pakistan ve daha pek çok ülke…
Deprem bölgesinde yerel kaynaklar yetersiz kaldığı için çevre illerden insanlar da bireysel çabalarıyla destek olmaya gittiler. İmkânı olmayıp da gidemeyenler ise bulundukları şehirlerde yardımların toplanıp gönderilmesi için canla başla çalıştı. Yardım çalışmaları Batman’da olduğu gibi her şehrimizde halen sürmektedir.
Örneğin Batman Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bölgeye ivedi bir şekilde hem giyecek ve yiyecek yardımı gönderdi hem de personel desteği sağladı.
Umut Kervanı İnsani Yardım Vakfı depremin dördüncü gününde 12. yardım tırını afetzedelere gönderdi.
Vakfın yardım toplama ve gönderme çalışmaları devam etmektedir.
Sevdiğim bir dostumun sahibi olduğu Eflatun Ders Çalışma Salonu ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi depremin ilk gününden başlayarak sorumluluk bilinciyle ve büyük bir özveri örneği göstererek eş dosttan, velilerden ve çalışma salonuna kayıtlı öğrencilerden gelen yardımları kolileyip afet bölgesine ulaştırma gayretinde.
Tam bir seferberlik hali hâkim yani.
Batman valiliği, il ve ilçe belediyeleri, diğer kamu kurumları ve özel eğitim kurumları hummalı bir çalışma yürütmekte.
Üstündeki kabanı çıkarıp yardım tırına teslim eden teyzeden tutun da evlerindeki tüm odunları yükleyip kamyonlarla gönderen Toros yamaçlarındaki köylülere kadar…
Herkes uzakları yakın etmek çabasında... Herkes toz toprak içinde kalmış bir yüzü silmek, moloz yığınları arasından uzanan bir ele dokunmak, yaralı bir kalbi teskin etmek derdinde…
Bireysel olarak topladıkları yardımları tır ve kamyonlarla ya da kendi özel araçlarıyla deprem mağdurlarına ulaştıranlar da var.
Bazı arkadaşlarım medyada dönüp dolaşan görüntülere dayanamayarak yardıma koştu mesela. Bir arabaya doluşup omuz vermeye, yara sarmaya gittiler. Yahu biz kimiz ki, elimizden ne gelir demeden. Onlar orada acı çekerken biz burada duramayız dediler ve gittiler. Yolları açık olsun.
Kimileri duaya sarılarak, kimileri Kızılay’a gidip kan vererek, kimileri de yardım kampanyaları ile arama kurtarma ekiplerinin, yetkililerin ve depremzedelerin işine yarayacak her türlü bilgi ve hayati veriyi sosyal medyadan ya da whatsapp durumlarından paylaşarak destek olmaya çalıştı.
Toplum olarak herkesin temennisi enkaz altından daha çok insanımızın kurtarılması, evsiz kalan vatandaşlarımıza daha çok yardım götürülmesi ve yaraların en kısa sürede sarılması…