Erbil’den notlar–2

Erbil’den notlar–2

Erbil’de bu ün ikinci günümüz…

Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde.

Gündüz saatlerinde dışarıda gezmek çok zor.

Yazın 50 dereceye kadar buluyormuş sıcaklar.

Sıcak sevmeyenler için bu mevsimler Erbil gezisi uygun değil.

Lüks otellerde kişi başı gecelik 120 dolar, iyi bir lokantada yemek için ödenecek ücret ise 5 dolar.

Şehir içi en yakın mesafe taksi ücreti 75 liradan başlıyor.

1 dolar yaklaşık, 1,45 Dinar değerinde.

1 Dinar ise 22 lira Türk Lirası değerindedir.

Arap ve Avrupalılar için pahalı bir şehir değil ama bizim gibileri için ucuz bir şehir sayılmaz. Erbil’in en önemli özelliği, ticaret merkezi olması yolunda hızla ilerliyor olması.

Ticaret in yanında üretime ve turizme de ağırlık veriliyor.

Ancak gelişmişlik ve sosyal yaşam alanında kendilerini bekleyen temel sorun ise elektrik açığıdır.

Bu soruna bir türlü çözüm bulunamamış.

Onlara göre komşu ülkeler buna çomak sokuyor.

Bu yönde attıkları adımlar engelleniyormuş.

Bu yüzden elektrikler sürekli kesiliyor.

Bazen saatlerce enerji verilemiyor şehre.

Erbil’in gelecekteki temel sorunlardan biri, enerji talebinin karşılanamamasıdır.

Burada temel ihtiyaçlardan biri, elektrik diğeri ise su.

Bu yüzden su stoku için bidon ve kazan satışı yaygın.

Şehirde bütün ev ve işyerlerinin damlarında su bidonları var.

Su genelde yeraltı kuyulardan karşılanıyor.

Su kuyusu olmayanlar ise tankerlerle taşıma su kullanıyor.

Tanker ve bidonla su ticareti Erbil’de yaygın.

Erbil’in dışardan gelenlerle birlikte günlük nüfusu 1 ,5 milyonu buluyor ve sürekli büyüme trendinde.

Başta Bağdat ve Irak’ın tüm şehirleri olmak üzere, Arap turistler kısa süreli tatiller için Erbil’i tercih ediyor.

Erbil, tatil ve eğlence şehri olmuş adeta.

Erbil’i iyi bir pazar olarak gören dünya markası zincir oteller de buraya şube açmış.

Özelikle Cuma ve Cumartesi günleri otellerde yer bulmak zor.

Ayrıca sosyete pazarı açısında önemli bir merkez haline gelmiş.

Başta Türkiye’deki büyük markalar olmak üzere dünya çapında tüm giyim markalarını burada bulmak mümkün.

Yemek sektörü çok gelişmiş.

Lokantalar açılmış.

Yemek çeşitlerinde Kürt ve Arap mutfağı tercih ediliyor.

Burada her ülkeden çalışanlar var; Sudan ve Suriye’den hizmetkâr olarak kaçak çalıştırılan çok mülteci var.

Erbil’de çok geniş güvenlik önlemleri alınıyor.

Şehrin ana girişlerinde adım başı arama noktaları var.

Asayiş dedikleri güvenlik görevlileri, yabancıları tek tek kimlik aramasından geçiriyor.

Çoğu asayiş üyesi, Arapça, Türkçe ve Kürtçe biliyor.

Saygılı bir şekilde kimlik sorgusunu yapıyorlar.

Tüm otel, büyük alışveriş merkezleri ve sosyal mekânların girişinde uzun namlulu silahı olan güvenlik personelleri bulunuyor.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin başkenti olan Erbil, stratejik açıdan da çok özel bir konuma sahip.

Yüksek güvenlikli bir yer olmasının sebebi de bu.

Peşmerge olarak adlandırılan Kürt askeri birlikler de burada konuşlanıyor.

Kürt bölgesinin Cumhurbaşkanlığı sarayı geniş bir alanı kaplamış.

Burada şehrin girişinde Irak ve Kürdistan Bayrağı yan yana dalgalanıyor.

Kürt iş insanları, zenginleri ve elit kesimi genelde Erbil’de ikamet ediyor.

Bu topluluktan bir Kürt burjuvası oluşmuş.

Bu burjuvanın etrafında ciddi sadakatle bağlı bir kesim var.

Kürt aşiret ve ağalık mirasını bu kesim devralmış.

Yönetimde, siyasette, sosyal yaşamda da bunların etkisi var.

Bu kesimlerden önemli bir isim olan (ismi bizde saklı) birinin evine misafir oluyoruz.

Küçük bir saray görünümdeki evde şehrin elit kesimi, milli giysiler içerisinde memleket meselelerini değerlendiriyor.

Batmanlı olduğumu öğrenince özel ilgi gösteriyorlar.

Erbil halkının Batman’a özel sempatileri var.

Yol aramasında da peşmergelere pasaportlarımızı uzattığımızda ve Batman’dan geldiğimizi söyleyince özel ilgi gösteriyorlar.

Batmanlılara her açıdan güven duyuyorlar.

Çoğunun mutlaka Bir Batmanlı ile yolu kesişmiş ve dostluğu olmuş.

Batmanlı olduğumu duyanlar, Batmanlı dostlarını arayarak beni görüştürüyor.

Batman- Erbil hattı sadece ticarete dayalı değil, dostluklara da dayanıyor.

Bu dostluk sonucu tanıdığımız Abdülkerim Hoşnav, Erbil’de kaldığımız sürece aracını da bize tahsis ederek gönüllü rehberlik yapıyor.

Abdülkerim, yakın zamandan Batman-Erbil arası ticaret yapmak istemiş.

Bunun için gerekli olan geçici ikamet talebi ise basit gerekçelerle reddedilmiş.

Hayali, bir gün Batman’a yerleşip geçici ikamet almak.

Ticaret anlamında Gaziantep’ten sonra en parlak şehir olarak Batmanı görüyorlar.

Batman için bu fırsat.

Bu fırsatı mutlaka değerlendirmek gerekir.

Hem yakın mesafesi ve gelişmiş sanayisi ile Batman, Erbil için en büyük şehirlerden biri.

Bunu da göz ardı etmemek lazım.

Ticarette günümüzde nakliye ücreti de önemli bir kalem oluşturmaktır.

Batmanın yakın olması ticari bir kazançtır.

Türkiye ile olan ticaret, Dolar üzerine yapılıyor.

Dolardaki yükseliş ve inişe göre fiyatlar belirleniyor.

Dolardaki artışın ve fiyatların günlük olarak değişmesi, ticareti de istikrarsız hale getirmiş.

Türkiye’de kredi faizlerinin yükselmesi de üretim maliyetini etkiliyor.

Bu yüzden bazı Batmanlılar yerinde üretim için Erbil’i tercih ediyor.

Erbil’de küçük ölçekli imalat atölyeleri açan Batmanlılara da rastlıyoruz.

Yatırım yapmak isteyene burada kolay geçici ikamet izni ve ticaret izni veriliyor.

Çin’den sonra havası en çok kirli şehir olan Erbil’den bu günlük de bu kadar..

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
Bave ŞehDar
Bave ŞehDar 5 ay önce
Kalemine ve yüreğine sağlık Sevgili Abim.