- 17-04-2016 23:08
- 188
Bugünlerde sıkça dinlediğim ve “Grup Kardeşlik Çağrısı” diye bir grubun seslendirdiği daha çok hiciv içerikli ilahinin yorumunu çok beğendim.
Aslında 25–35 yıllık geçmişten günümüze Türkiye İslami gençliğinin nereden nereye geldiğini göstermesi açısından dikkate değer bir ilahidir.
25-35 yıl önce genç olup ta bugün artık 45-55 yaş civarında olan İslamcı entel abileri hicivleyen ilahinin sözlerinin nerede ise tümü gerçektir.
Dolayısıyla her kelimesi dikkate alınmalıdır.
1980 sonrası hızlı gençlik İslami entelektüeller bilgi birikimini kitaplar, ansiklopediler, risaleler, tefsirler ve siyerler okuyarak elde etti.
Yorumları, fikirleri keskinleştikçe keskinleşen Entel abiler için O gün sadece teori vardı. O gün “Bekâra karı boşamak kolay” misali hayatın gerçekleri ile karşılaşmayan hızlı gençlik için atıp kesmek kolaydı.
Üniversite veya lise çağında olup baba parasıyla geçimini sürdüren gençlik için O günlerde kaybetme veya kazanma imtihanı yoktu.
Ne zaman ki Üniversite okuma dönemi bitip iş arama telaşı başladı. İşte kopmalar orada yaşanmaya başladı. Ama esas kayıp para ve makam ile tanışma sürecinde yaşandı.
Zamanla makam, mevki ve para elde edilmeye başlandı. Yaşanmayan teoriler yavaş yavaş yerini yaşananlara bıraktı.
Üniversitede taviz vermeyen gençlik para ve makam için her türlü tavizi vermeye başladı.
Moderniteye teslim olmaya başlayan Mücahit gençlik Müteahhit gençlik olmuştur artık.
Hızlı ve keskin gençlikten kapitalist gençliğe geçiş yapan bir zamanların mücahidi için artık para her şeyden önemli olmuştur.
Toplumu beğenmeyen, anne ve babasını eleştiren, sadece biz okur sadece biz anlarız diyenler en iyi kravatı takıp en iyi makama gelme yarışı içine girdiler.
Söylemekle yapmanın bir olmadığını görmeyenler ve anlamayanlar ne kadar da çabuk değişti ”Hak’ın kılıcıyız” diyenler kendi çıkarları için her türlü haksızlığı yapmayı mubah gördü.
Kazandıkça kazanayım, yükseldikçe yükseleyim derken artık ne değer kalır ne de ilke kalır. İslam’ın mücahitliğinden kapitalizmin mücahitliğine geçiş yapan hızlı gençlik için artık “eski çamlar bardak oldu” diyebiliriz.
Ne endişe kaldı ne de sorumluluk. En iyi makam, en iyi araba, en iyi ev, en iyi tatil köyü, en iyi sekreter derken; iyi bir maddeci olduğunun farkına varmaz.
Farkına varsa da işine gelmez.
Konferanslarda, yazılarda ve sözlerde Hüseyin iken yaptıklarıyla, harcadıklarıyla ve yaşantısı ile Karun olduğunu düşünmez ve önemsemez.
En lüks turlarla Umre ve Hac yapmakla, en lüks kafelerde yemek ve içmekle, en pahalı arabalarla gezmekle, kaçak katlar atan Müteahhit olmakla nereden nereye geldiğini bir düşün.