ENTELİM ENTELSİN ENTEL...

Duydum ki Recep (Kavuş) Bey beni arıyormuş, kimdir bu kentin entelektüeli, onu arıyorum diye olmadık yerlere projeksiyon tutuyormuş.

İlahi Recep Bey insan gözünün önündekini görmez mi?

İşin esprisi bir yana entelektüel olmak gibi bir iddiam yok, benden entel bile olmaz derim. Neyse o değil de Recep Beyin Batman’a, Batmanlılara düşkünlüğü, hayranlığı hepimizin malumu, buna rağmen ne oldu da çileden çıktı bu kadar.

O kadar da değil ama...

Yerlerde sürünüyoruz belki ama üstüne basılıp geçilecek kadar da değil ama.

Öncelikle içinde bulunduğumuz coğrafyadaki diğer bölge illerine kıyasla kesinlikle entelektüel düzeyi ortalamanın üstünde.

Onu da geçtim sağ alt köşesinde yer aldığımız ülkenin diğer illerine göre yine ortalamanın üstünde bir entelektüel düzeye sahip olduğumuzu düşünüyorum.

Belli ki birileri bam teline vurmuş Recep Bey’in silip geçiyor bütün memleketi.

Bugün söz konusu yazıyı okusa bu yazı temelinde bir sürü itirazı dillendirir 3 gün önceki kendine.

Doğrusu merak ettim nedir bam teline vuran kimdir?

Sanmayın ki kimse çıkıp ben entelektüelim ya da entelektüel listesi yapar.

Hiçbiri olmayacak ama yeri geldiğinde görünür olan şovdan ve şovmenlikten uzak entelektüelimiz var.

Sorun şu ki görmediğimizi yoktan sayıyoruz.

Oysa biraz kendimizi körden saysak bu daha entelektüel bir tavır olur.

Yeri gelmişken entelektüeli konuşup tartışacaksak muhakkak okunması ve tartışmaların bu okuma temelinde yapılması gerektiğini düşündüğüm ve size tavsiye etmek istediğim bir kitaptan bahsetmek istiyorum.

Edward Said’in Entelektüel: Sürgün Marjinal Yabancı adlı kitabını okumanızı tavsiye ederim. Edward Said’i birçoğunuz tanır ama bugün kü entel gençlik tanımıyorsa kısaca:

“Edward Said 1935 yılında Filistinli zengin bir Hristiyan ailede Kudüs'te dünyaya geldi.

1948 yılında ailesiyle göçmen olarak Mısır'a yerleşince ve İngilizce dışında başka bir dilin konuşulmasının yasak olduğu seçkin koloni okullarında eğitim aldı. Aldığı bu Anglosakson eğitim sırasında kendisine “Avrupalı olmayan diğer” olduğu da öğretildi.

Said bununla ilgili şunları der "Biz'i Onlardan ayıran dilsel, kültürel, ırksal ve etnik çizgi idi. Benim Anglikan kilisesine bağlı olarak doğmuş, orada vaftiz edilmiş ve kilisenin bir üyesi olmuş olmam işimi kolaylaştırmıyordu."

1978 yılında yayınlanan "Oryantalizm" (Şarkiyatçılık) üzerinde çok konuşulan ve tartışılan bir kitap olmuş. Bunu izleyen diğer toplam 10 kitabı 14 dile çevrilmiş.

Türkçe ‘ye de çevrilmiş ve basılmış olan "Orientalizm" dışında Türkçe’de basılmış diğer kitapları; "Filistin Sorunu", seçme yazılarının yer aldığı "Kış Ruhu", "Haberlerin Ağında İslam", "Kültür ve Emperyalizm", "Entelektüel; Sürgün, Marjinal, Yabancı", ve F. Jameson T. Eagleton ve E. Said'in yazılarından oluşan "Milliyetçilik, Sömürgecilik ve Yazım".

Lösemi hastası olan Said, 25 Eylül 2003'te New York'taki bir hastanede 67 yaşında hayata veda etti.

O hayata veda etti ama siz hala tanışmadıysanız fikirlerinin kapısını çalın derim...

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ