- 25-11-2019 18:00
- 186
Kapitalist sistem her güne bir isim vererek parayı ve tüketimi öncellemiş. Bakış açısı tamamen materyalist bir bakış açısı olmuş.
O kadar çok gün var ki; Babalar Günü, Anneler Günü, Sevgililer Günü, Kadınlar Günü, Öğretmenler Günü vs daha birçok gün var.
Maalesef hemen hemen bu günlerin hepsinin de içi boşaltılmış. Ne Anneler günü, Ne Babalar Günü, Ne Öğretmenler Günü ne de sair günler hediye alma günü değildir.
Ama sanki bu günler birer hediye alma günüdür. İnsanlar Tüketime yönlendirilince günün anlam ve önemi kayboluyor.
Mağazalar, Reklamlar ve Haberler söz konusu günde günün öznesi olanlara nasıl ve ne hediye alınacağı konusunda yoğunlaşıyor.
Söz konusu günün özneleri ve nesneleri konusunda maalesef; irdeleme, sorgulama, nitelik yapılmıyor. Dolayısıyla boş gelip boş geçiyor.
İşte aynı şekilde bir gün daha gelip geçti.24 Kasım gününü Öğretmenler günü olarak ilan etmişler. Yüzeysel bir bakış açısı ile bu gün kutlanmaktadır.
Öğretmenler gününün kutlanmasında içerik denetimi ve öze bakış olmadığı için ne Öğretmenlerde ne de Öğrencilerde gelişme oluyor.
Nasıl bir öğrenci profili ya da nasıl bir Öğretmen profili var kafamızda? Öğretmenden bizler yani Veliler olarak ne bekliyoruz?
Neden nesil istenen şekilde yetişmiyor?İster “Z nesli” densin ister “X nesli” densin şu anki nesil istenen düzeyde değil.
İdeal nesil neden yetişmiyor? Hazcı gençlik, maddeci gençlik, çıkarcı gençlik, bencil gençlik nasıl türedi? Diye sorgulamak lazım.
Bu gençliği yetiştiren Öğretmenler yeterli mi? Ya da bu gençliği yetiştiren Öğretmenlerin bakış açısı nasıl acaba?
Elbette toptancı zihniyetle tüm öğretmenleri kastetmiyorum. Ama Öğretmenlerin büyük bir kesimi Kapitalist bir bakışa sahip.
Daha fazla özel ders, daha fazla kurs, daha fazla para, daha fazla ek ders kısacası Para, Para, Para…
Ek iş yapanlar, Kırtasiye açanlar, Dershanede ayrıca ders verenler, Özel ders verenler ve Para üstüne Para yığanlar.
Peki, bu çocukların bu öğrencilerin mana yönü yok mudur? Ahlaklı, İdealist, mütevazı, özverili nesil ne zaman ve nasıl yetişecek?
Daha da önemlisi bu nesli kim yetiştirecek? Bu nesli elbette Öğretmenlerin yetiştirmesi gerekir. Onlardan bekliyoruz ve bekleyeceğiz.
İyi öğretmenler var. İdealist Öğretmenler de var. Ama diğerlerine oranla sayıları az olduğu için topluma yansıyan maddeci, çıkarcı ve hazcı nesil de bariz bir farkla öne çıkıyor.
Peki, en iyi Öğretmen kim? En iyi Öğretmen tartışmasız ve şüphesiz nesli kötüden iyiye çeviren Öğretmendir.
Peki, tarihte izine rastlanan böyle bir Öğretmen aklınıza geliyor mu? Bir toplumu yüz seksen derece değiştiren Hz. Muhammed (s.a.v) olduğu için aklıma O geliyor.
Hz. Muhammed(s.a.v) Darül Erkam yani Erkam’ın evinde bir toplum değiştirdi.Çok kötü bir toplumu mükemmel bir toplum haline getiren de Hz Muhammed olmuştur.
Kız çocuklarını diri diri gömen, Kadınları madde olarak gören, Putlara tapan, İnsanları sınıflara ayıran toplumu öyle bir eğitti ki iyi yönde ancak o kadar değişilebilirdi.
Hz Muhammed Vahşi ve Barbar bir toplumu öyle bir hale getirdi ki, Karıncayı ezmekten çekinen insanlar haline dönüştüler.
İnsanlar üzerinde o kadar etkili oldu ki; varları, yokları ne varsa birbirleriyle bölüşme yarışına girdiler.
İşte en iyi Öğretmen Hz Muhammed olduğu için onun izinde giden ve onun yetiştirdiği nesil gibi nesil yetiştirmeye çalışan Öğretmen de iyi Öğretmen olur.