- 04-11-2018 19:55
- 15106
Hollywood’un ünlü yapıtlarından birisidir Er Rayn’ı kurtarmak.
Er Ryan’ı Kurtarmak'ta, dört çocuk annesi bir kadın, İkinci Dünya Savaşı’nda kaybettiği üç oğlunun ardından fazlasıyla yaralanmıştır.
Şimdi tek dileği hayatta kalan tek oğlunun savaştan sağ salim dönmesidir.
Yakarışları karşılık bulur ve Başkan tarafından verilen bir emirle James Ryan’ın ne pahasına olursa olsun bu savaştan sağ çıkması sağlanacaktır.
Normandiya çıkarmasının yapıldığı gün, sekiz kişilik bir asker birliği farklı bir göreve, Ryan’ı kurtarma görevine atanır.
Ancak yüzbaşı John Miller tarafından yönetilen bu birim, can pazarının yaşandığı bu zorlu ortamda hakikatli bir yaşam mücadelesine atılacak; tek bir adamı kurtarmak için sekiz kişinin hayatının tehlikeye atılmasının meşruluğunu sorgulayacaktır…
Meşru derken, son günlerde ülke gündemini en az Cemal Kaşıkçı cinayeti kadar meşgul eden bir gayrı meşru ilişki hikayesini anlatmak istiyorum!
Hikaye gayri meşru.
İlişki gayri meşru ama sorgulanan konu maalesef gayri meşru bir şekilde bu değil!
Bir hanımefendinin, bir beyefendinin evinde yaşıyor olmasının sonucu olarak yaşanan bir sürecin mahkemeye yansıması…
Nikah yok, aile yok, ahlaki, dini, ve kültürel bir hassasiyet yok.
Ama kimsenin işin bu yönüne baktığı da yok!
Kimse, bu yapılanın adının dinimizde zina, kültürümüzde ise fuhuş olarak anıldığını söylemiyor.
Bunun sokaktaki karşılığını aklına bile getirmiyor…
Neymiş efendim, Sıla’nın kolu morarmış.
Ahmet alkol alınca kendini kaybedip hayvanlaşıyormuş.
Kimse burada alkole de vurgu yapmıyor.
Erkekler hayvandır vurgusunu işliyor.
Kim işliyor?
tüm yazılı, görsel, işitsel ve sosyal medya.
Nereye dokunsan bu haber.
Yok efendim, kül tablası vurmuş, yok vurmamış, kolunu sıkmış, evden kovmuş, hayır o kaçmış, savcı ifadeye çağırmış…
Bir de kızın babası girmiş topa, “umarım bir daha kimse o hayvanla birlikte olmaz”!
Babaya bak babaya!
Bu genişliğe site kurarsın. Senin gündemin bu mu?
Allah ıslah etsin. Anormal olan her şey artık normalleşmiş ve medya bunu bize ısıtıp ısıtıp sunuyor.
Bir atlıyor, iki atlıyor, 3-5 ten sonra tıklayıp okuyorsunuz. Kaçış neredeyse imkansız. Okudukça da sizde alışıyorsunuz.
Çünkü ülkenin aile bakanı bile olaya medyanın istediği açıdan yaklaşıyor.
Aramış Sıla hanıma desteğini bildirmiş. Bunu da ilan ediyor.
Hadi bir kabahat işledin, bari gizli tut. Ama yok, ben bu işin arkasındayım.
Tamam da bakan hanım, siz aile bakanısınız, ortada gayri meşru bir ilişki ve bu ilişkinin topluma pazarlanması var.
Bunun yanlışlığını vurgulamanızı geçtikte, bunun topluma pazarlanmasının yanlışlığını vurgulamanız gerekmez mi?
Gerçekten bütün kadınlar masum, bütün erkekler hayvan mı?
Aile demek sadece kadın mı demek?
Sizce olayı bu noktaya getiren sebep nedir?
Sayın Bakanım biliyorum, siz çok iyi bir öğrencisiniz.
Lütfen biraz daha ders çalışın.
Çünkü sizin yanlış yapma lüksünüz yok!
Ey vatandaş, siz de Er Sıla’yı kurtarmayı bırakın. 8 kişilik tim gerekeni yapacaktır. Gaza gelip işi memleket meselesine çevirmeyin…
Ey medya, size hiçbir şey demiyorum, siz zaten medyalığınızı yapıyorsunuz!
Temel ahlaki kuralların ayaklar altına alınmadığı, ahlaksızlığın normalleştirilmediği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…