Tarihte yaşanan her olayın, eğmeden, bükmeden, olduğu gibi konuşulması taraftarıyım.
Çünkü tarihte yapılan yanlışlardan da doğrulardan da alınabilecek çok fazla ders vardır.
Alınacak en kötü ders ise yalan yanlış üzerine kurgulanan tarihin pazarlandığı sınıflarda/tezgâhlarda anlatılanların yansımasıdır.
Şimdi birileri çıkmış, 1915’te Osmanlı, Ermenileri öldürdü diyor!
İyi de onları biz öldürdüysek, bizi kim öldürdü?
Tarihi yanlış yazsanız bile o günlerin şahitleri ve şahitlerin çocukları, hala hayatta.
Ermenilerin oluşturduğu enkaz ise hala ayakta!
Biz yedi düvele karşı savaşırken, yüzyıllardır el üstünde tutulan Ermeniler (bir kısmı) birilerinin gazına gelerek, ayaklandılar.
Köylerimizi basıp, çoluk çocuğu canlı canlı yaktılar, hamile kadınların karınlarını yarıp, doğmamış bebekleri vahşice katlettiler, yol kestiler, eşkıyalık yaptılar...
Tüm bu cürümleri işleyenlere belki de verilebilecek en basit ceza (sürgün) verildi.
Bu ceza infaz edilirken, bazı sorunlar oluşmuşsa, tabii ki bunları da oturup konuşalım.
Ama sanki biz masum insanları katletmişiz gibi algı oluşturmak, en basit ifade ile hadsizliktir.
Hadsiz derken, Abd, Fransa, Ukrayna, Ermenistan veya Yunanistan’dan bahsetmiyorum. Bunlar olması gerekeni yapıyorlar.
O gün Ermenileri ayaklandıranlar bunlardı. Yani bunlar taraf, daha doğrusu fail.
Bunların olayları manipüle etmesi, aleyhimize kullanmaya çalışması, hadsizlik yapması çok doğal.
Düşmandan beklenecek en doğal tepki, düşmanlıktır ve onlarda bunu yapıyor.
Siz asıl içimizde, bizden gibi görünen insan ifrazatlarına bakın!
Hiroşima’ya atom bombası atanlar medeni, biz vahşiyiz!
Kızılderili’lerin derilerini yüzüp, köklerini kurutanlar medeni, biz barbarız!
Afrika’da milyonlarca insanı sömürüp, madenlerini, sularını, havalarını çalan üstüne de büyük katliamlara imza atan Fransa medeni biz vahşiyiz!
İnsanları gaz fırınlarında yakan Almanlar medeni, biz barbarız, öyle mi?
Bunların kendilerini medeni görmeleri çok normal.
Bizim şeref yoksunu soyu sopu karanlık zevatın onları öyle görmeleri de artık normalleşti. Anormal olan, bunların bunu bize pazarlamaya çalışması.
Kürt partisi olarak çıkanlar da bana Ermenileri savunuyor.
Sanki Ermenilerin suçladıkları, Aborjinler!
Hâlbuki bahse konu olaylar, Kürdistan olarak bilinen coğrafyada yaşandı.
Katliama uğrayanlar Kürt Müslümanlardı, karşı refleksi verenler de.
Çıkıp tek taraflı açıklama yapıp, Ermenilerin ağzıyla konuşmak, Kürtlüğün hangi kitabında yazıyor?
Ama şu çok iyi oldu, Kürtler ile Ermeniler karşı karşıya kalırsa, kimlerin Kürtleri, kimlerin Ermenileri savunacakları ifşa oldu.
Tüm muhalefet güçlerinin desteklediği Boğaziçi eylem grubuna gelince, onlarda safını net olarak belli etti. Bilim, akademi, kaynak, bilgi belge değil “gavur ne derse o” dediler. Kendilerine yakışanı yaptılar!
Onlara da bir şey demiyorum. Malumu ilan ettiler sadece.
Bu da iyi bir şey.
Ama ben ülkemi seviyorum, Allah’ıma inanıyorum deyip, bu kin nefret çukurlarına destek verenleri esefle kınıyorum.
Siz küfrün, zalimin, yalan dolanın borazanlarının, borusunu çalıyorsunuz!
Siz, siz değilsiniz!
Düşmanın yüzünüze gülmesine kanıyorsunuz ama şunu unutuyorsunuz:
Düşman yüzünüze gülüyorsa, ya sizi satmıştır, ya da sizi satın almıştır!